Şenol Güneş derbisi
Samet Aybaba, görevi bırakan Beşiktaş Başkanı Hasan Arat’ın oyuncu satması karşılığında kendisine komisyon önerdiğini, Joe Worrall’ın transfer sürecinde imzasının taklit edildiğini söyledi. Yönetici Kaan Şakul'un istifa etmesini istedi.
Süper Lig ve Avrupa Ligi’nde üst üste gelen kötü sonuçlar Beşiktaş’ta yaprak dökümü başlattı. Beşiktaş Başkanı Hasan Arat’ın istifasına kadar uzanan süreçte ilk yol ayrılığı Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba ile gelmişti. Yaşananlara dair bir basın toplantısı düzenleyen Aybaba, Hasan Arat, Brad Friedel ve Kaan Şakul hakkında sert açıklamalar yaptı. Can Keleş, Cher Ndour, Felix Uduokhai, Emirhan Topçu ve Joao Mario transferleri için olumsuz rapor verdiklerini vurgulayan Aybaba, Joe Worrall’ın transfer sürecinde imzasının taklit edildiğini iddia etti. Brad Friedel’in oyuncu satışından komisyon alacağını belirten Aybaba, görevini bırakan eski Beşiktaş Başkanı Hasan Arat’ın aynı teklifi kendisine de yaptığını söyledi. Aybaba’nın açıklamaları özetle şöyle:
Hasan Arat’a geçmiş olsun: Bana verdiğiniz destek ve değerden ötürü çok mutlu oldum. Biz futbolu hep aile olarak gördük. Bazı notlar aldım, o kadar çok şey konu var ki… Önce görevi bırakan başkanımıza (Hasan Arat) geçmiş olsun diyorum. Sağlık sorunları var herhalde. Sağlık önemli konudur, acil şifalar diliyorum.
Hasan Arat ‘Benim önümü açtın’ dedi: Hasan Arat ile nasıl tanıştık? Hakkımda yanlış şeyler konuşulunca Divan’da konuşma yapmıştım ve indiğimde Hasan Arat ‘Tebrik ederim, çok güzel konuştun. Benim önümü açtın’ demişti. Ondan sonra rahmetli Seba başkanımızın tedavi sürecinde görüştük. Daha sonra inanılmaz keyifli bir seçim süreci, bize kıymet verilen sözler, futbolu futboldan gelenler yönetecek söylemleri.
Ümraniye hakkında rapor yazdım: Göreve geldiğimizde Ümraniye’ye gittim, ölü toprağı atılmış gibi bir takım, bir sürü raporlar hazırladım. Öte yandan başkanımızın seçim sürecinde verdiği transfer sözleri, dünyaca ünlü kulüplerle yapılan anlaşmalar gündeme geldi. Çıktım açıklama yaptım, kulübü savundum. Biraz da sert konuştum.
Svensson’u alırken finansal fair play diye bir şey vardı: Transfer dönemi başladı, Onur ve Tayfur vardı takımda. ‘Seyircinin önünde oynamak istemiyorum’ söylemleri vardı. Atal ile görüşme yaptık, 1 milyon euro civarında konuşulurken menajeri bir anda 2.5 milyon euro isteyince vazgeçtik. Svensson’u istedik. Svensson’u alırken finansal fair play diye bir şey de vardı.
Alınacak tek isi Al Musrati’ydi: Devre arasında Al-Musrati, Renato Sanches ve William Carvalho’nun isimleri bize geldi. Başkan ‘bunlardan birini alalım’ dedi. Sanches ve Carvalho’nun görüntülerini başkana gösterdim, gülümsedi. Aralarında alınacak tek isim Al-Musrati’ydi.
Verilen para bizi şoke etti: Muçi ile ilgili de raporumuz var. Büyük ligde oynamamış, büyük bonservis ödenmemeli şeklinde. Aynı rapor Al-Musrati için de geçerli. Sonra bir baktık iki oyuncuya 24 milyon euro verilmiş. Matic’i getirelim, az para verelim diye düşünürken verilen para bizi şoke etti. Santos bana gelip ‘Al-Musrati’yi beğeniyorum ama bu parayı nasıl verdiniz?’ dedi.
Başkan ‘Siyasi şeyler var’ dedi: Joe Worrall konusu var, bize önerildi. Yardımcıma oyuncuyu öneren menajer, ‘Siz nasıl insanlarsınız, ben önerdim oyuncu gidip teklif veriyorsunuz’ dedi. Ben de başkana söyledim. Sonra başkanımız ‘Bana yardımcı olun bu oyuncuyu alalım, siyasi şeyi var’ falan derken 500 bin euro karşılığında oyuncuyu kiraladık.
Rafa Silva, Paulista ve Immobile’ye onay verdik: Yeni sezona girerken listelerimizi hazırladık ve yönetimin önüne koyduk. Transfer komitesi gibi bir şey oluşturulmaya çalışıldı. Kaan Şakul ’37 milyon euro satış bekliyorum, yoksa kimseyi alamayız’ dedi. ‘Futbolda böyle bir şey olmaz’ dedim. ‘Hocam Oraya Rafa Silva yazıyorsunuz, 40-45 milyon Euro’luk oyuncu’ dedi. ‘Futbolu bilmediğiniz için bu fırsatın önümüze çıkacağını görmüyorsunuz’ dedim. Immobile ve Paulista için de olumlu rapor verdik.
Friedel geldi, Kaan Şakul kendini imparator sanmaya başladı: Friedel diye bir arkadaşımız göreve geldi. ‘Ümraniye’ye gelmeyecek, işinize karışmayacak, sadece satış yapacak’ dendi. Ümraniye’ye de geldi, hocaya yardımcı da getirdi. Bu yardımcılara bonservis gibi ücretler ödendi. Kaan Şakul ve başkandan aldığı cesaretle kendini oranın imparatoru sanmaya başladı.
Başkan ‘Bana da komisyon verelim’ dedi: Başkana gittim, ‘Bu Friedel’e yüksek maaş veriyorsunuz ama komisyon da veriyorsunuz’ dedim. Başkan bana ‘Sana da verelim Mustafa ve Semih’in satışından’ dedi. Bu ne demek dedim ya. Benim tek isteğim Beşiktaş’a katkı sağlamak. Bu olayların hepsinin şahidi var. Sonrasında yaşananlar tam bir kaos.
Uçaktan indiğimizde ortalık birbirine girdi: Gaziantep maçında uçağın arka bölümüne gittim. Bizim çocuklar Semih, Salih, Mert orada oturuyorlar. ‘Talihsiz bir gol yedik olur böyle’ dedim. ‘Feyyaz hoca da gelsin’ dediler. O da konuştu. Uçak indiğinde ortalık birbirine girdi. Oyunculardan böyle bir şey isteme hakkımız yok mu? Friedel’ın dediğine göre biz oyuncularla kurgu yapmışız.
Friedel’in bizim önümüze geçecek ne özelliği vardı: İçerideki Göztepe maçından sonra Feyyaz hocaya gidecekti. ‘Ben de gelirim’ dedim. Kurgunun tamamını Brad Friedel yönetti. Hocayla taktik tahtasında çalışmalar yapıyorlardı. Biz bu konularda hiç müdahil olmadık. Feyyaz içeriye girince Friedel, Kaan Şakul ve hoca oturuyorlar. Kaan Şakul, Feyyaz’a ‘Özel bir şey görüşüyoruz, beş dakika sonra abi’ diyor. Bütün bunları yaşadık. Hiçbir deneyimi olmayan bir arkadaşın, menajerlik şirketinde çalışan bir ismin(Friedel) bizlerin önüne geçecek ne özelliği vardı?
Başkan Arat’ın samimi olmadığını gördüm: Friedel’ın da suçu değil bu. Ben Gio hocanın yardımcılarının aldığından düşük ücret alıyorum kulüpten. Ben 30 yıl antrenörlük yaptım bu ülkede. Başkan (Hasan Arat) ‘Üzülüyorum, Hüseyin beyle görüş’ dedi. Ben de bir sözleşme hazırladım, aradan 3.5 ay geçti. Beni ne aradı ne de konuştu. Başkanın samimi olmadığını gördüm o konuda.
Bana komisyon teklif ettiğinde aynı duyguyu taşımadığımızı anladım: Feda döneminde avukatım ‘Ver bana yetkiyi sana 2.5 milyon dolar alacağım’ dedi. ‘Beşiktaş’tan para yemek kadar şerefsizlik olur mu!’ dedim. Aynı duyguları yaşamadığımızı ‘Sana da komisyon vereyim’ dendiğinde anladım zaten.
Hepsinin transferine karşı çıktık: Joao Mario, Ndour, Emirhan, Can Keleş, Uduokhai… Hepsine karşı çıktık. Ndour, Beşiktaş genç oyuncu kiralamaz. Bir de en kalabalık yere aldık oyuncuyu. Joao Mario kenar oyuncusu değil, ağır. Merkez orta saha olarak da aşağı gitmiş, kanada ihtiyacımız var diye rapor verdik. Bir menajer bize Uduokhai’yi önerdi, izledik ama listemize almadık. 3 milyona alabiliriz dedi bize menajerler, daha pahalıya geldi.
Takımdan gidenlerin hepsine para verdik: Colley en düşük maliyetli oyuncularımızdan biriydi, giderken üstüne para verdik. Takımdan giden oyuncuların hepsine para verdik. Can Keleş ile ilgili raporumuzu sunduk, daha net oyuncu lazım dedik ama o da alındı. Emirhan ile ilgili fikirlerimizi sunduk. Transferlerin tamamına olumsuz rapor verdik.
Transfer sürecini Kaan Şakul, Friedel ve başkan yürüttü: Bu transferlerden sonra biz tamamen koptuk ve iletişimi kestiler bizimle. Sonraki süreci Kaan Şakul, Friedel ve başkan götürdü. ‘Futboldan gelen insanlar varken neden Kaan Şakul ile yürüyorsunuz?’ dedim. Başkan ‘Böyle uygun gördük’ dedi.
Beşiktaş için istifa etmedim: Niye istifa etmedim? Beşiktaş’ın içine girmiş birisi, bir şeylerin kötü gittiğini görünce istifa eder mi? Durur, mücadele eder, savaşır, karşı çıkar. Her yerde konuştum. Teknik anlamda konuştum. Her yerde Samet hoca konuştu diyorlar. Aynı şeyleri hocaya kamp süreci bittiğinde anlattım.
Rafa Silva kenar oynamaz dedim: Hocayla konuştum. ‘İki 6 numara ile olmaz dedim. Rafa kenar oynamaz, orada Rashica’dır bizim oyuncumuz’ dedim. Kamp süreci çok hafif geçti diye birçok teknik konuları konuştuk. İzinlerle ilgili oyuncularının rahatsız olduğunu duyduk. Oyuncuların bir grubuyla çalışıldığı ve öbür grubun rahatsız olduğunu konuştum. Bir sürü şeyleri konuştum ben.
Yardımcılarıma mobbing uyguladılar: Yardımcılarım vardı. Hepsine mobbing uyguladılar, antrenman izlemelerini yasakladı Brad Friedel. En son scout ekipleri ile ilgili çalışma yapıyormuş Friedel. Kaan Bey yardımcılarımın ‘WyScout’ şifrelerini aldı ‘İstediğime vereceğim bunları’ dedi. Orada kalıp bu mücadeleyi verdik.
Kaan Şakul’u derhal istifaya davet ediyorum: Başkan bana son olarak içinde bulunduğumuz durumla ilgili bir rapor istedi. ‘Feyyaz ve Veli de rapor versin’ dedi. Bu süreci yöneten biz olmadığımız için raporu Brad Friedel, hoca ve Kaan Şakul’un vermesini istedim. ‘Başkanım ben kimseyi yarı yolda bırakmam ama sizin bir tasaraffunuz varsa gereğini yapın’ dedim. Bir gün sonra da Beşiktaş’ın CEO’su beni aradı ve ‘Hocam ekonomik olarak isteğiniz var mı?’ diye sordu. Ben hiçbir zaman para konuşmadım. Biliyorsunuz başkanımız görevi bıraktı. Bırakmasaydı istifa etmesi gerektiğini söyleyecektim. Şimdi Kaan Şakul var orada. Kaan Şakul’u da derhal istifaya davet ediyorum. Hiç ‘Ben bir şey yapmadım’ demesin. Biz her şeyi biliyoruz. Beşiktaş’ın menfaatleri için istifa etmeli.
Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum: Ben hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Öyle bir dünya yok. Samet Aybaba’ya böyle olmaz arkadaşlar. WhatsApp’tan geldi mesaj bana. Nevzat Demir’de 10 gün nöbet tut deseler tutarım ben. Bunlar kiminle muhatap olduğunun, kimi karşılarına aldıklarının farkında değiller. Duygularımızın farkında değiller. Tamamen koptuk.
‘Büyük transfer yapmayalım’ dedim: Kimse bize gelip de; 47 sene önce bu kapıdan giren birine, Beşiktaşlılıktan, forma aşkından, yok ‘Biz Kartal’ız’ falan arkadaşlar yani… Altyapıda çok yetenekli oyuncularımız var, biz bu kadrolarla başlarsak çok iyi şeyler olabilir ‘Feda’ döneminde olduğu gibi. 4-6 tane oyuncu alalım. Büyük transfer yapmayalım dedim. Ayrılmadan önce 10 oyuncunun ismini belirledik, profesyonel yapmak için. Oraya Şenol’u getirdim, teklif gelince Veli’yi getirdim. Veli gelince bile bizi eleştirdiler, başarısı ortada. A takıma yükselecek belki. Serdar’ın kupada çok büyük emeği var.
Semih Kılıçsoy nasıl 12 gol attı: Semih Kılıçsoy kilo almış, pası veremiyormuş. Nasıl 12 gol attı o zaman bu çocuk? Verdirin o zaman. Ben gördüğümde konuşuyordum Semih’le. Bu çocuklardan vazgeçemeyiz.
Ben olsam Maccabi Tel Aviv maçında Türk oyuncularla oynardım: Maccabi bir maçı özel bir maç. Ben olsam Türk oyuncularla oynardım. Yabancı oyuncu nereden bilecek bu duyguları? Bir tane forvetimiz var, yaşı 34. Arkasında 17 yaşındaki Mustafa var. Kanatlar boş, nasıl olacak?
Sergen Yalçın’ı ben istedim. Başkan ‘Gittiğinde bir şey konuşma’ dedi: Sergen Yalçın’ı ben istedim. Telefonla konuştuk, görüşecektik. Başkan bana ‘Gittiğinde bir şey konuşma’ dedi. Ben ona takımdan bahsedecektim, biraz da ağlayacaktım kulüp tarafında olduğum için ekonomiden yakınarak. Sonra o da koşarak gelecekti.
Rıza Çalımbay benim kardeşim: Rıza Çalımbay süreci var, Rıza benim kardeşim. Birlikte 10 sene oynadık. Geldiğimizde kulüpteydi. Oyun kötüydü, söylemler kötüydü. Başkanımız Kasımpaşa maçı sonrası, ‘Ya böyle olur mu göndermiyor musun Rıza’yı?’ dedi. Devre arasını bekleyelim dedim. Sonra Rıza’nın bazı tatsız söylemleri oldu, başkan ‘Artık konuşmaya gerek yok görevden alın’ dedi. Başkana ‘Ben bunu gidip söyleyemem, Feyyaz da söyleyemez’ dedim. Sonra 2-3 arkadaşımız gitti. Kendisini aradım ama telefonumu açmadı.
Beşiktaş’ta bu süreci yaratan insanlar hala görevde: Başkanlığa aday olur muyuz? Zor, güzel bir duygu da zor. Beşiktaş’ta her görevi kabul ederiz ama şu an olmaz. Beşiktaş’ta bu süreci yaratan insanlar hala görevde. Biz Beşiktaş’a katkıda bulunacağını düşündüğümüz her adaya destek veririz. İlerde koşullar değişirse duruma bakarız.
Beşiktaş’ın akil insanları gelsin bir araya: Beşiktaş’ın acil birlikte hareket etmeye ihtiyacı var. Futbol aklına ihtiyaç var. Bizi bunun için oraya getirdiler ama hiç sormadılar bize. Gelin bir araya, Beşiktaş’ın akil insanları gelsin bir araya. Ortada bir tane Beşiktaş var. Divan Başkanı’nı aradım, ‘Gelin şu kulübü alın’ dedim. Hasan Arat ile yola çıkmadan önce Serdal Adalı’yı aradım, onla diyalogum çok daha iyidir, farklıdır. ‘Amerika’ya gidiyorum, aday olmayacağım’ dedi. Sonra aday oldu, rakip haline geldik. Beşiktaş’ın artık tahammülü kalmadı. Bırakalım bu işleri ya, burada Beşiktaş var. Bu nasıl bir şeydir ya!
Santos’un gitmesini ben istedim, ne söylediysem çıktı: Gio hocaya Beşiktaş’ı anlatan bir yazı yazdım, ‘Santos hoca kalırsa kupayı alamayız’ dedim. Gitmesini ben istedim, ne söylediysem çıktı. Bir gün birinizi arayıp birinin aleyhinde kötü bir şey yazdırdım mı? Olmaz yani, Samet Aybaba’ya olmaz.
Birisi söze ‘Süleyman ağabey’ ile başlıyorsa, kulübe sokmayın: Hayatımda hiç yüzüm kızarmadı. Osmaniye’de iki okul yaptırdım, yüzlerce, binlerce çocuk okuttum. Benim önüme gelip bunu söyleyebilecek bir babayiğit yok. 47 yıldır Beşiktaş’ta para konuşmadım. Süleyman Seba’dan beri böyle. Bir de artık Süleyman Seba’yı kullandırmayın. Hayatımız birlikte geçti, tek kelime etmiyoruz. Önünden geçenler sürekli onu konuşuyor. Aramızda geçenleri anlatsam… Tabii ki böyle bir şey olmayacak. Birisi söze Süleyman ağabey ile başlıyorsa, kulübe sokmayın. Bunu seçim malzemesi olarak kullanmayın. Yeter ya.
Bu büyük bir saygısızlık: Feyyaz’la kulüpteyiz o gecenin (ayrılık açıklamasının yapıldığı gün) sabahı. Hüseyin başkan kulübü aramış, Brad Friedel Macaristan’a gelmeyecek demiş. Sonrasında bir gelişme olmuş, ‘Samet de gelmeyecek’ demiş. ‘Gerçekten mi?’ dedim. Söyle ona ‘Basın toplantısı yapıp istifa ediyorum’ dedim. Feyyaz konuştu geldi, başkan ‘ikisi de gidecek’ dedi. Samet Aybaba artık gitmeyecek dedim.
Bu ay 11. ayda darmadağın olur dedim: Bu büyük bir saygısızlık. Bu nasıl bir şeydir?Yani o kişiyle (Friedel) beni bir arada anmak… Herkese söyledim, bu takım 11. ay darmadağın olur dedim. 34 yaşında bir forvetimiz var. 5 gün izin, 7 gün izin… İkaz ettik hocayı. Teknik direktörlere saygısı olan bir insanım ben. Her söylediğimiz şey ‘Hocayı yemeye çalışıyor’ oldu.
Giovanni’yi başkan direkt kendisi getirdi: Giovanni van Bronkhorst bir konuşmamızda ‘Şubata kadar kalabilirsek…’ dedi. ‘İki yıl mukavelen var, bir daha böyle bir şey duymayayım’ dedim. Biz hocalarımızın arkasında dururuz arkadaşlar. Santos ile ilgili ‘Olabilir’ diye düşünmüştük ama Giovanni’yi başkan direkt kendisi getirdi. Birlikte hareket ettiği kişiler de belli zaten.
Joe Worrall transferinde benim elektronik imzam kullanılarak teklif yapılmış: Brad Friedel’ın satışlardan yüzde 2.5 komisyon alacağını biliyorum. Olup bitenlerden herkesin haberi var. Gereğini yapsınlar diyoruz. Feyyaz Uçar ve Hüseyin Yücel’in de sonradan haberi oldu bu olaylardan, tabii ki biliyorlar. Joe Worrall transferinde benim elektronik imzam kullanılarak teklif yapılmış. Kulübü aradğımda ‘Sizin bilginiz vardır’ dediler. Hangi yönetici olduğunu bilmiyorum.
Gronbaek’i istedik, listede Saelemaekers vardı: Transfer listemizi size atsam şok olursunuz, Gronbaek’i istedik, Saelemaekers vardı çizgi oyuncusu olarak onu istemiştik.
Kaan Şakul’un olduğu yerde iş yapmam: (Hüseyin Yücel teknik direktörlük teklif etse kabul eder misiniz? sorusu üzerine) Konuşuruz arkadaşlar ama bir şartım olur. Sezon sonuna kadar 1 kuruş almam, mukavele de yapmam. İstifaya davet ettiğimiz bir arkadaş (Kaan Şakul) var. Onun yönetimde olduğu hiçbir yerde iş yapmam.