Sakuralar fısıldıyor: Ölümden hayat doğar

Büyük dedesini kaybettiğinde oğlum “Çok üzüldüm” dedi önce, hemen sonra yüzündeki gölge aydınlandı: “Ama bizim ailede sürekli yeni birileri doğuyor zaten, o kadar da kötü değil aslında, di mi?”

Belki kendini rahatlatmaya, belki beni teselli etmeye çalışıyordu. Yahut çocuklara özgü bilgelikle hayatı özünden yakalamış, annesine felsefe dersi veriyordu.

Hayatın anlamı üzerine düşünmek çocuklukta ve gençlikte hoş karşılanır da yetişkinliğe pek yakıştırılmaz. Çevreniz sizden “her şeyi çözmüş olmanızı ve hayatta yol almanızı” bekler. “Elalem ne der” yaşları nihayet geride kaldığında belki felsefeye yine biraz yer açılır.

Japon yapıyor

Bahar hayat hakkında düşünmek için mükemmel bir mevsim ve Japonlar bu işi iyi yapıyor.

İlkbahar ekinoksu 21 Mart Japonya’da resmi tatil, baharın gelişi milli bayram. Baharın gelişi o kadar önemli ki o dönemde dünya işler askıya alınıyor, “Hele bir baharı karşılayalım da, sonra bakarız” ruh haline giriliyor.

Zaten o tarihte Sakura heyecanı da ülkeyi çoktan sarmış oluyor. Ülkenin güneyinde Mart sonu Nisan başında pembe beyaz açmaya başlayan kiraz çiçekleri, ısınan havayı izleyerek bir ay içinde kuzeye doğru çıkıyor, son olarak Hokkaido adasına geliyor.

Sabancı Üniversitesi’nde iki bin Sakura ağacı

Kökeni Japonya olan Uzak Doğu kılıç kullanma sanatıdır kendo, kılıç (ken) ve do (yol) kelimelerinin birleşimden oluşuyor

Önceki gün Sabancı Üniversitesi’nde Sakura Festivali vardı. Üniversite Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100’üncü yılı vesilesiyle baharın gelişini kutladı.

Türkiye’nin en büyük Sakura popülasyonunu oluşturan iki bin ağacın buraya nasıl geldiğini üniversitenin genel sekreteri Ali Çalışkan anlatıyor: “Sabancı Grubu’nun geçmişte Japon Komatsu şirketiyle işbirliği vardı. Üniversite kurulurken ‘Biz sizin için ne yapabiliriz’ diye soruyorlar. Üniversite Sakura fidesi istiyor, Komatsu ‘Memnuniyetle’ diyor.

Sabancı Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Çalışkan

Gelin görün ki tarafların beklentileri çok farklı. Japonlar üç beş tane hediye etmeyi düşünürken Sabancı’nın aklında 10 bin fide gibi bir miktar var! Neyse sonunda iki bin civarında fide Japonya’dan geliyor ve 2007’de kampüse dikiliyor.”

Sakuranın ‘faydası’ yok!

Japonların Sakuraya yüklediği derin anlam boşuna değil. Sakura meyve vermez, yani bir “faydası” yoktur. Sadece güzelliği için dikilir, sevilir. Hem hayatın başlangıcını yani baharı müjdeler, hem de kaçınılmaz son ölümü simgeler. Bahar çünkü doğanın uyanışıyla birlikte çiçek açar; ölüm çünkü 15 gün içinde bir rüzgarda bütün çiçekler birden dökülüverir.

Festivale Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da  katıldı. Üzerinde Japonca “Sakura” yazan taşın önünde davetlileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi

Geleneksel çay seremonisi, animasyonun büyük ustası Hayao Miyazaki’nin Oscar ödüllü ‘Çocuk ve Balıkçıl” filminin gösterimi, koku / esans deneyimi, origami, sushi, ikebana, Japon kaligrafisi atölyeleri, kendo gösterisi, DJ performansları öğrencilerin, hocaların ve üniversite mensuplarının gün boyunca tadını çıkardığı etkinliklerdi.

Sakura Festivali Sabancı Gösteri Merkezi’nde Japon grup ‘WA League’ ve söz yazarı, besteci, yorumcu Cem Adrian sahneye çıktığı gala gecesiyle devam etti. Gecenin geliri üniversitenin ‘Geleceğe Söz Ver’ adlı burs programına aktarıldı.

Sakuralar diyordum… Buluta benziyor. Kiraz çiçekleri dökülürken sanki kar yağıyor. Festivalde doya doya baktığım ağaçlar bugün yarın, hiç acı çekmeden yaşanan ani bir ölüm gibi bir anda çiçek dökecek. Ama daha onlar yere düşmeden ağaçlar bir sonraki seninin çiçeklerini açmak üzere yeni döngüye girecek. Sakuralar bize ömrün kısacık olduğunu ama hayatın kendini hep yeniden ürettiğini fısıldayacak.