Katar ateşkes müzakerelerindeki arabuluculuk rolünü askıya aldı
İsrail polisi, Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa baskın düzenledi. Kıble Mescidi'ne sığınanlar, ses bombası ve kauçuk kaplamalı mermi yağmuruna tutuldu, cop ile darbedildi. Bunun akabinde İsrail savaş uçakları da Gazze Şeridi'ne hava saldırısı düzenledi.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da son aylarda tansiyon hiç düşmüyor. Ramazan ve Hamursuz Bayramı’nın aynı döneme denk gelmesi de şiddet olaylarının artacağı yönündeki endişeleri artırmıştı. Haksız da çıkılmadı. Yahudi yerleşimciler, kutsal kabul ettikleri Hamursuz Bayramı nedeniyle Mescid-i Aksa’ya gelerek burada kurban kesme çağrılarında bulundu. Bunun üzerine bir grup Filistinli teravih namazının ardından Mescid-i Aksa’daki Kıble Mescidi’ne sığındı.
Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek Kıble Mescidi’ne sığınanlara saldıran İsrail polisi eylemlerini, ‘yasalara aykırı eylemlerde bulunan bazı gençlerin ve maskeli provokatörlerin camiye havai fişek, taş ve sopa getirdiği’ gerekçesini öne sürerek meşrulaştırmaya çalıştı. İsrail’in açıklamasında, “Polis içeri girdiğinde üzerlerine taş atıldı” denildi.
İsrail polisi, Kıble Mescidi’nin etrafını sararak mabedin camlarını kırdı ve içeridekilere ses bombası attı. Filistinlilerin, polise direnmek için havai fişekle karşılık vermesinin üzerine güvenlik güçleri bu sefer de göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiler kullandı. İsrail polisi, sosyal medyada paylaşılan görüntülerde aralarında kadın ve çocukların da olduğu görülen Filistinli gruba coplarla saldırdı. Baskından dolayı 12 kişinin yaralandığını bildiren Filistin Kızılayı, İsrail polisinin yaralılara müdahale edilmesini engellediğini söyledi.
The Israeli occupation forces brutally beating #Palestinian youths and worshipers inside Al Qibili mosque at Al Aqsa.
اعتداء وحشي من قبل قوات #الاحتلال على المعتكفين بالمسجد#Palestine #AlAqsa #Jerusalem pic.twitter.com/p0YtAVKLV6— State of Palestine – MFA 🇵🇸🇵🇸 (@pmofa) April 5, 2023
Baskının üzerine Doğu Kudüs’teki bazı camilerden Aksa’ya gitmeleri için çağrılar yapıldı. Eski Şehir bölgesinde, Mescid-i Aksa’ya çıkan yollara demir barikatlar kuruldu. Öte yandan en az 350 Filistinlinin, İsrail polisi tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.
Öte yandan sabah namazı için Aksa’nın kapıları yeniden açıldı ancak namazdan sonra İsrail polisi, tekbir getirerek İsrail’i protesto eden gruba bir kez daha ses bombası ve coplarla saldırdı.
Bu arada Aksa saldırısı diğer şehirlerdeki Filistinlileri ayaklandırdı. Batı Şeria’daki El Halil kentinde Filistinliler sokaklara dökülerek baskını protesto etti. İsrail ordusuna göre ‘şiddetli isyanların çıktığı’ bölgede, Filistinliler araç lastiklerini ateşe verdi ve polise taş attı. Olaylar sırasında 1 İsrailli askerin yaralandığı bildirildi.
Ayrıca Gazze şeridinden de baskına karşılık İsrail yönüne, daha spesifik olmak gerekirse Sderot kentine doğru en az 5 roket atıldı. Bunlardan dördü hava savunma sistemleri tarafından imha edilirken, bir tanesinin de açık araziye düştüğü belirtildi. Öte yandan İsrail savaş uçakları da Gazze’nin batısındaki iki ayrı noktayı vurdu. Roket saldırılarında iki taraftan da herhangi bir yaralanma ya da can kaybına ilişkin açıklama yapılmadı.
Taraflar arasındaki gerginlik gün içinde de tırmanmaya devam etti. Günün ilerleyen saatlerinde Batı Şeria ile Doğu Kudüs’ü birbirine bağlayan en büyük kontrol noktalarından biri olan ‘300’ adlı noktaya saldırı düzenlendi. İsrail askerlerinin saldırıya ateş açarak karşılık verdiği belirtildi. Saldırıda yaralanan olmadı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in bu saldırıları ‘Kudüs’ü Yahudileştirme’ çabaları kapsamında gerçekleştirdiğini söyledi. Yaşananların sorumluluğunun tamamen İsrail hükümetine ait olduğunun belirtildiği açıklamada, Filistinlilere uluslararası koruma sağlanması için tüm uluslararası platformlarda çalışmaların süreceği mesajı verildi.
Aynı şekilde Hamas ve İslami Cihad da söz konusu baskının sonuçlarının ağır olacağı konusunda uyarıda bulundu. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, baskını ‘benzeri görülmemiş bir suç’ olarak nitelendirirken, İslami Cihad Hareketi de gelecek günlerde bir karşılaşmanın ‘kaçınılmaz’ olduğunu belirtti.
Baskının üzerine Mısır ve Ürdün İsrail’i kınadı. Mısır’dan yapılan açıklamada uluslararası yasa ve geleneklerin ihlal edildiği belirtildi. Uluslararası toplumun saldırıların son bulması için sorumluluk almasını vurgulayan Mısır, bölgede ateşkesin sağlanmasına İsrail’in engel olduğunu söyledi.
Aynı şekilde Katar ve Suudi Arabistan’da baskını kınadı. Katar, Kudüs’ün uluslararası hukuka göre işgal altında olduğunu söylerken, Suudi Arabistan tarafından da olayları endişeyle takip ettiklerini belirten bir açıklama geldi. İran’dan yapılan açıklamada ise mescitte ibadet edenlere yönelik yapılan saldırı için ‘vahşice’ kelimesi kullanıldı ve ‘İsrail’in insan haklarına karşı işlediği suçları bir kez daha tüm dünyaya gösterdiği’ söylenildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından gazetecilere konuşarak, ramazan ayında gerçekleştirilen bu saldırının ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi ve, ‘Saldırıyı şiddetli bir şekilde kınıyoruz’ sözleriyle, İsrail’in Mescid-i Aksa’nın tarihi statükosuna zarar verecek bir adım attığını belirtti.
Ankara Bilim Üniversitesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da baskına ilişkin, “İsrail’in, inancını ifade etmekten, uygulamaktan, ibadet etmekten başka duygu ve düşüncesi olmayan insanlara yaptığı eylemi şiddetle kınıyor, lanetliyorum” açıklamasında bulundu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, saldırıyı şiddetle kınayarak, uygulanan zulmün bir an önce son bulmasını dilediğini ifade etti. İsrail’in tansiyonu yükseltecek davranışlarına son vermesi gerektiğini söyleyen MHP lideri Devlet Bahçeli de söz konusu saldırıyı ‘saygısız, kaba, orantısız, yaralayıcı ve insanlık dışı’ olarak nitelendirdi.
İsrail ordusunun Filistinlilerin yaşadığı kent, kasaba ve köylere neredeyse her gece baskınlar düzenlemesi ve Filistinlilerin de İsrail ordusuna misilleme saldırıları yapması nedeniyle geçen seneden beri iki devlet arasındaki şiddet iyice tırmandı. ABD merkezli Associated Press’e göre, sadece bu yıl içinde 88 Filistinli, İsrail ateşine kurban gitti. Filistinlilerin İsrail ordusuna yönelik saldırılarında ise 15 kişi öldü.