Üretim düştü, çay tüketimimiz azalıyor
Geçen yılı dikkate aldığımızda bu yıl için yaş çay alım fiyatının 50 kuruş prim dahil 18,5 lira olması beklenebilir. Ancak bu yıl enflasyonun dizginlenmesi açısından alım fiyatının 16 lira artı 50 kuruş primle 16,5 lira olacağını tahmin ediyorum.
Hasadının başlamasına sayılı günler kala 19 ziraat odasının başkanları bir araya gelip hükümete çağrıda bulunarak bu yıl için yaş çay alım fiyatının 25 lira olmasını talep ettiler. Toplantıda organik çay alım fiyatının da en az iki katı olmasını istediler.
Daha önce yine burada çayın tarihini, son yıllarda üretiminin düşmeye başladığını ve ülkemizde kişi başına düşen kuru çay miktarının 3 kilolardan 2,5 kiloya düştüğüne ilişkin bir yazı yazmıştım. Okumak isteyenler için “Üretim düştü, çay tüketimimiz azalıyor” linkini buraya bırakıyorum.
Konuya dönecek olursak, oda başkanlarının talep ettiği fiyat, ziraat odalarının yaptığı maliyet hesaplamalarının sonucunda bulunan fiyat. Ancak benim ilgimi çeken taraf bu fiyatın taban fiyat olması istediğidir. Şöyle ki; ülkemizde yaklaşık 1,4 milyon ton yaş çay üretiliyor. Bunun yarısı Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), diğer yarısı özel firmalar tarafından alınıyor. Özel firmalar ÇAYKUR’un üretilen çayın hepsini alamayacağını bildiği için ÇAYKUR’un alım fiyatının altında ve uzun dönem ödeme planı ile alıyor. Bu durum özel şirkete yaş çay veren üretici için zarar demek. Bu yıl taban fiyat uygulaması olur mu? Geçmişe baktığınızda bu durumun olmayacağını söyleyebiliriz.
Ülkemizde geçen yıl 1 milyon 360 bin ton yaş çay üretimi yapıldı. Çayın %0,01’i (143 ton) Ordu, %1,9’u Giresun (25 bin 478 ton), %10,3’ü Artvin (140 bin 673 ton), %18,7’si Trabzon (253 bin 737 ton) ve %69,1’i Rize’de (939 bin 699 ton) üretiliyor. Geçen yıl yaş çay alım fiyatı 3 Mayıs tarihinde açıklanmıştı. Açıklanan fiyat seçim öncesine denk geldiği için bir önceki yıla göre %64,2 oranında artırılmıştı. Şimdi bu yıl seçim yok, fiyatların ne olacağını herkes merakla bekliyor.
Dolar bazında değerlendirdiğimizde, 2020, 2021 ve 2022 yılında açıklanan çay fiyatları ortalama ton başına 453 dolar idi. 2023 yılında ise 565 dolar oldu. Dolar bazında bir önceki yıla göre 131 dolarlık artış vardı. Şimdi bu yıl geçen yıl dolar bazında verdiği fiyatı şimdi dolar fiyatı ile hesapladığımızda 18 lira 32 kuruşa denk geliyor. Ziraat odalarının istediği fiyat 25 lira. Aradaki fiyat kilo başına 7 lira, ton başına 7 bin lira üretici aleyhine fark demek. İşte bu 7 liralık fark bile ÇAYKUR’a 5 milyar 250 milyon lira maliyet anlamına geliyor. İşte asıl sorulması gereken soru bu; ÇAYKUR bu maliyeti karşılayabilir mi?
Geçen yılın fiyatlarını dikkate aldığımızda bu yıl için yaş çay alım fiyatının 50 kuruş prim dahil 18,5 lira olması beklenebilir. Ancak bu yıl hem ekonominin kötü olması ve enflasyonun dizginlenmesi açısından yaş çay alım fiyatının 16 lira artı 50 kuruş primle 16,5 lira olacağını tahmin ediyorum. Nedenine gelince her 5 kilo yaş çaydan 1 kilo kuru çay elde ediliyor. Eğer fiyat 16 lira olursa 1 kilo kuru çay maliyeti 80 lira, 18 lira olursa 90 lira, 25 lira olursa 125 lira olacaktır. Bu fiyat farklıları tüketiciye bir kilo çayın 160 lira ile 250 lira arasında değişen bir fiyatla ulaşması demek.
Şu anda çay fiyatları 140 lira ile 180 lira arasında değişiyor. Kaldı ki tüm bu öngörülerden daha zamlı tüketiciye ulaştığını unutmamalıyız. Geçen yıl yaş çay alım fiyatları açıklandıktan sonra çaya gelen zamları hatırlayacaksınız.
Peki o zaman ne yapılması gerekiyor?
Öncelikle bölgenin ana gelir kalemi olan çay için üretimin sürekliliği ve üreticinin korunması için taban fiyat uygulamasına geçilmeli. Çünkü ÇAYKUR ne fiyat açıklarsa açıklasın özel firmalar hep altında bir alım fiyatı uyguluyor. Rekabetin sağlanamadığı yerde kurallar üreticiyi ve tüketiciyi korur.
Çay üretiminin artırılması gerekiyor. Artık 1,4 milyon üretim bandında kaldık. Üretim yetmediği için ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Ve Türkiye 2006 yılından beri çay ithal eden bir ülke. Son 19 senede çay ithalatına 475 milyon dolar ödendi.
Kaçak çay ülkemizde önemli ve önü alınmayan bir sorun olmaya devam ediyor. ÇAYKUR’un raporlarında belirttiği gibi kaçak çay girişinin engellenmesi için gerekli adımların kararlılıkla atılması gerekiyor.
Çay priminin artırılması da şart. 2011-2015 yılları arasında kilo başına 20 kuruş, 2016-2023 yılları arasında 30 kuruş prim verildi. Son sekiz yıldır yaş çayda prim artırılmadı. Artık priminin artırılmasının zamanı geldi de geçiyor bile.
Son söz tüketicimize; belli ki zamlar kaçınılmaz, siz en iyisi kendinize bir bardak çay doldurup şimdilik keyfini çıkarın.
24 Kasım 2024 - Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli besiciden vaz mı geçti?
20 Kasım 2024 - TÜSEDAD ve USK verileri çatışıyor: Çiğ sütte kimin hesabı doğru?
17 Kasım 2024 - Mütevazı sofraların vazgeçilmezi tavuk ve yumurta artık lüks mü olacak?
15 Kasım 2024 - Süt üreticileri deli para kazanıyor (!)
13 Kasım 2024 - Ekim ayında yağış azaldı, tarımsal üretim için tehlike çanları çalıyor