Pink Floyd’u bir de böyle dinleyin: Nörologlar beyin dalgalarından Another Brick in the Wall Part 1’i yeniden oluşturdu
Çağın en önemli müzik topluluklarından Pink Floyd, 500 milyon dolar değer biçilen telif hakları konusunda anlaşmazlığa düştü.
David Gilmour ve Roger Waters telif haklarının satışı konusunda derin bir fikir ayrılığı içerisinde. İddianın sahipleri de her iki sanatçıya yakın isimler. The Final Cut albümü sonrası alevlenen anlaşmazlıkların ardından Roger Waters’ın grubu dağıttığını açıklamış arından da başlayan tartışmalar uzun soluklu dave süreçleriyle devam etmişti. Ancak David Gilmour’un açtığı davayı kazanmasıyla birlikte Pink Floyd ismiyle grubun kalan üyeleri müzikal yolculuklarına devam edebilmişti.
2005 yılında Londra’daki Hyde Park’ta gerçekleştirilen Live 8 konserine kadar Roger Waters ve Pink Floyd’un diğer üyeleri hiç temas kurmamış hatta kimi zaman çeşitli polemiklerle gündeme gelmişti. Afrika’da açlıkla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Live 8’de bir araya gelen Pink Floyd’un bundan sonraki yolculuğu merak konusu haline gelmişti. Roger Waters’ın dava sürecinden pişmanlık duyduğunu ifade ettiği bir röportaj sonrası Pink Floyd hayranları nihai bir birleşme için büyük umutlar beslemeye başlamıştı. Grubun klavyecisi Richard Wright’ın hayatını kaybetmesi ve David Gilmour ile Nick Mason’ın son Pink Floyd albümü olarak nitelendirdikleri The Endless River’ın yayınlanması bu umutları suya düşürmüştü.
Filistin ve Ukrayna grup üyelerini birbirine düşürdü
Kuruluşundan bu yana politik konularda sergiledikleri tavırla gündem olan Pink Floyd üyeleri son dönemde Filistin ile Ukrayna konusunda da dikkat çeken açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Eleştirmenler Roger Waters’ın son dönemde Filistin konusunda yaptığı açıklamaların Pink Floyd markasının değerini düşürdüğünü öne sürüyor. Son olarak Frankfurt Konseri öncesi Filistin’e yaptığı destek açıklamalarının ardından anti-semitizmle suçlanan Roger Waters’ın kentteki konser programı iptal edilmişti.
Öte yandan geçtiğimiz yıl başlayan Ukrayna Savaşı konusunda en başından itibaren Ukrayna’nın yanında yer alan destek konserleri gerçekleştiren David Gilmour’un da politik duruşunun grubun marka değerine zarar verdiği yönünde eleştirilere neden oldu. Roger Waters ve David Gilmour arasındaki en büyük idieolojik anlaşmazlık da Ukrayna konusunda su üstüne çıkmış durumda. Waters, Rusya’nın işgal harekatının “sebepsiz olmadığı” yönünde bir açıklamada bulunmuştu. Bunun üzerine Roger Waters’ın Polonya’da vereceği konser de Frankfurt ile benzer bir akıbete uğradı.
Waters’a “Yahudi düşmanlığı” suçlaması
İsrail’i suçlayan açıklamalarının ardından David Gilmour’un yazar eşi Polly Samson, Waters’ı “Yahudi düşmanlığı” ile suçladığı bir tweet atmış, Gilmour da eşinin bu açıklamasına destek vermişti.
Resmi olarak duyurulmasa da grubun besteler dahil tüm telif haklarının yakında satışa çıkarılması beklentileri bu gelişmeler ışığında yara almış durumda. Son olarak grubun hayattaki diğer üyesi Nick Mason’ın da David Gilmour’u destek vermesi, olası bir anlaşma ihtimaline Roger Waters’ın aleyhinde etki etmiş durumda.