Galatasaray’ın 59 yıllık ‘acı vatan’ macerası
Süper Lig'de İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Ankaraspor ve Fenerbahçe formaları giyip sarı-lacivertli ekiple şampiyonluk yaşayan Pierre Webo açıklamalarda bulundu. Webo Türkiye'nin en büyük kulübünün Galatasaray olduğunu belirtti.
Pierre Webo, kariyerinin son kısmını Türkiye’de geçirdi ve iz bırakan forvetlerden biri oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyespor formasıyla Türk futboluna merhaba diyen Webo, Fenerbahçe ile 2013-14 sezonunda şampiyonluk yaşadı. Webo, daha sonra antrenörlük kariyeri için de Başakşehir’le anlaştı ve Okan Buruk’un yardımcısı olarak görev aldı. Fanatik’e çarpıcı açıklamalarda bulunan Webo merak edilenleri yanıtladı.
Webo 2013-14 sezonundaki şampiyonlukta takımda büyük karakterlerin olduğunu ve yalnızca futbol oynamadıklarını aynı zamanda eğlendiklerini de belirtti. O dönemki takımla bu sezonki takımı da karşılaştıran Webo “O takımla, şuanki takımı karşılamak hiç doğru olmaz. Tamamen farklı yapıda takımlar. Bizim takımımızda çok kaliteli, çok baskın oyuncular vardı. Şu anda da çok kaliteli oyuncular var ama yine de jenarasyon farkı var. Örneğin o dönem bizim takımda Emre Belözoğlu vardı. Türk tarihinin en yetenekli, en iyi oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Mesela onu biriyle kıyaslamam asla doğru olmaz. Takımın kimyası da çok önemli. Bizim kimyamız tutmuştu ve şampiyon olmuştuk. Bu sezon da çok iyi kadro kuruldu. Çok önemli isimler var takımda; örneğin Dzeko… Çok iyi bir forvet, iyi bir karakter. Fenerbahçe’de oynuyorsanız ve şampiyon olmak istiyorsanız maçın başından sonuna kadar savaşmak zorundasınız. Galatasaray ve Beşiktaş da iyi kadrolar kurdu. Genel olarak Türkiye Ligi’nde sadece kalite yetmiyor, şampiyon olmak için, diğer takımlarla baş etmek için savaşmanız gerekiyor.” dedi.
Webo, 2013-14 sezonunda kulübün başkanı olan Aziz Yıldırım hakkında görüşleri sorulduğunda “Öncelikle Aziz Yıldırım mükemmel bir başkan. Türk futbol yapısını, Türk ekosistemini çok iyi bilen biri. Harika bir insan, her zaman yanımızdaydı. Maçtan önce bizimle konuşurdu, güler, eğlenirdik. Büyük maçlar öncesinde de güldürür, bizi rahatlatırdı, üzerimizden baskıyı alırdı. Aziz Yıldırım çok yardımcı oluyordu herkese. ‘Şampiyon olmak için bu maçı kazanmamız lazım’ derdi, biz de motive çıkar oynadık. Sadece saha içi değil, saha dışında da mükemmel bir insandı. Zaten Fenerbahçe’de oynuyorsanız maçları kazanmak zorundasınız. Maçları kaybettikten sonra tabii Aziz Yıldırım başkandan önce çok büyük bir taraftardı, büyük tutkusu vardı. Kaybettiğimiz bazı maçlar sonrasında o taraftar kimliğiyle karşısındaki insanı bile öldürmek isteyebilirdi. Ama bunu tutkusundan yapardı, bazı derbiler sonrasında gelir, ‘Bu böyle olmaz! Kaybetmemeliyiz, kaybetmemek lazım böyle maçları’ derdi. Böylesine mesajları çok net verirdi.” sözlerine yer verdi.
Webo çok önemli teknik direktörlerle çalıştığını, Süper Lig’i iyi bildiğini ve teknik direktörülük yapmak istediğini de söyledi. Eski futbolcu, an itibarıyla Galatasaray’ı çalıştıran, zamanında Başakşehir’de yardımcılığını yaptığı Okan Buruk ve sarı-kırmızılı takım hakkında “Okan Buruk kariyerimde tanıdığım en müthiş insanlardan birisi. Sadece çok iyi bir hoca değil, aynı zamanda mükemmel bir karakter. O kadar iyi bir hoca ki çalıştığı takımlara da bunu yansıtıyor. Her takımını başarılı yaptı. Avrupa’da başarılı olabilecek bir hoca. Ancak kupalar kazanmak için Avrupa’ya gitmesine gerek yok. Yerel kupaları zaten kazanıyor hoca ve Galatasaray. Galatasaray’ın ayrıca bir Avrupa Kupası da var. Neden daha fazlası olmasın? Sevilla 7 kez kazandı. Okan hoca da bunları yapabilecek bir hoca. Galatasaray’la, Avrupa Kupası kazanabilir. Galatasaray da tırnak içinde söylüyorum bunu maalesef Türkiye’nin en başarılı ve en büyük kulübü.” sözlerini kullandı.
Eski futbolcu geçtiğimiz günlerde Başakşehir’in yollarını ayırdığı Emre Belözoğlu’yla ilgili olarak da “Emre Belözoğlu yeni jenerasyonun en modern hocalarından birisi. Futbolu sadece 90 dakika olarak görmüyor, öncesi ve sonrası var. Yemesi, içmesi, uyku düzeni, yaşam stili… Futbolun tüm detaylarına hakim. Türkiye, onun gibi hocaya sahip olduğu için çok şanslı. Kazanma yapısı olan, kazanmayı çok isteyen, tüm detayları uygulamaya çalışan, çok önemli bir insan. Bu kadar fazla hocalık potansiyeli olduğunu tahmin edemezdim. Yanında çalışınca bunu çok net anladım. Bana da çok faydası oldu.” yorumunu yaptı.
Son olarak Fenerbahçe’den Real Madrid’e transfer olan Arda Güler’le alakalı konuşan Webo “Arda Güler çok büyük bir yetenek ve çok büyük bir potansiyeli var. Bunu ortaya çıkarmak için de büyük çaba sarf ediyor. Futboldan pek anlamayan birisi bile Arda Güler’i izlediğinde yetenekli olduğunu anlar. Tabii ki İspanya’da yıllarım geçti, hâlâ orayla iletişimim devam ediyor. Oradaki yetkililer, Barcelona ve Real Madrid çalışanları bana Arda Güler’i sordu. Ben de onun çok büyük bir yetenek olduğunu ve gelecekte çok daha iyi yerlere gelebileceğinden bahsettim. Sadece Arda Güler değil, farklı oyuncuları da bana soruyorlar, ben de burayla ilgili bilgileri veriyorum. Ben iyi futbolcunun ya da potansiyeli olan oyuncunun, iyi futbolcularla antrenman yaptığı zaman daha çok gelişeceğini düşünüyorum. Bu anlamda Real Madrid, Arda Güler için çok büyük bir şans. Vinicius da Madrid’e gittiğinde sanırım 17 yaşındaydı, iyi oyuncularla idman yaparak bu günlere geldi. Arda’nın da böyle bir dönüşüm ve gelişim yaşayacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.