Galatasaray’da hareketli saatler: Sağ bek transferi için geri sayımda sona gelindi
Galatasaray'ın 3-2 kazandığı Manchester United maçının yıldızlarından olan Sacha Boey, geçen sezon başında bavullarını toplamış kulüpten ayrılmaya hazırlanıyordu. Yaşanan sakatlıklar hem onun hem Galatasaray'ın şansı oldu.
Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Şampiyonlar Ligi’ndeki Manchester United maçı öncesi bir futbolcusunun üstünde özellikle durdu. Bu isim Fransız sağ bek Sacha Boey’di. Buruk şunları söyledi: “Manchester United’ın bütün aksiyonları, geçiş oyunları, hücumları Marcus Rashford ile şekilleniyor. Sacha Boey için önemli bir maç olacak. Rashford’u kullanmaya çalışıyorlar. Boey’den ofansif katkı bekliyoruz. Sadece defans yapmasını beklemeyeceğiz. Bu oyunun iki yönünde Galatasaray ve Boey için önemli bir deneyim olacak.”
Boey, hocasının yüzünü kara çıkarmadı. 23 yaşındaki Fransız, girdiği 15 ikili mücadelenin 8’ini kazandı. Kaan Ayhan’dan sonra en çok ikili mücadele galip gelen ikinci oyuncu oldu. 77 ile Galatasaray’da topla en çok buluşan futbolcu olan Boey, yaptığı iki ortanın ikisinde de isabet sağladı. Rakipler onu üç kez faul yaparak durdurdu. Zaha ile birlikte Cim Bom’un en çok faul yapılan oyuncusuydu. İstatistiklere yansımayan birçok katkı yaptı. Karşılaşma boyunca Mason Mount’a, Amrabat’a ve Rashford’a nefes aldırmadı. Manchester United’ın 53. dakikada inanılmaz bir depar atarak Bruno Fernandes’in topu boş kaleye göndermesini engelledi. Karşılaşma bittiğinde sadece Okan Buruk ve Galatasaray taraftarının değil bütün futbolseverlerin takdirini kazandı. Belki Galatasaray’a rekor bonservis kazandırarak gidecek oyuncunun çok değil iki yıl önce kulüpten ayrılmak için bavulları topladığı gerçekti. İşte Sacha Boey’in hikayesi…
Sacha Boey 13 Eylül 2000’de Paris’e metroyla 45 dakika uzaklıkta olan, ağırlıkla siyahi ve Ortadoğuluların yaşadığı Montreuil’de doğdu. Kamerun asıllı Boey, babasını hiç tanımadı. Anne, büyükanne ve büyükbabasıyla büyüdü. Ebeveyn baskısı yaşamadı. Çocukluğuyla ilgili tüm anıları Montreuil’deydi. Sokaklarda saatlerce futbol oynuyordu. İlk futbol lisansını 12 yaşında aldı. Yeteneği Rennes’in dikkatini çekti. Onu akademilerine aldılar. Futbolun iş olduğunu bilmeyen bir çocuktu. Kaygısızdı. Akademide rahatsız edici bir öğrenciydi. Notları iyi değildi. Yine de Rennes’de profesonel oldu. İlk maçına 5 Mayıs 2019’da Toulouse’a karşı çıktı. Ama tavırları Rennes’den ayrılmasına neden oldu. Bir sezon Dijon takımına kiralık olarak verildi. Rennes’e döndüğünde artık yeni bir maceraya hazırdı. Galatasaray, onu 26 Temmuz 2021’de 1 milyon 150 bin euro bonservis vererek transfer etti.
İstanbul’a geldiğinde şoke oldu. Taraftarlar onu karşılamaya gelmişlerdi. Kendi kendine “2.Lig’e düşmek üzere olan bir kulüpten geldim. Bu mümkün değil” dedi. Hayatında ilk defa bu kadar çok sevildiği bir yere geliyordu. Fatih Terim yönetiminde çıktığı ilk maç Avrupa Ligi elemesinde St Johnstone’a karşıydı. 5 Ağustos 2021’de çıktığı ilk maçta gol atmayı başardı. Galatasaray kariyeri harika başlamıştı.
Ancak işler istediği gibi gitmedi. Türkiye ve İstanbul’a uyum sağlamaya çalışıyordu. Fransız basınına “İstanbul’da yemek yersin, hayat güzel, diyecek bir şey yok. Açıkçası şehir ne olursa olsun günlük hayatım değişmiyor. Bunlar dualar, ev ve özellikle kulüpteki egzersizler, ardından fiziksel antrenörümle beraber geçiriyorum” diyordu. Sarı kırmızılıların aldığı kötü sonuçların ardından fatura Fatih Terim’e kesildi. Sacha Boey gözden düştü. Terim’in yerine gelen Domenec Torrent ile yıldızı barışmadı. Fransız basınına verdiği söyleşide “Torrent, bizden Guardiola’nın Manchester City gibi oynamamızı bekliyordu ama buna uygun kadromuz yoktu. Beni İstanbul’a getiren Fatih Terim’in gidişi beni üzdü, bana verdiği güveni ona geri vermemiş gibi hissettim” diyordu. Galatasaray ligi 13. sırada bitirdi. Başarısızlıkta fatura kesilen isimlerden biri de oydu.
Ertesi sezona Galatasaray flaş transferlerle başladı. Teknik direktör Okan Buruk oldu. Fransa Milli Takımı forması giyen Leo Dubois sağ bek için gelen isimlerden biriydi. Bir önceki sezon şanssız bir kaza geçiren ve gözünden yaralanan Omar Elabdellaoui de takıma dönmüştü. Boey, sağ bekte üçüncü tercihti.
Sezon başında Okan Buruk, Galatasaray’ın Avusturya kampını planlanandan bir hafta önceye çekti. Sacha Boey, tekerlekli sandalyedeki büyükannesiyle tatildeydi. Buruk’un çağrısına uymadı. Herkesten bir hafta sonra kampa geldiğinde Galatasaray Teknik Direktörü’nün tepkisi onu, U19 takımına göndermek oldu. İkinci kamp döneminde Sacha Boey’in ismi yoktu. Takım yurt dışında kamp yaparken menajerlerinden kendine kulüp bulmasını istedi. Bavullarını hazırladı yeni takımına hazır gitmek için özel bir hocayla çalışmalarına devam etti.
Galatasaray Süper Lig’in ilk maçında Antalyaspor deplasmanına gitti. Bu maç öncesi sağ bekte görev alan iki futbolcu Leo Dubois ve Omar Elabdellaoui sakatlandı. Okan Buruk, kampa götürmediği Boey’e şans vermeye karar verdi. Bu karar hem Boey hem Galatasaray için dönüm noktasıydı. Takımdaki en diri oyuncu oydu. Maç son dakika 1-0 kazanılırken Boey’in çıkışı başladı. Fransız futbolcu, Antalyaspor karşılaşması için şöyle diyordu: “O zaman büyük bir çaba gösterdim, çünkü ya her şeyimi verecektim ya da genç takıma geri dönecektim.”
Boey, her hafta daha iyi oynuyordu. Okan Buruk’un sezon başında düşünmediği oyuncu ilk 11’in değişilmezi oldu. Sakatlıktan dönen Leo Dubois formayı ondan alamıyordu. Boey, Fransız basınına konu hakkında şunları söylüyordu: “Leo Dubois ile ilişkimiz ilk başta karmaşıktı, hatta bazen yedek kulübesine gönderdiğim için onunla konuşmaktan rahatsız oluyordum. Garip bir duygu, soyunma odasında çok fazla Fransız yok, bu yüzden ülkenizden bir adamın yerini almak kolay değil. İyi ve saygılı bir ilişkimiz var.”
Sacha Boey, futbol hayatında ilk defa bu kadar çok sevgi görüyordu. Galatasaray’ın stadına çıkarken yaşadıklarını ‘çılgınca’ diye nitelendiriyordu: “Onlara bunun karşılığını vermek için her şeyimi vermek istiyorum. İnsanlar unutuyor ama Galatasaray çok büyük bir kulüp, bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum. Galatasaray’ın stadyumunda oynadıktan sonra dünyadaki herhangi bir stadyumda oynayabilirsiniz ve her şeye hazırsınız demektir.”
Sarı kırmızılılar arka arkaya 14 maç kazandı. Fenerbahçe ile girdikleri şampiyonluk yarışını önde bitirdi. Boey, üç maçta kart cezası nedeniyle oynayamadı. Süper Lig ve Türkiye Kupası’nda 33 karşılaşmada varını yoğunu ortaya koydu. Sezon bitip şampiyonluk geldiğinde artık Avrupa’da taip edilen bir futbolcuydu. Dev takımların ismi onunla anılıyordu.
Müslüman olan ve dinin gerekliliklerini yerine getirerek yaşamaya özen gösteren Sacha Boey, Fransız basınına İstanbul’da gece kulüplerini bilmediğini çünkü dışarı çıkmadığını söylüyordu. Üstünde adının yazılı olduğu seccadesini her yere götürüyordu. Boey, Fransız basınına yaptığı bir açıklamada “Cenaze törenin için bir şarkı seçecek olsaydın bu hangi şarkı olurdu?” sorusuna “Herhangi bir müzik olsun istemiyorum. Kur’an yeterli olacaktır” diyordu. Bu hassasiyeti onu Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasına götürmedi. Boey bu kararını şöyle açıklıyordu: “Toplum içine karışmayı sevmeyen biriyim. Sadece futbolcular olsaydı iyiydi ama bütün aileler oradaydı. Bu beni rahatsız etti. Kendini rahat hissetmeyen arkadaşlarım da vardı. Biz de kutlamayı evde aramızda yapmaya karar verdik.”
Avrupa’nın dikkatini çeken Sacha Boey, Fransa 21 Yaş Altı Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Sylvain Ripoll tarafından yazın yapılacak Avrupa Şampiyonası kadrosunda çağrıldı. Daha önce yine eski bir Galatasaray futbolcusu olan Kamerun Milli Takım Teknik Direktörü Diogbert Song onu ısrarla istemişti. Kamerun onun anavatanıydı ama Boey onları temsil edecek kadar yakın hissetmiyordu. Sırf Fransa’dan davet almıyor diye Kamerun’un teklifine ‘evet’ demek doğru gelmemişti. O yüzden Fransa’dan gelen teklif onu çok mutlu etmişti. Ancak milli takım hayaline doktorlar engel oldu. Galatasaray’da sezonun son iki maçını ayak bileğinde sakatlıkla oynamıştı. Fransa takımının doktoru, ona dinlenmesi gerektiğini söyledi.
Milli takım hayali olmamıştı ama dinlenmek Boey’e yaradı. İyileştikten sonra hep yaptığı gibi özel antrenmanlara devam etti. Galatasaray’da sezona harika bir başlangıç yaptı. Şampiyonlar Ligi elemeleri ve grup maçları, Süper Lig karşılaşmalarında kaleci Fernando Muslera ile birlikte çıkmadan oynayan tek futbolcu oldu. Hatta Okan Buruk onu İstanbulspor maçında dinlendiremediği için rahatsız olduğunu söyledi. Ama Boey’in dinlenmeye ihtiyacı yoktu. ‘Makine’ lakaplı Fransız sağ bek, rotasyon önerisine de net bir yanıt veriyordu: “Asla. Takımımın bana ihtiyacı var. Kendimi iyi hissediyorum ve oynamak istiyorum.”
23 yaşındaki futbolcu, Premier Lig hayali kurduğunu gizlemiyor. “Paris Saint Germain forması giymek de güzel olurdu ama hayal boyutunda bir arzu ve istek değil bu”diyor. Bu performansı sürerse hayallerinin gerçekleşmesinin çok uzak olmadığı görülüyor.