Piyasa beklentisi niye bozuluyor, nasıl düzelir?
İnsanlar, tam 'rasyonel politikalara dönüldü artık doğru işler yapılır' derken, bir Merkez Bankası Başkanı’nın büyümeden taviz verilmeyeceğini söylemesinin, hayal kırıklığı yarattığı anlaşılıyor.
Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine yaptığı sunum bir çok açıdan tartışılmaya başladı. En büyük tartışma konusu ise Başkan Erkan’ın “büyümeden ödün vermeden de dezenflasyon sağlanabilir” sözlerinden kaynaklanıyor.
Bu sözleri yorumlayan Merkez Bankası’nı iyi bilen iktisatçılar, Başkan Erkan’ın sunumunda iç talebin fazla canlı olduğundan söz ettiğini, gerekli sıkılaştırma kararlarını aldıklarını, almaya da devam edeceklerini söylediğini hatırlattı. Bununla birlikte beklentileri iyileştirmek için “2024 yıl sonu için belirlenen yüzde 33’lük enflasyon hedefini gerçekleştirmek için her şeyin yapılacağını” söyleyen Erkan’ın büyümeyle ilgili sözlerinin ise bunlarla ters düştüğünü belirtti. Aynı iktisatçı, “Büyümeden taviz vermeden dezenflasyon sağlanabilir” sözlerinin bir Merkez Bankası Başkanı’na yakışmadığını, Başkanın görevinin büyüme değil dezenflasyon olduğunu söyledi.
Merkez Bankalarının enflasyon hedefi koyduğunu, bu hedefin değişmediğini, bu hedefe uyulamıyorsa, faiz dahil sıkılaşmanın artırılıp hedefin tutturulmasına çalışılacağını hatırlatan yetkili, Merkez bankalarının koyduğu hedefe bu nedenle güvenilip, istikrar kazanılabildiğini hatırlattı. Beklentilerin iyileşmemesinden yakınan Başkan Erkan’ın, büyümeden taviz verilmeden enflasyonla mücadele olacağını söylemesinin beklenti yönetimine de ters olduğunun altını çizdi.
Büyümeyle ilgili sözlerin büyük ihtimalle, AKP milletvekillerini dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hoş tutmak için söylenmiş sözler olduğu anlaşılıyor. Ancak insanlar, tam “rasyonel politikalara dönüldü artık doğru işler yapılır” derken, bir Merkez Bankası Başkanı’nın büyümeden taviz verilmeyeceğini söylemesinin, hayal kırıklığı yarattığı anlaşılıyor. Bu sözlerin uygunsuz kaçtığını, büyümeden hiç söz etmeden, enflasyonla mücadele için gerçekten güçlü mesajlar vermek gerektiği ortada. Büyümeyle ilgili bu sözlerin ister istemez, “Demek ki, eğer büyümeden taviz verilecek gibi olursa o zaman enflasyonla mücadele ötelenip, savsaklanır” anlamına gelebileceği de açık.
Toplantıdaki konuşulanları yorumlayan iktisatçıların Başkan Erkan’ın sözlerinden yol çıkarak. “Merkez Bankası’nın Ekim ayı toplantısında da en az 5 puanlık politika faizi artış kararı çıkacağı” sonucunu çıkardıklarını gözlemledim. İçtalebin canlı olduğunun, düşürülmesi gerektiğinin, bunun için sıkılaşmanın devam edileceğinin söylenmesi ve 2024 yıl sonu yüzde 33’lük hedefe vurgu yapılmasının ardında güçlü bir faiz artışı mesajı yattığını belirttiler.
Bununla birlikte Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın 2024 Mayıs ayından sonra enflasyonun düşüşe geçeceğini belirterek. “2024 yılı dezenflasyon yılı olacak” sözleri de güçlü bir faiz artışının devam edeceği biçiminde yorumlandı. Ekim’de 5 puanlık faiz artışının ardından, hedeflere ulaşmak için “faiz artışlarının gerekirse devam edeceği “mesajının da çıkması gerektiğini kaydedildi. Bu söylem faizde yüzde 40’a çıkılacağının da işareti olarak görülebilir.
Enflasyonla ilgili Merkez Bankası’nın beklentilerinden daha yüksek bir seyir izlendiğinin anlaşıldığını belirten çoğu iktisatçı, beklentileri düzeltmek için yüksek faiz artışlarına devam edilmesinin kaçınılmaz olduğu görüşündeler.
Erkan’ın sunum yaptığı TBMM Plan ve Bütçe komisyonu toplantısına katılan bazı milletvekilleri ile konuştum. Bu milletvekilleri Erkan’ın telaşlı olmadığını, sakin göründüğünü söylediler. Bununla birlikte gelen soruları genellikle polemiğe girmeden savuşturmaya çalıştığı yolundaki izlenimlerini aktardılar.
Örneğin “Cumhurbaşkanı faiz sebep enflasyon sonuç sözünden nasıl vazgeçti, ne söylediniz de ikna ettiniz” gibi sorulara yanıt verirken “Cumhurbaşkanımız bilimsel verilere bakarak karar veriyor. İktisatçılarımızın hazırladıkları argümanları ve verileri dinleyip onay veriyor” dediğini söylediler. Bu yanıtın muhalefet milletvekillerinde gülümsemeyle karşılandığı anlaşılıyor.
Başkan Gaye Erkan “Brüt rezervler artıyor diyorsunuz ama net rezervler düşüşte” diye hatırlatıldığında ise “Hayır, net rezervler de artıyor” yanıtını vermiş. Tabii ki hangi tarih aralığında artıyor ya da eksiliyor kısmına girmemiş. Örneğin geçtiğimiz hafta hem brüt hem net rezervler yeniden düşüşe geçti. Aynı kapsamda “Siz el altından dövize müdahale edilemeyecek demiştiniz ama hala müdahale ediyorsunuz” diye hatırlatıldığında “Hayır eskisi gibi değil, ben bankalara döviz veriyorum” dediğini öğrendik. Halbuki piyasaların bildiği şey; hala kamu bankalarının devrede olduğu ve dövizi sınırlamak için rezervlerden satışlara devam edildiği.
Başkan Erkan’ın “tasfiye edilen liyakatlı Merkez Bankası kadrolarının yeniden göreve çağrılması, personeli mağdur eden Banka merkezinin yeniden Ankara’ya taşınması” gibi konularda yöneltilen soruları ise “liyakatlı kadrolar üzülürse onlardan çok ben üzülürüm” gibi sözlerle geçiştirdiği belirtiliyor.