Novak Djokovic rahat durmuyor: Sırp tenisçi bu kez de siyasi mesaj verdi
2024'ün İlk Grand Slam'i Avustralya Açık'ta rekabet yeni sezonda hiç olmadığı kadar yüksek. Novak Djokovic ve Aryna Sabalenka unvan korumanın peşinde. Rakiplerinin ise hırsı ve motivasyonu yüksek.
Avustralya Şampiyonası, erkeklerde ilk kez 1905, kadınlarda 1922 yılında düzenlendi. O günden bu yana başta Roy Emerson, Margaret Court, Rod Laver, Serena Williams Roger Federer ve Novak Djokovic olmak üzere birçok ismin burada yazdığı tarihe tanıklık ettik. İlk başlarda Avustralya’nın uzaklığından ötürü bu turnuvaya çok fazla iyi tenisçi katılamazdı. Fakat 1968’de profesyonel tenisçilerin amatör oyuncularla birlikte oynamasına izin verilen ‘açık dönem’ başladı ve bu durum değişti. Turnuvanın ismi de bu dönemin başlangıcı ile birlikte Avustralya Açık oldu. Başlarda çim kortta oynanan bu turnuva, 1988’de rebound ace kortu ile sert zemine geçti.
Teniste Grand Slam heyecanı yaklaşık dört aylık aranın ardından geri döndü. 28 Ocak Pazar’a kadar sürecek Avustralya Açık Tenis Turnuvası, discovery+ ve Eurosport’ta ekranlara gelecek. Kuzey yarımkürenin soğuk kış günlerinde, Melbourne, güneşli ve güzel atmosferiyle tenis severlerin içini ısıtacak. Üstelik bu Avustralya Açık son yıllardaki en rekabetçi turnuvalardan biri olabilir.
Erkeklerde 1999 yılından beri ilk kez Rafael Nadal veya Roger Federer’in olmadığı bir şampiyonluk yarışı olacak. Büyük üçlünün son parçası Novak Djokovic ise ilerleyen yaşına rağmen hala genç rakiplerinin en büyük korkulu rüyası. 36 yaşındaki Djokovic artık kendi rekorlarını daha da ulaşılmaz bir noktaya çıkarmanın peşinde.
Kadınlar tarafındaysa rekabet had safhada. WTA sıralamasının ilk 4’ü, Iga Swiatek, Aryna Sabalenka, Elena Rybakina ve Coco Gauff doğal favori konumundalar. Ancak onlara rakip olabilecek sayısız rakip mevcut. Gönül isterdi ki ana tabloda Zeynep Sönmez de olsun. Yine de ilk turlardan itibaren seyir zevki yüksek maçlar izlememiz kuvvetle muhtemel.
Favorilere geçmeden önce Zeynep Sönmez’le başlayalım. Zeynep, cuma günü sabah saatlerinde Avustralya Açık’ın üçüncü ön eleme turunda elendi. 2015’te Çağla Büyükakçay’dan bu yana milli sporcularımızı göremediğimiz Avustralya Açık ana tablosuna sadece 1 set uzaklıktaydı. Karnında yaşadığı sakatlığa rağmen olağanüstü bir direnç ortaya koydu. Zeynep, sadece bir buçuk sene önce 15 binlik turnuvalarda oynayan bir raketken, şu an Grand Slam ana tablolarının kapısını aşındıran bir oyuncuya dönüştü. 2023 onun yılıydı. 2024’te umarız daha da yukarıya çıkacak. Disiplini, iş ahlakı ve profesyonelliği ile bizi daha da gururlandıracağı günler yakındır.
Turnuvaya gelememesine rağmen gündem yaratan bir diğer isim de Rafael Nadal. Bu sezonun en heyecan verici gelişmesi Nadal’ın kortlara dönüşü olmuştu. Üstelik Dominic Thiem ve Jason Kubler maçında gösterdiği performans, yaklaşık bir senedir kortlardan uzak kalan Nadal’ın beklenenin üstünde bir seviyede olduğunu gösteriyordu. Ne yazık ki kariyeri boyunca İspanyol tenisçiye rakiplerinden daha büyük zorluklar çıkaran sakatlıklar, bu turnuvaya katılmasına da engel oldu. Jordan Thompson ile oynadığı maç esnasında kas yırtılması yaşadı ve turnuvadan çekildiğini açıkladı. Gözünü şimdiden Roland Garros’a dikmiştir bile. Olur da sakatlıklar izin verirse seneye onu tekrardan Avustralya Açık’ta oynarken görmek en büyük umudumuz.
10 Avustralya Açık ve 24 Grand Slam şampiyonluğu. Bu istatistik başlı başına sizi buraların mutlak hâkimi yapmaya yeter. Nole’nin geçtiğimiz sezonki Grand Slam karnesi Avustralya Açık’ın da dahil olduğu üç şampiyonluğu ve bir final. Yaş onun için sadece bir sayı. United Cup’ta Alex de Minaur’a kaybettiği maçta ayak bileğinde bir problem yaşadı fakat hepimiz biliyoruz ki Djokovic’in sakat hali de yaralı bir aslan gibi. İlk turdaki rakibi, 2005 doğumlu süper yetenek Dino Prizmic. 3. Tur Andy Murray, 4. Tur Ben Shelton ile eşleşmesi muhtemel. Yani yolda tabanca gibi gençler de var eski toprak da. Fakat rakibi kim olursa olsun burası artık onun evi. Tarihin en büyük tenisçilerinden birini konfor alanındayken yenmekse her yiğidin harcı değil.
Carlos Alcaraz son Wimbledon finalinde bize epik bir maç izletmiş ve Djokovic’i yenerek yiğitliğini sergilemişti. İkilinin finalde bir kez daha karşılaşması kimseyi şaşırtmaz. Daha 15 gün önce Riyad’da bu ikilinin oynadığı son maçta Alcaraz bir kez daha Djokovic’i geçmeyi başarmıştı. İspanyol Alcaraz geçtiğimiz sezon Avustralya Açık’a sakatlığı sebebiyle katılamamış, bir önceki yıl üçüncü turda elenmişti. Takvimdeki üç Slam’de rüştünü ispatladı. Fethedemediği tek yer Okyanusya’nın ötesi. Tarihin en genç 1 numarası yeni sezonda bu zinciri de kırmanın peşinde. Fakat final yolu hiç kolay görünmüyor. Daha ilk turda eski dünya 7 numarası Richard Gasquet ile oynayacak. Çeyrek finalde Ruud-Zverev, yarı finalde Rune-Medvedev ikililerinden biriyle eşleşme ihtimali var. Finale kalabilirse de muhtemelen o malum ejderha ile savaşması gerekecek.
Alcaraz-Djokovic ikilisinin erkekler tenisini domine ettiği bir dönemde o hakimiyeti yıkabilmeye en yakın isim Daniil Medvedev. 2022 yılında Rafael Nadal’a karşı oynadığı finalde, tarihin en epik kayıplarından birini yaşamıştı. Keza 2021 yılında da final oynamış, Djokovic’e diş geçirememişti. Sert kort onun kendini açık ara en iyi hissettiği zemin. Bu turnuvada mutlaka önemli bir faktör olacaktır.
Jannik Sinner ise geçtiğimiz sezon ortaya koyduklarıyla birlikte artık hem resmi hem fiili olarak dünyanın en iyi dört oyuncusundan biri. Artık tek bir hedefi var. O da bir türlü ulaşamadığı Grand Slam şampiyonluğu. Yolu da çeyrek finale kadar epey açık gözüküyor. Oyun olarak artık kusursuza yakın bir seviyede. Salt iyi oyundan daha fazlasını talep eden o son adımı gelecekte mutlaka birden fazla kez atacaktır. O adımların ilki bu turnuvada mı olacak, göreceğiz.
Serena Williams’ın kadınlar tenisinde yarattığı büyük etkiden bu yana tek kişilik bir gösteri izlemiyoruz. Geçtiğimiz sezonki Grand Slam’leri dört farklı ismin kazanması da bunun kanıtı niteliğinde. Bu durumun en büyük avantajı ortaya çok büyük bir rekabet çıkarıyor oluşu. Bu turnuvada mutlu sona ulaşması sürpriz olmayacak 10-15 kişilik bir oyuncu grubu bulunuyor. ‘Dark horse’ (Kara At: Daha önce daha az tanınan, teoride başaracağı düşünülmeyen ancak zaferi kazanabilecek anlamında kullanılan İngilizce deyim) sınıfına girebilecek de bir hayli tenisçi var. Yine de herkesin eşit gibi durduğu yerde kadınlar sıralamasının ilk 4’ü diğerlerinden daha eşit.
Geçen sezon kariyerinin ilk ve tek Grand Slam şampiyonluğuna Avustralya’da ulaşan Sabalenka Melbourne Park’a bir kez daha şampiyonluk parolasıyla gelmiş durumda. Aryna, 23-3’lük karnesiyle 2023’teki tüm Slam’lerde en az yarı final gördü. Artık turun en istikrarlı oyuncularından birine evrilmiş durumda. Sezonun ilk turnuvası Brisbane’da geçen sezon finalde yendiği Rybakina’ya mağlup oldu. Fakat Grand Slam atmosferinde ve iki haftalık uzun maratonda işler değişecektir.
Dünya 1 numarası Iga Swiatek Slam koleksiyonundaki tek eksiği tamamlamanın peşinde. Şampiyonluk dışındaki herhangi bir sonuç Polonyalıyı tatmin etmeyecektir. Ancak yolu da pek kolay gözükmüyor. Henüz açılış maçında 2020 Avustralya Açık şampiyonu Sofia Kenin ile oynayacak. Önünde oldukça zor ve engebeli bir yol var ama Iga bu zorlukları daha önce birçok sefer kolayca aşmıştı.
Geçen senenin finalisti Rybakina, bu turnuvaya oldukça istekli ve formda geliyor. Brisbane’da olağanüstü servislerle, rakiplerine set vermeden kupaya uzandı. Turnuvaya 10 gün kala Sabalenka’yı da kolayca mağlup etmesi de form durumuna dair pozitif bir ibare. Bu turnuva aynı servis etkinliğini yakalayabilir mi bilinmez. Ancak gününde bir Rybakina ile turnuva düşündüğümüz kadar rekabetçi geçmeyebilir.
Coco Gauff, 15 yaşından beri ana sahnede olduğu için tüm tenis severlerde daha yaşlı bir intiba bırakıyor. Fakat 2004 doğumlu olduğunu hatırlatmakta fayda var. Oyunu son bir yılda çok daha keskinleşti ve elit seviye rakiplerine karşı muazzam performanslar yarattı. Olağanüstü savunması rakiplerinin sinirini bozuyor. Amerika Açık şampiyonluğu da özgüvenini arşa çıkardı. Geçtiğimiz hafta Auckland’da kaldırdığı kupa 2024’e de formda girdiğini gösteriyor. Bu turnuvada ise Grand Slam şampiyonluğunun tesadüf olmadığını kanıtlamanın peşinde.