Süheyl Batum: Genç kuşaklarının geleceğini ve özgürlüğü korumak için yola çıktık
TFF ile Kulüpler Birliği arasında seçim tarihine yönelik müzakereler süredursun, son toplantıda yaşandığı iddia edilen bir olay oldukça dikkat çekti. İddiaya göre sadece 20 dakika süren toplantı sonrası Büyükekşi, konuklarına kapıyı gösterdi.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun 18 Temmuz’da seçime gideceğini açıklaması sonrası Kulüpler Birliği’nde mesai arttı. Seçimli genel kurulun daha erken bir tarihe alınması için çaba sarf eden birlik bu konuda imza toplamaya başladı. Son olarak Kulüpler Birliği tarafından yetkilendirilen ve Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım ve Kasımpaşa yöneticisi Fatih Saraç’tan oluşan üç kişilik bir heyet, hafta başında Riva’ya giderek seçimlerin hazirana alınması için federasyon başkanıyla görüştü.
İlgili görüşmenin ardından basına konuşan Dursun Özbek, Kulüpler Birliği Vakfı’nın sitesinde yer alan açıklama sebebiyle TFF’nin genel kurul tarihiyle ilgili tüm müzakere süreçlerine kapıyı kapadığını kamuoyuna duyurdu. Dursun Özbek’in yaptığı açıklama aynı zamanda Özbek ve bazı kulüpler arasına da duvar ördü.
Hürriyet’in haberine göre ilgili metnin onaylandığı toplantıya 13 kulüp başkanı katılım gösterdi, Hatayspor, Alanyaspor ve Rizespor’dan ise temsilci bulunmadı. Ali Koç’un başkanlık ettiği toplantıda genel kurul tarihini hazirana almayı teklif eden metin ekrana yansıtılıp okutuldu. Salonda bulunan tüm üyelerin onayladığı metin toplantıda bulunmayan kulüplere de mesaj yoluyla gönderildi.
TFF’yi seçim tarihini değiştirmeye davet eden metnin tüm üyelere gönderilmesinin ardından Kulüpler Birliği resmi kanalları üzerinden kamuoyuna da servis edildi. Aynı habere göre Dursun Özbek’in de metni onaylayanlardan biri olduğu ve devamında neden bu yazılı bildiriyi müzakerelerin tıkanmasına sebep gösterdiği sorgulandı.
Bu yazılı metnin yayınlanmasından birkaç gün sonra Kulüpler Birliği’nin yetkilendirdiği üç isim, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım ve Kasımpaşa yöneticisi Fatih Saraç Riva’ya giderek TFF’yle görüşme yaptı. İlk sözü alan Özbek, kendileri de dahil kulüplerin tamamının bir an önce seçime gidilmesi hususunun Kulüpler Birliği’nde konuşulduğunu ve bir görüş birliğine varıldığını söyledi. TFF’nin açıkladığı 18 Temmuz tarihine kulüplerin itirazı olduğunu aktardı. Yıldırım ve Saraç’ın da benzer ifadelerle Özbek’in söylemlerini desteklemesi sonrası üç isim ağız birliğiyle müzakere yoluyla yeni gelen kurul tarihinin belirlenmesini istedi.
Kulüpler Birliği’nden üç ismi dinledikten sonra konuşmaya başlayan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, önce yayın ihalesi ve EURO 2024 gibi başarılarından söz etti, ardından da Yabancı kontenjanı ve limitler konusunda hızlı bir güncelleme getirdiklerini hatırlattı. Devamında konu genel kurula geldiğinde ise “Kimse bize ‘niye 18 Temmuz’ diye sormadı. Kaldı ki yetkisi olmayan kişilerden imza toplanıyor.” diyen Büyükekşi, Kulüpler Birliği’nden yayınlanan yazıya da değindi. Bu yazılı bildirinin yayınlanmasının ardından TFF Yönetim Kurulu olarak toplandıklarını tarih konusunda 18 Temmuz kararını müzakereye kapattıklarını bildirdi. Bunun üstüne Dursun Özbek, o yazının yayınlanmaması için Kulüpler Birliği Vakfı sekreterini aradığını ama geç kaldığını ifade ederek yine de müzakereye geçmeyi teklif etti.
Bu esnada söz alan Yüksel Yıldırım, Büyükekşi’ye “Siz aday mısınız?” diye sordu. Bu sorunun ardından üç kişilik heyeti şok eden gelişme yaşandı. Büyükekşi, “Bu şimdinin konusu değil. Bizim için her türlü müzakere süreci kapanmıştır” der demez Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri ayağa kalktı. 20 dakikalık toplantı, TFF yöneticilerinin üç isme kibarca kapıyı göstermeleri sonrası sona erdi.
Toplantının ardından Dursun Özbek’in kapıda bekleyen gazetecilere Kulüpler Birliği bildirisi nedeniyle müzakere sürecinin kapandığını açıklaması, kulüpler özelinde de rahatsızlık yarattı. TFF’yle görüşmelerin tüm detayları ve Özbek’in o süreçte hiçbir itirazının bulunmadığı paylaşıldı. Acaba Dursun Özbek bu açıklamanın Kulüpler Birliği içinde kalacağını ve kamuoyuna açıklanmayacağını mu düşünüyordu?