Hayırsız kardeşten vekalet tuzağı: Almanya’daki ablasını dolandırdı
Eski Alman Milli Takım oyuncusu Philipp Lahm, iki orta alan oyuncusu Barcelonalı İlkay Gündoğan ve Real Madridli Luka Modric'in takımlarına olan katkısını yazdı.
Bayern Münih ile sayısız başarıya imza atan ve 2017’de futbolu bırakan Alman futbolcu Philipp Lahm, kariyerine milli takım danışmanı ve Euro 2024 direktörü olarak devam ediyor. Lahm, bir yandan da Zeit Online’da Oliver Fritsch ile ortaklaşa yazı yazıyor. Lahm, son yazısında iki yıldıza değindi. “Gündoğan ve Modric vazgeçilmez oyuncular ve her şeyin toplamı” başlıklı yazı özetle şöyle:
Milletler Ligi’ni ilgiyle izledim. Bu mini Avrupa Şampiyonası, Euro 2024’ün bir ön gösterimiydi. Hırvatistan’ın yarı finalde ev sahibi Hollanda’ya karşı kazandığı zafer benim için en duygusal andı. Hollanda 23 yıldır yenilmediği De Kuip Stadyumu’nda uzatmaların ardından boynu bükük ayrıldı. 20 bin Hırvat taraftarsa Rotterdam’da galibiyeti kutladı. Hırvatistan’ın nüfüsü 4 milyon bile değil ama bu ülke iki kez Dünya Kupası yarı finaline çıktı. Oyuncuları ülkeleri için tutkuyla oynuyor ve takımları çok güçlü. Öne çıkan futbolcularıysa 17 yıldır milli takımın bir parçası olan Real Madrid forması giyen Luka Modric. Avrupa’da ve dünyada parlak bir orta saha oyuncusu olarak tanınan Modric, Xavi veya Andrea Pirlo gibi bir ikon.
İlkay Gündoğan da Manchester City’nin kaptanı olarak Şampiyonlar Ligi’ni kazanarak ikonlar kadrosuna katıldı. Yedi yıl ve beş Premier Lig şampiyonluğunun ardından, İstanbul finalindeki galibiyet bir devrin kapanışı oldu. Pep Guardiola, City’nin artık tıpkı Real Madrid ve Barcelona gibi her an her şeyi kazanabileceğini kanıtladı. Gündoğan da bu başarının önemli bir parçasıydı. O, Rodri ve Kevin De Bruyne’nin olduğu orta saha, Real Madrid’in Casemiro, Toni Kroos ve Modric’in altın çağını yaşattığı Real Madrid’inkiyle kıyaslanabilir.
Gündoğan ve Modric gibi oyuncularda sadece bir yetenek yok. Onları yıldız yapan fiziksel özellikleri, hız, bire bir savunma, mükemmel şut ya da olağanüstü kafa vuruşları değil. Her şeyin toplamı. Bu oyuncular, takımlarına düzen veriyor, yapılarını sağlamlaştırıyor. Her pozisyonda hem takımları hem rakipleri için yaşanacak durumları hesap ediyor. Top onlara geldiğinde ne yapacaklarını biliyor. Savunma ve hücum arasındaki dengeyi sağlıyor. Sahada risk yönetiminde uzmanlar. Takımlarının istikrarlı, güvenli ve kontrollü oyunlarında payları büyük.
Başarılı teknik direktörler, bu tip oyuncuların vazgeçilmez olduğunu ve harika şeyler için zaman gerektiğini bilir. Guardiola, Manchester’a geldiğinde Dortmund’dan Gündoğan’ı getirdi. Sonra yıllar içinde birlikte takımı geliştirdiler. Takım sporunda tek başına bir hiçsin. Gündoğan gibi oyuncular, takımla birlikte daha değerli. Manchester City’de durum böyle.
İyi oyuncular hep var ama iyi takımlar çok daha az. Başarı için, bireysel nitelikleri pekiştiren genel bir yapı olmalı. Gündoğan, Xavi veya Pirlo gibi oyuncular bu düşünceyle hareket edilor. Bir oyun fikri, zekice bir işbölümü, gelişen bir oyun… Tarihteki tüm büyük takımlarda olan bir şey.
Şimdi 32 yaşında olan Gündoğan, bir takımın kalbi olabilecek oyunculardan. Guardiola ile işbirliği içinde yeteneklerini geliştirdi. Bu tür oyuncuların kendisininden beklenenleri yapması için uygun bir ortama ihtiyaçları var. Bu çaptaki oyuncular, bir hamle yapmadan önce teknik direktör ve kulüple görüşür. Bu nedenle Gündoğan’ın Barcelona’ya gitmesi mantıklı bir karardı. Guardiola’nın elinde bir oyuncu olarak Xavi, Andres Iniesta ve Sergio Busquets gibi oluşturan bir orta sahanın parçasıydı. Şimdi fırsatı değerlendirdi. Gündoğan, İspanyol felsefesini biliyor. Xavi, bu transferle küçük bir risk alarak takımı Barcelona’da eksik olanı kapattı.
İlkay için Arsenal de iyi bir seçenek olabilirdi, çünkü Guardiola’nın öğrencisi olan Mikel Arteta da uzun vadeli planlar yapıyor. Gündoğan transferi için ismi geçen takımlardan Paris Saint-Germain ise takımda süreklilik ve gelişmeden yoksun.
Dolayısıyla heyecanlı bir yeni sezon olacak. Şampiyonlar Ligi’nde , Manchester City ile Real Madrid rekabeti ortaya çıkabilir. Barça son yıllarda Avrupa’da başarılı olamadı ama Gündoğan ile bu farkı kapatma şansı var. En güçlü ulusal lig olan Premier Lig’de Arsenal, uzun yıllardır galip gelen City’ye karşı kafa tutmak istiyor.
Turnuva direktörü olarak, dünyanın en kaliteli takımlarının rekabete gireceği Euro 2024’ü dört gözle bekliyorum. 2018, 2022 ve 2023’te kupa kaldırmaya yaklaşan Modric bir şampiyonluk kazanmak istiyor. Gündoğan ise İspanya ile üç kez Avrpa Şampiyonası kazanan Xavi’ye benzer şekilde daha iyi referanslara sahip. Almanya, Dünya ve Avrupa şampiyonluğu kazanmış bir ülke.
Kulüp bazında her şey Gündoğan’ın etrafında dönüyor, çünkü onunla takım arasında fikir birliği ve uyum var. Ama Almanya 11’i tökezliyor, bu da beni endişelendiriyor. Gündoğan’a rağmen bir oluşum, bir yaklaşım göremiyorsunuz. Takımda kontrol, denge ve istikrar yok. 14 Haziran’daki açılış maçına hâlâ zaman var ama artık bir şeyler olması gerekiyor. Çünkü bu unsurlar takımda eksik.