NBA’deki Türk derbisi nefes kesti! Cedi güldü, Alperen üzüldü
Los Angeles Clippers geçtiğimiz haftalarda James Harden'ı kadrosuna kattı. O günden beri Harden'ın kadroda olduğu 4 maça çıkan takım henüz galibiyet alamadı. "Ben sistemin kendisiyim" diyen Harden'ın bu iddialı söylemi onu eleştiri oklarının hedefi haline getiriyor.
Los Angeles Clippers geçtiğimiz cuma gecesi Dallas Mavericks deplasmanından hezimetle döndü. Maç 144-126 biterken ikinci çeyrekte Dallas’ın 47-18’lik serisi defteri çoktan kapamış, ilk üç periyotta 44 sayıyı bulan Luka Doncic son 12 dakikada dinlenmişti. Clippers’ın dönüş umudu bir yana koca son çeyreğin ABD’lilerin deyimiyle “garbage time” yani çöp vakte dönüşmesi tam manasıyla hayal kırıklığıydı. Hayal kırıklığının sebeplerinden biri, kadroya takasla katılan ve kendisine “Ben sistemim” diyen James Harden’ın silik performansıydı.
Maçın ardından, karşılaşmanın önüne geçen bir konuşma sosyal medyaya bomba gibi düştü. Dallas Mavericks adına maçları yayınlayan televizyonun yorumcusu Brian Dameris James Harden’ı hedef aldı: “Houston’a gittin ve Dwight Howard’ı istedin. Ardından o gitti yerine Chris Paul’u istedin. Sonra onun da gitmesini istedin ve yerine Russell Westbrook geldi. Onunla da olmadı New York’un parıltılı ışıkları dikkatini çekti, eski arkadaşın Kevin Durant’la orada buluştun. Yalnızca 1 sezon sonra orada da olmayacağını anladın ve Philadelphia’ya gitmek Darryl Morey’le yeniden buluşmak istedin. Onlar seni almak için Ben Simmons’ı takas ettiler. MVP Joel Embiid’le aynı takımda oynadın. Oyun kurucu pozisyonunda oynamana rağmen ‘Topun kontrolünü bana vermediler’ dedin. Los Angeles’ın parıltılı ışıklarına doğru yola çıkmak istedin. James Harden, sen sistem değilsin, sen bay sakal değilsin, sen problemsin!”
ICYMI: Mavericks announcer Brian Dameris absolutely destroys James Harden. #Sixers | #76ers | #nba | #Basketball | #JamesHarden #philadelphiasixers | #philadelphia76ers pic.twitter.com/w6wsA6HtcX
— Edge Of Philly Sports (@EOPsports) November 11, 2023
Söz konusu video o gece sosyal medyada hakkında en çok konuşulan kesitlerden biri oldu. Çoğu kişi Dameris’in bu ağır söylemlerine katılıyordu. Öyle ki ben de bu demeçten günler önce 10Haber.net’te yaptığım Harden takası haberinin başlığını “NBA’de sezon başı ritüeli gerçekleşti” şeklinde atmıştım.
Harden, sezon başı kamplarına fazla kilolarıyla gelmesi, disiplinsiz yaşantısı, gece kulüplerinden gelen görüntüleriyle tepki çekiyordu. Bu sezonki hikaye henüz yaz başında yazılmaya başlandı. Harden uzakdoğuda katıldığı bir etkinlikte 76ers takım menajeri ve Rockets döneminde birlikte çalıştığı, başarılı olması adına kendi oyun stiline uygun takım kuran Darryl Morey aleyhine “O bir yalancı” ifadelerini kullandı. Bu bile oyuncuyla kulüp arasında bağların koptuğunu gösteriyordu. Oyuncu 15 Ekim’den sonra takım idmanlarına katılmadı. Sonuç olarak Los Angeles Clippers’a takaslanmak isteyen Harden muradına erdi, iki kulüp uzun süren takas görüşmeleri sonucunda anlaştı. Anlaşma sonucunda Clippers birçok veteran oyuncusu ve korumasız yalnızca bir tane draft hakkını gönderirken Harden’ı kadrosuna katıyordu. Kısacası halihazırdaki kadrodan gelecek adına pek bir kayıpları yoktu.
Ancak kısa vadede etkili olması gereken Harden hamlesi ilk aşamada sorun yaratmışa benziyor. Zira oyuncu “Ben sistemim” dedikten sonra olan sisteme zarar vermiş görünüyor. Paul George ve Kawhi Leonard gibi belli ölçüde topu isteyen oyuncularla beraber kadroda Russell Westbrook gibi de bir oyuncu var. Bunun yanında James Harden da kariyeri boyunca topu elinde isteyen ve sistemin kendi çevresine kurulduğu bir oyuncu oldu. Hatta Brooklyn Nets döneminin kısa sürmesi ve oradan ayrılmak isteme sebeplerinden biri de saha içinde rahat hareket edememesiydi.
Harden aynı sıkıntıyı Clippers döneminde de yaşıyor. Daha kötüsü benzerini takım arkadaşlarına yaşatıyor. Öyle ki Kawhi, George ve Westbrook, Harden’la beraber sahaya çıktıkları ve Clippers’ın kaybettiği 4 maçta sırasıyla 16.3, 14.5, 14 sayı ortalamalarıyla oynadılar. Harden da bu süreçte yalnızca 13.5 sayı atabildi ve son derece dağınık bir performans sergiledi. Boş pozisyonlarda şut atmayıp feyk göstermesi ve şutu zorlaştırması, drive edip çıkılmaz noktalara girmesi ve hücumu verimsiz kılması sürekli gözlenen anlardan. Öyle ki Clippers, dört maçlık periyotta Harden’ın sahada olduğu anlarda 67 sayı fark yerken Harden’ın oturduğu anlarda rakiplerine 24 sayı fark attı.
Clippers’ın gidiş yolu doğruydu. Takım rotasyonda şişkinlik yaratan veteran kanatların bazılarını paket yapıp üçüncü bir yıldızla beraber George-Kawhi çekirdeğini güçlendirmeliydi. Benzerini Denver Nuggets bundan 2.5 sene önce Aaron Gordon için yapmıştı, Jamal Murray’nin sakatlığı yaşanmasa belki de şampiyonluk için bu kadar beklemek durumunda kalmayacaklardı. Ancak Clippers adına bu isim Harden olmamalıydı. Belki Zach Lavine’in piyasaya çıkacağı anı beklemek doğru yaklaşım olabilirdi.
Sixers için Harden takasının olduğu gün mutlak kaybeden demiştim. Ancak bunu uzun vadeli söylediğimi belirtmek isterim zira Embiid’in yanına Maxey ile beraber başarıya taşıyacak yıldız takviyesini yapmadıkları sürece MVP pivotun takasını istemesi tehlikesiyle karşı karşıyalar. Nitekim ABD medyası Zach Lavine başta olmak üzere Sixers’ın birçok yıldızın durumunu yakından takip ettiğini haberleştirmeye başladı. Ancak bir tane draft hakkı hariç neredeyse bir hiç uğruna Harden’ı gönderikten sonra hem Maxey hem de geçtiğimiz günlerde araba çarpması sonucu kaburgalarını kıran ve bir süre sahalardan uzak kalacak Kelly Oubre gibi isimlerin verimliliklerinin artması dahi artı. Sixers Harden’dan kurtulmanın bile tek başına mutlak bir kayıp değil, bir açıdan kazanç olduğunu kanıtlıyor.
victory Monday.
📹Game Highlights vs. Pacers | 11.12.23
presented by @cryptocom pic.twitter.com/oQsnx3SYUn
— Philadelphia 76ers (@sixers) November 13, 2023
Clippers içinse stres dolu zamanlar ufukta görünüyor. Çünkü henüz, Kawhi Leonard ve Paul George gibi yıldızların saha içinde yeterli yardımı almak şöyle dursun oyunlarının baltalandığını düşünerek şikayet etme zamanları gelmedi. Sonuç olarak sistem hata verdi, o sistemin çökmemesi için Ty Lue’ya fazlasıyla iş düşüyor.