İyi Parti’de bozkurt havası ve Dervişoğlu’nun zor süreci

Bugüne kadar İYİ Parti toplantılarında aldığım merkez sağ partisi izlenimi dün daha çok bozkurt havasına dönmüştü. Nitekim Dervişoğlu seçildi.

28 Nisan 2024

Meral Akşener kurucu lideri olduğu İyi Parti’yi gösterişsiz bir kurultay konuşmasıyla bıraktı.

Kendi standartlarıyla kıyaslanınca son derece sakindi.

3 Mart 2023 gecesi masadan kalkarken yaptığı konuşma aynı sakinlikte olsa Erdoğan bugün belki koltukta oturmayacaktı.

Coşkuyu bilerek vermedi. Yoksa heyecanı konuşarak yükseltmenin ustası olduğunu defalarca göstermişti.

Bu kez ise gönülsüz ve yasak savar gibiydi. Geçmiş muhasebesi yaptı, siyasi çatışmalarda haklı olduğunu vurgularken bile öfkelenmedi.

Defalarca üstüne basa basa ‘son kez’ dedi. Dönmemek üzere çekildiği duygusunu salona geçirmeyi başardı.

Konuşmayı bitirdiği anda seri adımlarla sahneden inip önümüzden geçti, arkasına hiç bakmadı.

Peşinden gözü yaşlı küçük bir partili grubu gitti, ama o kadar. Herkes seçim telaşına düşmüştü.

Akşener merkez sağın oyunu alma potansiyelini birkaç tarihi hatayla heba etmiş bir lider. Bununla birlikte partisinde tartışmasız güçlü liderdi. Partisiz kalmış kentli milliyetçi oyları toparlayan partisinin kuruluşunda tartışmasız liderdi.

Yerine geçmeye aday üç isim de başlangıç itibariyle o ‘tartışmasız’lık noktasından çok uzaktaydı.

Müsavat Dervişoğlu konuşmasında Türksoylu ülkelerle ilişkilere vurgu yaptı. Parti içi temsil vaatleriyle pek ilgilenmedi. Seçilirse nasıl muhalefet edeceğini göstermek istercesine Erdoğan’a vurmayı tercih etti.

Türklük vurgusu o kadar fazlaydı ki “milliyetçilerin iktidarı” söyleminin devamını getirmiş oldu. MHP’nin başka bir tonunda milliyetçi çizgiye yöneleceği izlenimini verdi. Bu arada Akşener salona Dervişoğlu ile art arda girerek ince mesajını konuşmadan önce vermişti.

Tolga Akalın Türkiye’nin yapısı ve siyasi yaklaşımları üzerine siyaset bilimci gibi tahlil yaptı.

Dünyanın bilimsel, teknoloji ve sosyolojik yöneliminden bahsetti. Devlet restorasyonundan söz etti.  Zorlukları, sorunları sıraladı. Milli kimliğin dünyanın gidişatından kopmadan restorasyonunu çare olarak gösterdi.

Koray Aydın da iktidara karşı sert konuştu. “Millete rağmen siyaset yapılmaz” diyerek Akşener’i özgüvenle hedef almaktan çekinmedi. Teşkilatçılıktaki siyasi kariyerini öne çıkardı.

Delegeye doğrudan hitap etti. Defalarca teşkilat dedi, üye dedi, dava dedi. Gençlik kolları dedi, gençlik, kadın temsili dedi.

Türk milleti de dedi Allah da dedi, demokrasi de dedi, tüzük de dedi. Partiyi merkeze götürme anlamında okunabilecek mesajlar verdi.

Delegeye etki bakımından en başarılı konuşmayı yaptı. Kararsız bir kısım delegeyi etkiledi. En çok alkışı aldı. Ben ve birçok yorumcunun kuvvetle favori gösterdiği adaydı. İlk turu da 102 gibi hiç de azımsanmayacak farkla kazandı. Sonrasında Tolga Akalın tarafsızlığını ilan ederek çekildi.

Uzun zamandır ilk kez iki tur arasında bu denli fark eden bir seçim gördük. Akalın’ın delegesinin Dervişoğlu’na meyledeceğini tüm partililer söylüyordu. İkinci turda Dervişoğlu’nun sadece beş oy farkla da olsa önde çıkmasının salonda rüzgarı nasıl tersine çevirdiğine tanık olduk. Siyasette moral motivasyonun nasıl rakam hesabından önemli olduğunu da o beş oy kanıtlıyordu.

Dervişoğlu taraftarlarının motivasyonu Aydın taraftarlarının 102 oy fark attığı andan daha yükseğe çıktı. Üçüncü turda fark daha da arttı.

Yalnız o kadar da saf olmaya gerek yok, tek etken moral değildi.

Kurultayların ezeli kanunu işledi. Ne olduğu Dervişoğlu’nun parti yönetim listelerinde çok sayıda Akalın taraftarına yer  verdiği ortaya çıkınca anlaşıldı. Oysa Akalın gayet net şekilde taraf tutmamıştı.

Sonuçlar çıktıktan sonra uzun sohbet imkanı bulduğumuz Tolga Akalın bir pazarlık olmadığını, delegenin kendi inisiyatifiyle bunu yaptığını ısrarla söylüyordu. Akalın için tarafsızlık bu kurultaydaki siyasi ahlak meselesinin yanı sıra gelecekteki siyasi çizgisinde tutarlı olması için kritik önemde.

Teşkilat zinde, aşılacak engel ise zorlu

Kurultaya gelirken “İYİ Parti’nin cenazesini mi kaldırıyoruz” sorusu aklımı kurcalıyordu. Gördüğüm rekabet ortamı o görüşü doğrulamıyor. Seyirci olmadığı için az gürültü yapan salon yanıltmasın. Partiden siyasi ikbal bekleyen bir teşkilat hala var. İkbal hırsı iyi yönetilirse zinde tutabilir partiyi.

Bu umut ışığı partinin işinin hala çok zor olduğu gerçeğini ise değiştirmiyor. Umudun hayallerdeki rotası ise değişmiş olabilir.

Bugüne kadar İyi Parti toplantılarında aldığım merkez sağ partisi izlenimi dün daha çok bozkurt havasına dönmüştü. Konu seçim olunca partinin genlerindeki ülkücülük açıkça kabarmıştı. Milliyetçi retoriğe en çok sarılan Dervişoğlu’nun kazanması havayı daha da pekiştirdi.

Artık İyi Parti’de yanıtını arayacağımız soru parti liderliğinin AK Parti ve CHP’nin muhtemelen kanca atacağı Meclis grubu ve parti teşkilatını motive etmekte etkili olup olamayacağı.

Nasıl olsun ki. Akşener tartışmasız bir liderdi. Dervişoğlu ise Akşener’in desteğine rağmen ilk turda delegasyonun sadece yüzde 31’inin desteğini almış bir genel başkan. İşi çok zor.

Nitekim Tolga Akalın sohbetimizde ‘vuruşacağız’ mesajını ilk geceden verdi bile. Gidişatı pek sağlıklı bulmuyor. Ayrıca seçime dışarıdan müdahale olduğu konusunda bazı kanıtlara ulaştığını anlattı.

Önümüzdeki günlerde çok konuşulacaktır.

İYİ Parti'nin yeni genel başkanı Müsavat Dervişoğlu olduİYİ Parti’nin yeni genel başkanı Müsavat Dervişoğlu oldu

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.