Çok ağır sözler: Soysuzlar suçluyor, soylular savunuyor
Galatasaray, Adana Demirspor karşısındaki zaferle birlikte hem averajını düzeltti hem rekor kırdı hem de Fenerbahçe'yle farkı maç fazlasıyla yedi puana çıkardı.
Lig maratonunda artık son düzlükler geçilirken Galatasaray ‘Lider’ unvanıyla geldiği Çukurova’dan üç puan ve rekorlarla döndü… Ev sahibi Adana Demirspor bitime beş hafta Sarı-Kırmızılılar açısından kâğıt üzerindeki en zorlu deplasmandı ve puan kaybetmesi muhtemel bir dönemeçti. Lakin Mavi-Lacivertliler maç boyunca konuk ekibe karşı dirençli bir mücadele ortaya koysa ve ilk yarıyı golsüz beraberlikle kapatsa bile ikinci yarıda gardının düşmesine engel olamadı ve farklı şekilde mağlup oldu.
Okan Buruk, Güney’in sıcak atmosferindeki bu randevuya Alanyaspor maçının ikinci yarısında dört gol bulan ve geçen hafta da Pendikspor karşısında sahaya başlangıç 11’i olarak sürdüğü iskeletle başladı. Defansın göbeği Nelsson-Abdülkerim, orta sahanın hâkimiyeti Kerem Demirbay-Torreira ikilisindeydi. Sağ ve sol bekler Kaan Ayhan ve Köhn’e, kanatlar ise Ziyech ve Barış Alper’e emanetti.
İlk bölümde sağ kanat pek işler gözükmedi ki bu duruma geçen haftada olduğu gibi Barış Alper’in etkinliği ve atakların bu vesileyle soldan biçimlenmesi neden oldu. Lakin bu sezonun parlayan genç yıldızı dün yer yer dağınıktı; topları ya ezdi ya da karşısındaki Atal’a kaptırdı. Yine de kendisinin o kadar yüksek fizik kalitesi var ki nihayetinde sonuç almasa da her atağında rakip savunmanın dengesini bozuyor, az ya da çok tahribata neden oluyor. Dün, önceki haftalarda attığı gollerin kendisine kazandırdığı hazdan ve özgüvenden dolayı olsa gerek, ceza sahasına daldığı hemen her pozisyonda pası düşünmek yerine kaleyi yoklamayı denedi. Dün Köhn de zaman zaman savunmada aksadı, hücumcu bek kimliğinde atak önceliğini yeğledi. Keza ben bu son haftalarda sahaya sürülen bu 11’in en zayıf halkası olarak da Kaan Ayhan’ı görüyorum, özellikle kazanılan köşe vuruşlarında Abdülkerim ve Nelsson’la birlikte gol aramak için ileriye gittiğinde yerini kaybediyor ve takım defansif sorunlar yaşıyor.
Fakat nihayetinde Okan Buruk’un öğrencileri tıpkı Alanyaspor deplasmanında olduğu gibi mücadelenin ikinci perdesinde istediklerini aldı. Oyunun genelinde gözükmeyen ama klasıyla kendisi hatırlatan Hakim Ziyech’in üstün tekniğinin uzantısı vuruşu sayesinde rakip takımın kilidi kırıldı ve gol perdesi açıldı. Yine tıpkı Alanyaspor mücadelesinin ilk yarısında olduğu gibi savruk ve takımın aksayan yanlarından biri olarak öne çıkan Kerem Demirbay’ın klas bir dönüşle rakibini ekarte ettikten sonra bulduğu sayı, farkın açılmasını ve takımın özgüven katsayısının yükselmesini sağladı. Nihayetinde organize bir atak sonucu gelen golle de Yaşar Kemal’in ya da Orhan Kemal’in kaleminden hatırladığımız kadarıyla sıcağın da etkisiyle binlerce çilenin yöresi olan Çukurova, Galatasaray için mutluluk yumağına dönüştü.
Hikmet Karaman’ın Adana Demirspor’u sakatlıkları süren Emre Akbaba ve Yusuf Sarı gibi iki ‘İlk 11’ oyuncusundan yoksundu, Nani’yle de yollar ayrılmıştı ama yine de diri ve oyunu güzelleştiren kimliğini sürdürdü. İlk yarıda özellikle kalecileri Magomedaliev çok başarılıydı. Lacivert-Mavililerin bulduğu uygun pozisyonlarda ise Muslera kalesinde devleşti, Uruguaylı eldiven hatırlanacağı gibi Hamza Hamzaoğlu döneminde özellikle son beş maçlık periyotta muhteşem oynamış ve Sarı-Kırmızılı camianın o sezon elde ettiği şampiyonluktaki en önemli aktör olmuştu. Dün de o dönemden esintiler ve kalecilik resitali sundu… Ev sahibi ekibin öne geçme ya da beraberliği yakalama ihtimallerini dokunuşlarıyla, kurtarışlarıyla, doğru yerde duruşuyla yok etti. Ve Dries Mertens… Belçikalı virtüöz dün takımının parlayan emektar yıldızıydı ve taraflı tarafsız birçok seyirciye “Futbolu bırakmak için erken bir yaştasın” hissiyatı yaşattı.
Bu deplasman galibiyeti Galatasaray’ın apoletlerine yenileri ekledi; Sarı-Kırmızılılar Adana sıcağında buldukları üç puanla lig tarihinde üst üste 15 galibiyet alan ilk takım oldu. Öte yandan Fenerbahçe rekor kırdığı 1988-89 sezonunda, 18 takımlık serüvende 36 maçta 93 puana ulaşmıştı, Okan Buruk’un öğrencileri ise 34 maç sonucu, ezeli rakibinin rekorunu egale etmiş oldu.
Aslan, Adana Demirspor karşısındaki zaferle birlikte hem averajını düzeltti hem de bu sezon zirve yarışını birlikte sürdürdüğü İsmail Kartal’ın öğrencileriyle farkı da maç fazlasıyla yedi puana çıkarmış oldu. Bu durum, bu gece oynanacak derbi öncesi Sarı-Kırmızılı cephe adına rakibi karşısında moral-motivasyon açısından önemli bir artı yarattı tabii ki. Sarı-Lacivertlilerin favori gösterildikleri mücadelede Beşiktaş karşısında nasıl bir performans göstereceğinin cevabını bu gece alacağız. Söylemek istediğim özetle şu elbette; dün alınan üç puan bugünkü derbinin heyecan katsayısını daha da yükseltti. Son bir not, Icardi de dün oyun içinde pek gözükmese de attığı golle toplamda 21’e ulaştı ve ‘Gol Krallığı’ yarışında zirveye oturdu.