İstanbul Barosu’nda 22 yıllık statüko değişti, yeni dönem ilk dört madde polemiğiyle başladı
CHP'nin 28'inci dönem milletvekili listesinde yer almayan Abdüllatif Şener, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremeyeceğini söyledi. Şener'e yanıt aynı listeye giremeyen İbrahim Kaboğlu'ndan geldi.
CHP’nin 28’inci dönem milletvekili listesinde yer almayan Abdüllatif Şener, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması halinde kanun çıkarıp bütçe yapamayacağını, verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremeyeceğini söyledi. Şener, katıldığı NTV canlı yayınında “Millet ittifakının en büyük iddiası olan güçlendirilmiş parlamenter sistem artık hayal. Kanun çıkaramaz, bütçe yapamaz” dedi.
Abdüllatif Şener’e yanıt, CHP’nin 28’inci dönem milletvekili listesinde yer almayan bir başka isim olan İbrahim Kaboğlu’ndan geldi.
İbrahim Kaboğlu, Cumhur İttifakı’nın Meclis’teki çoğunluğunun, yönetimde istikrar veya istikrarsızlık etkeni olmayacağını belirterek, “Cumhur İttifakı’nın 5 yılı siyasi istikrarsızlıkların ve ekonomik krizin derinleştiği bir dönem oldu. Yasama-yürütme arasında karşılıklı denge-denetim yoluyla devlet yönetimi, toplumdaki derin ayrışmaları onarıcı bir işlev de görebilir” dedi.
16 Nisan Anayasa değişikliği için, iktidarın “yasama ve yürütme tam anlamıyla bağımsız olacak’ ve “hükümet krizleri yaşanmayacak” gerekçelerini kullanıldığını hatırlatan Kaboğlu, şunlara dikkat çekti:
“Tam da bu argümanla yürütmeye çok geniş yetkiler tanındı ve bunun karşısında Meclis’in yetkileri kısıtlandı. 2018’de cumhurbaşkanı yardımcısı ve 16 bakan ile göreve başlayan Erdoğan, bu süreçte bakanlık sayısını 17’ye çıkardığı gibi bakanlıklarda 9 defa değişiklik yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı iki defa değiştirildi. Geçen 5 yılda 4 farklı Merkez Bankası Başkanı görev yaptı. Meclis çoğunluğu, siyasi istikrar açısından bir koşul olmadığı gibi mevcut tabloda hiçbir siyasi partinin tek başına çoğunluğu da bulunmamakta.”
Meclis’in yasa yapımında Cumhurbaşkanı ile bir uzlaşı içerisinde çalışabileceği; kaldırılan denge ve denetimin bu sayede sağlanabileceğini söyleyen Kaboğlu, “Yasa yapım süreçlerinde, bakanlıklar ve politika kurulları metinlerinin esas alındığı ve hatta tekliflerin burada hazırlandığı dikkate alınırsa, norm koyma açısından yürütme yine önemli yer tutacak. Bu itibarla müzakere ve uzlaşma üzerine bir yasama sürecinin işlemesi olanaklı. Cumhurbaşkanı’nın yasaları geri gönderme yetkisi siyasal partileri yasa yapımında müzakere ve uzlaşmaya zorlar. Bütçe konusunda ise, Meclis’in bütçeyi onaylamaması durumunda da bir tıkanıklık olmadan Cumhurbaşkanı yeniden değerleme oranlarıyla bir önceki yılın bütçesi ile devam edebilir. Yürürlükteki Anayasal kurguda Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine tek başına sahip. Örneğin; Kararnamelerle norm koyma, yüksek yargıya üye atama ve bakanlar ile üst düzey kamu yöneticilerini belirlemek vb. geniş yetkileri var. Kaldı ki Anayasa’ya sadakat andı içen vekillerin yasama faaliyetlerinde bireysel kanaatlerinin oluşamayacağı zannı, makama haksızlık olur” açıklamasını yaptı.
İbrahim Kaboğlu’nun sosyal medyada yayınladığı yazılı açıklamasını Abdüllatif Şener’e sorduk. Şener, seçim öncesi konuşmak istemediğini belirterek şu kısa açıklamayı yaptı:
“Kabaoğlu’nun açıklamasını görmedim. Söylediklerimin hepsi Anayasa’da açıkça yazılıdır.”
1) 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna giderken kimi çevreler, cumhur blokunun milletvekili sayısı üzerinden istikrar ve istikrarsızlık söylemi üretmekte. Hemen belirtilmeli ki Meclis çoğunluğu, yönetimde istikrar veya istikrarsızlık etkeni değil. pic.twitter.com/fbzTsydBkn
— İbrahim Özden Kaboğlu (@ibrahimkaboglu) May 24, 2023