Yatırımcı toplantıları ve AB’den ayrılma resti
Merkez Bankası başkan yardımcıları Gaye Erkan’ın “garipliklerini” bir süredir konuşuyorlardı. CİMER’e yapılan şikayet sessizlik örtüsünü kaldırdı. Barış Soydan, yazısında karşılaşabileceğimiz yeni şaşırtıcı bilgilerin ipuçlarını veriyor.
Bürokrasi ve finans çevrelerinde bir süredir konuşulan, bilinen ama dile getirilmeyen gariplikler sonunda bir CİMER başvurusuyla patladı. Merkez Bankası çalışanı Büşra Bozkurt Başkan Hafize Gaye Erkan’ın babası Erol Erkan tarafından işten çıkarıldığı iddiasıyla CİMER’e şikayet dilekçesi yazdı.
Hafize Gaye Erkan ve ailesine ilişkin iddiaların bugün gündeme gelenlerden daha “kapsamlı ve ciddi” olduğunu belirterek başlayalım. Merkez Bankası gibi mevzuatı ve teamülleri güçlü bir kurumda son yıllarda yaşanan erozyon herkesin malumu, ancak Gaye Erkan dönemi bazı açılardan tarihe geçecek gibi.
İddialardan biri CİMER’e yansıdığı gibi Gaye Erkan’ın ailesinin çok yoğun biçimde bankada vakit geçirdiği, özellikle Erkan’ın babasının bankada fiilen yönetici gibi davrandığı, bu arada çeşitli imkanların mevzuata aykırı biçimde usulsüz sağlandığıyla ilgili.
İkinci başlık bizzat Gaye Erkan’ın yöneticiliğine ve tavırlarına ilişkin iddialar. Erkan’ın bankada süreçleri yönetme konusunda sıklıkla bocaladığı ve bunu personele mobbing’e varan tepkilerle yansıttığı iddia ediliyor. Merkez Bankası yöneticilerinin emre itaate zorlandığı iddialar arasında. Mevzuatı zorlayan taleplere, hukuk sınırlarında karşı çıkan veya uyarıda bulunan bazı yöneticilerin görevden alındığı iddia ediliyor. Buna dair somut örnekler ve şahitlikler olduğu söyleniyor.
Üçüncü başlık Erkan’ın kişisel hırslarının banka kimliğine ve duruşuna zarar verdiği iddialarıyla ilgili. Erkan ve babasının daha ilk günlerden itibaren basında ve sosyal medyada bazı isimlerle kurdukları ilişkiler, yürüttükleri PR çalışması bu kapsamda yer alıyor. Bu çabaların bir sonucu olan Ahmet Hakan röportajının ortaya pek çok sorun çıkardığını hatırlayalım.
Dördüncü başlık banka yönetimindeki garip bölünmüşlük. Artık sır değil, bankanın başkan yardımcıları bir süredir yakın çevreleriyle ve hatta finans ve medya dünyasından isimlerle Gaye Erkan’ın “garipliklerini” konuşuyor. Özellikle yaşça daha “kıdemli” bir başkan yardımcısının bunu esas görev gibi edindiği finans çevrelerinde biliniyor.
Buna karşılık Erkan’ın başkan yardımcılarına karşı tavrının amir havasında da olduğu konuşuluyor. Başkan yardımcılarının toplantılara katılımı, yurtdışı seyahatleri vb. konularda da Gaye Erkan’ın kontrolcü ve hatta dışlayıcı davrandığı iddia ediliyor.
Bir parantez açalım: Erkan’ın merkez bankacılığı konusunda yetkin olmadığı aslında piyasalarda genel bir kanıya dönüşmüş durumda. Son ABD seyahatine dair kulis bilgileri de bunu teyit ediyor. Bu konuda da şimdilik üç maymun oynansa da yakında bu da üstü örtülemeyecek bir noktaya gelebilir.
Gelelim konunun iktidar ve özellikle Mehmet Şimşek boyutuna. Öncelikle şunu belirtelim: Merkez Bankası’nda yaşanan gariplikler Şimşek’e iletilmiş ve en azından bir araştırma yapılmamışsa burada bir ihmal var demektir. Bunu not düşelim.
CİMER’e yapılan şikayet Erkan’la ilgili sessizlik örtüsünü kaldırdı, başka şaşırtıcı bilgilerle karşılaşabiliriz. Yeni bilgiler spotların Şimşek’e dönmesine neden olabilir. Oysa Hafize Gaye Erkan’ın bulunup atanmasında belki de en az sorumluluk onundu.