Suriye’den Türkiye’ye silah kaçıran polis hüküm giydi
Türkiye, Suriye, Rusya ve İran arasında Moskova'da gerçekleşen dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki toplantının ikinci gününde Suriye tarafı, "Toprak bütünlüğümüze saygı duyulsun ve iç işlerimize karışılmasın" mesajını yineledi. Öte yandan toplantıdan istişarelere devam kararı çıktı.
Türkiye, Suriye, Rusya ve İran arasında dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde 15-16 Mart tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan ancak ‘teknik aksaklıklar’ nedeniyle gerçekleşmeyen toplantılar sonunda yapıldı.
Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede açılış konuşmasını Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yaptı. Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, Rus heyetine Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, İran heyetine Dışişleri Bakanı Siyasi İşler Danışmanı Ali Asgar Hacı ve Suriye heyetine de Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Susan başkanlık etti.
Söz konusu toplantı, ileride yapılması beklenen dışişleri bakanları düzeyindeki görüşmenin de bir nevi ‘zemin yoklaması’ niteliği taşıyor. Bu kapsamda taraflar toplantıda, gelecekteki dışişleri bakanları görüşmesinin hazırlıklarına ilişkin konuları ele aldı, her ülke kendi tutumunu ve görüşünü dile getirdi. Bu bağlamda taraflar istişarelere devam edilmesi konusunda mutabık kaldı.
Zirvenin ilk gününde Susan, Bogdanov ile Rusya Dışişleri Bakanlığı’nda bir araya gelmişti. Bunun akabinde yaptığı konuşmada terörle mücadelede yardımları için Rusya ve İran’a teşekkür eden Susan, 12 yıldır ülkelerinde devam eden iç savaşta Batılı, bölgesel ve Arap ülkelerinin payı olduğunu belirtti.
Bölgedeki terör varlığını sonlandırmak için Türkiye dahil olmak üzere bölgedeki güçlerle ortak hareket etmekte bir beis görmediklerini ve buna daima hazır olduklarını ifade eden Susan, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerini hatırlatarak, iki ülkenin birbirine bağımlılığının derin olduğunu söyledi.
Öte yandan Susan, iki ülke arasındaki iletişimin yeniden sağlanması için başlatılan çabalara olumlu bakmakla beraber birtakım koşulların yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu koşulları aslında daha önce Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da birçok kez dile getirmişti: Türkiye’nin Suriye topraklarındaki askeri varlığını tamamen geri çekmesi.
Susan bu konuda, “Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne saygı duyulmadığı müddetçe normalleşme çabaları bir anlam ifade etmemektedir” dedi ve Türkiye’den henüz bu yönde adımlar görmediklerini belirtti.
Susan’ın konuşmasının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
12 yıldır devam eden iç savaşta Türkiye, Esad karşıtı bir politika yürütmüş ve iki komşu ülke arasındaki ilişkiler tamamen kesilmiş olsa da son dönemde normalleşmeye yönelik adımlar atılmaya başladı. Ne var ki analistler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ani politika değişikliğini yaklaşan 14 Mayıs seçimlerine bağlıyor.
Suriye tarafı da durumun farkında olacak ki normalleşmenin sağlanabilmesi için önce Türkiye’den somut adım bekliyor. Bu çerçevede Suriye Parlamentosu Milletvekili Ali Odeh El Cadan, 20 Mart’ta Rudaw’a yaptığı konuşmada Suriye’nin Rusya aracılığıyla Türkiye’ye muhtıra yolladığını söylemişti. Cadan, dışişleri bakanları düzeyindeki bir görüşmenin bu muhtıranın onaylanmasına bağlı olacağını söylemişti. Uzlaşma sağlanması için “Türkiye’nin Suriye’deki askerlerini ve bölgedeki silahlı gruplara desteğini çekmesi gerektiği” vurgusunu tekrarlayan El Cadan, Türk hükümetinin seçim öncesi zaman kazanmaya çalıştığını ileri sürmüştü.
Öte yandan Esad’ın 15-16 Mart’taki zirveden hemen önce Putin ile görüşmeye gelmesi ve bunun akabinde Rus medyasına, ‘Türkiye topraklarımızdan çekilmezse bu görüşmelerin bir anlamı yok’ minvalindeki açıklamalarının ardından zirvenin ertelenmesi de dikkat çekmişti. Gerçi Rusya’dan yapılan açıklamada, taraflardan bazılarının görüşmeye hazır olmadığı belirtilmişti.