Altın jenerasyon denince akla gelen ilk ülke Belçika olabilir. Zira bu öbek onlarla özdeşleşti ve altın jenerasyonunun her büyük turnuvada yarattığı hayal kırıklığı gündem oldu. Söz konusu jenerasyona ait oyuncular birçok dünya kulübünde bonservis rekorlarıyla forma giydi. Eden Hazard, Romelu Lukaku, Axel Witsel, Jan Vertonghen, Thibaut Courtois gibi yıldızlar söz konusu jenerasyonun öne çıkan parçalarıydı. Kulüp takımlarında sayısız başarı yaşayan isimler arasında bir yıldız var ki Pep Guardiola’nın yarattığı kusursuz makinenin son yıllardaki en değerli dişlisi olarak dikkat çekiyor.
20 yaşında kendini kanıtladı
Kevin De Bruyne 2011-12 sezonunda çıktığı 36 maçta 8 gol ve 15 asistle dikkat çekti. O dönemde de genç oyuncuları alıp kiralamasıyla ünlü Chelsea fırsatı kaçırmadı. 8 milyon Euro’luk bonservis bedeli genç oyuncuyu Mavi renklere bağladı. 2012 Ocak’ta transferi bitiren Chelsea, oyuncuyu yarım sezonluğuna halihazırda oynadığı Genk’e, sezon sonunda da Werder Bremen’e kiraladı.
Deep Blue mu, Deep Purple mı?
Almanya’nın sefiri
De Bruyne, Alman futboluna hızlıca uyum sağladı. Takımıyla ilk sezonunda 33 Bundesliga maçına çıktı, 10 gol ve 9 asistlik katkı sağladı. 2013-14 sezonu başında İngiltere’ye dönen Belçikalı, Londra’da yalnızca 3 Premier Lig maçına çıkabildi. De Bruyne, kariyerinin dönüm noktası olan satış 2014 Ocak’ta gerçekleşti ve oyuncu 22 milyon Euro karşılığında Wolfsburg’un yolunu tuttu.
De Bruyne buradaki ilk sezonunda toplam 51 maçta forma giydi, 16 gol ve 28 asist yaptı, Almanya Kupası finalinde Dortmund’a karşı attığı golle takımını zafere taşıyan isimlerden oldu. Bu maç aynı zamanda Jürgen Klopp’un Dortmund başındaki son maçıydı. İkili, ileride Premier Lig’de defalarca karşılaşacaktı ve bu karşılaşma adeta onlarcasının ilk perdesi niteliğindeydi.
Chelsea’den kopanlar Premier Lig’e hükmetti
De Bruyne, bir buçuk sene önce 22 milyon Euro’ya transfer olduğu Wolfsburg’a 76 milyon Euro kazandırarak Manchester City’nin yolunu tuttu. 2015 yazında Premier Lig’e yeniden adım atan eski Chelsea’li, 2017 yazında Liverpool’a transfer olacak bir başka eski Chelsea’li Muhammed Salah’la beraber kıyasıya bir rekabet içine girecek ve lige damgasını vuracaktı.
De Bruyne’nin Chelsea kariyeri, parlak olmayan tek dönemi olarak tarihe geçti.
De Bruyne, City kariyerinin ilk iki sezonunu 1 Lig Kupası zaferiyle geçirdi. Oyuncu, Pep Guardiola’nın gelmesiyle beraber dünyanın en iyi orta sahasına dönüşme yolunda adımlar attı. Bayern’den gelen İspanyol, kusursuz bir makine yaratma yolundaydı. Bu makinenin vazgeçilmez dişlisi de Belçikalı Kevin De Bruyne olacaktı.
2016-17 sezonunu ligde 19 asist gibi şaşaalı bir sayıyla bitiren De Bruyne, 2017-18 sezonunda 8 gol 16 asist yaptı ve ilk Premier Lig şampiyonluğunu yaşadı. 2018-19 sezonunda sakatlıklarla sarsılan yıldız, pandeminin de araya girdiği 2019-20’de bireysel olarak yeniden zirveye çıktı. Her ne kadar şampiyonluk Salah ve Klopp önderliğindeki Liverpool’a kaptırılsa da De Bruyne ligde 13 gol ve 20 asist yaptı.
2021’de takımıyla yeniden Premier Lig’in zirvesine dönen De Bruyne, Şampiyonlar Ligi’ndeki final yolculuğuna 8 maçtaki 3 gol ve 4 asistle katkı sağladı. Belçikalı, 2021-22 sezonundaki Premier Lig şampiyonluğu yolunda skorer özelliğini ön plana çıkardı, 15 gol attı.
Madrid’deki dev maç berabere, tur Manchester’a kaldı
Lider yol gösteriyor
2022-23 sezonuyla beraber takımın dümenine geçen De Bruyne, Erling Haaland’ın da gelişiyle asist sayılarını yeniden artırdı. Maestro, sezon boyunca takımın en büyük silahlarından oldu ve yokluğu taraftarda endişe yarattı.
Lider, takımına son haftalardaki kritik mücadelelerde attığı gollerle yol gösterdi. Arsenal maçında orta sahada aldığı topu rakip ceza alanı önüne kadar götüren De Bruyne topu ağlarla buluşturdu. Söz konusu maçı kazanan City, Premier Lig’de yine ağırlığını hissettirdi ve üst üste 3. şampiyonluk yolunda değerli bir adım attı.
De Bruyne son olarak Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Real Madrid deplasmanında rakibin kilidini açtı. City, bir türlü Courtois engelini aşamıyordu. Yine ceza alanı dışından yaptığı sert vuruşla fileleri sarsan Belçikalı, Şampiyonlar Ligi’ndeki son 14 golünün 7’sini ceza alanı dışından kaydetmiş oldu. Öte yandan De Bruyne, Courtois’nın koruduğu kaleyi bularak, eski hesabı da bir bakıma kapatmış oldu.
Hayatının travması
Gençliklerinde iki iyi arkadaş olan Thibaut Courtois – Kevin De Bruyne ikilisi, bundan yaklaşık 10 sene önce saha dışında da karşı karşıya gelmişti. O dönem model Caroline Lijnen’le beraber olan De Bruyne’nin ilişkisi çatırdamaya başladı. Kevin, Courtois’yla çocukluk arkadaşı olan Lijnen’in kaleciyle ilişkisini kesmesini istedi. Lijnen buna yanaşmadı. 3 senedir ilişkisi devam eden çiftin arası açıldı. Lijnen, Thibaut’nun yemek davetini kabul etti ve Kevin’la ilişkisi bu ihanet üzerine bitti.
Lijnen daha sonra konuyla alakalı açıklamasında Kevin’ın kendisini daha önce aldattığını belirterek süreci şöyle özetledi: “Kevin bana ihanet etti. Aylarca, bu konudan bana bahsetmedi ve bir şey söylemedi. Kevin’in ailesi bile bana hak verdi. Kevin Madrid’de birlikte geçireceğimiz bir tatilin iyi bir fikir olduğunu söyledi. Ben bunu ondan daha önce istemiştim zaten. Ancak, bir şeyler oldu ve bu tatil asla gerçekleşmedi.
“Tüm bu olaylardan sonra, Thibaut bana bir teklifte bulundu ve ben böyle güzel bir teklifi Kevin ile birlikte olduğum 3 yıl içinde hiç almadım. Thibaut ile birlikteyken her şeyden konuşabilir ve her şeyi paylaşabilirsiniz. Hatta o gün bana harika bir Yemek hazırladı. Kevin benim için asla böyle bir şey yapmazdı. Kevin beni aldatıyordu ve ben de kendi kendime şöyle düşündüm: Neden Kevin’le bir ilişki yaşamaya devam edeyim ki, neden?”
Kevin’ın olağanüstü şutu maça ve tura denge getirdi.
İşte City-Madrid eşleşmesinde karşı karşıya gelen, Chelsea’de bir dönemin takım arkadaşları, Belçika’da altın jenerasyonun iki elması… Eski defterler, De Bruyne’nin 65. dakikada attığı şutla yeniden açıldı. Belki de De Bruyne’nin gol sevincinde duygulanmasının arkasında bu hikayenin izleri vardı. Sebebi ne olursa olsun Premier Lig’de zafere koşan Manchester City için sezonun en değerli gollerinden birinin sevinci, olağanüstü bir baskının Maviler’in üzerinden kalkması açısından değerliydi.
Belçikalı, salı akşamı yine tüm dünyaya "en iyi orta saha benim" dercesine oynadı. 
Oyunlar ve Bulmacalar