Erkan Baş, Can Atalay ziyareti çıkışında Kurtulmuş’a ‘gel’ çağrısı yaptı
Türkiye’deki en üst mahkeme olan AYM’nin sözü yine havada kaldı. Milletvekili dokunulmazlığını kısıtlayan hükümlerdeki muğlaklığın giderilmesini isteyen AYM’ye karşı, Yargıtay, ‘teröristler dışarı çıkar’ dedi ve tutuklu vekil Can Atalay’ın tahliyesini reddetti.
Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) milletvekili dokunulmazlığını sınırlayan Anayasa hükmündeki muğlaklığın giderilmesi gerektiğine dair görüşüne, ‘kanlı terör eylemleri yapanlar da bu yolla çıkar’ diyerek karşı çıktı ve TİP Milletvekili Can Atalay’ın tahliye talebini reddetti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili dava nedeniyle tutuklu olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın avukatlarının tahliye talebini oybirliği ile reddetti.
Yargıtay, AYM’nin konuya ilişkin milletvekili dokunulmazlığını sınırlayan anayasanın 14. Maddesinin muğlak olduğu ve hangi suçları kapsadığı konusunda kanun çıkartılması gerektiği görüşüne karşılık, maddenin kapsamının yargı organlarınca belirlendiğini savundu. Atalay’ın işlediği suçun da bu kapsamda kaldığını belirterek yargılamanın durdurulması talebini geri çevirdi.
Yargıtay, aksi yöndeki bir yorumun, kanlı terör eylemlerini yapanların da vekil olmasının yolunu açacağı vurgusunu yaparak, AYM’nin “hangi suçların kısıtlılık kapsamına gireceği belirtilmeli” notunu da görmezden gelmiş oldu. Atalay’ın bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı Yargıtay 4. Ceza Dairesi karara bağlayacak.
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın avukatı Deniz Özen, dünkü Halk TV canlı yayınında Atalay’ın tahliye edilebileceğini açıklamıştı.
Avukat Deniz Özen şunları anlattı:
“Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 105. maddesine göre, normal koşullarda Yargıtay’ın önüne tahliye talebi geldiği andan itibaren 3 gün içinde bir karar verilmesi gerekiyor. UYAP sisteminde görünen ayın 10’u, tahliye talebinin Yargıtay’ın önüne gittiği tarih. Dolayısıyla bugün 3. gün. Normal koşullarda bugün bir karar verilmesi gerekir.”
Ayşenur Arslan’ın “Bu karar tahliyesine gerek görülmemiştir diye de çıkabilir mi?” sorusu üzerine ise Av. Özen, “(Kararın bu şekilde) Çıkmaması gerekir. Anayasa’nın 83. maddesi çok açıktır; bir kişi milletvekili seçildiğiyse eğer, milletvekili seçilmeden önce veya seçildikten sonra işlediği iddia edilen bir suç nedeniyle yargılanamaz, tutuklanamaz, sorgulanamaz” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Anayasa’nın 14. maddesindeki istisnayı Can Atalay’ın tutukluluğunun devamı yönünde yorumlayarak hatalı bir değerlendirme yaptığının altını çizen Özen, “Çok sayıda örnek var. Mustafa Balbay, Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Enis Berberoğlu örneği var. Türkiye’nin tutuklu milletvekili konusuna ilişkin yaklaşık 30 yıllık yerleşik bir içtihadı var. Bütün bu saydığım Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarında, AYM aynı doğrultuda karar verdi. Anayasa 14. Madde istisnasını tartıştı ve dedi ki Anayasa 14’te bahsedilen devletin bölünmez bütünlüğüne ilişkin suçlar ifadesi muğlaktır, belirli ve öngörülebilir değildir, fiilen hiçbir suç tipi açısından uygulanamaz. Aslında şunu söyledi, hangi suç tipinin 14. maddeye girdiği Anayasa’da tanımlanmamıştır, hiçbir mahkeme bu belirsizliği Anayasal hak ve özgürlükler aleyhine yorumlayamaz. Yargıtay da benzer yönde karar verdi. Ahmet Şık da böyle tahliye edildi” ifadelerini kullandı.
Özen, Atalay’ın tahliyesi için hukuken hiçbir şüphe bulunmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Eğer bu ülkede AYM kararlarına uyulmaya devam edilecekse, Yargıtay içtihatları uygulanacaksa, belli dosyası için farklı kişiler yönünden farklı karar verilmesi gibi bir acayipliğe yol açılmayacaksa, Yargıtay 3. Dairesi hakimleri, Türkiye’nin hala hukuk devleti olduğunu göstermek istiyorsa, derhal Can Atalay hakkında tahliye kararı verilmeli.”