Kızılcık Şerbeti: Abdullah Bey geri döndü!
Dönem dizisi olması sebebiyle yeni sezonun sevilen dizilerinden olmayı başaran ‘Dilek Taşı’nın yedinci bölümü Kanal D’de yayınlandı Bölümde hem Ronaların organ nakli sırrı hem Mustafa’nın kimliği açığa çıktı.
Bir hafta ara verdikten sonra yeni günüyle ekranlara gelen diziyi kaçıranlar veya yeni başlayanlar için hatırlatalım. Zengin ailemiz Ronalar, hasta torunları Sinan’a (Ömer Toprak Yılmaz) organ nakli yapılabilmesi için Cemre’yi (Lena Naz Kalaycı) evlat edinmişti. Annesi ölen Cemre’nin babası Mustafa’ysa (Salih Bademci) işlemediği bir suçtan ötürü hapse girmişti. Ancak hapisten kaçıp kızının evlat edindiği köşke gizlenmenin yolunu bulmuştu. Köşkte baba-kızın görüşmesine aracılık yapan kişiyse hizmetçilerin kızı Figen’di (Hazal Subaşı). Geçen bölüm, Cemre’nin ne amaçla evlatlık alındığını Figen’in babası öğrenmişti. Yeni bölüme bu gerçeği Figen’in de öğrenmesiyle başlıyoruz.
İyi karakter hep saf mıdır?
Figen, organ nakli için bir çocuğu evlat edindiklerini öğrendikten sonra Ronaların ağır topu babaanne Macide Rona’dan (Perihan Savaş) hesap sorar, sosyal hizmetlere her şeyi anlatacağını söyler. Yıl olmuş kaç, hâlâ dizinin iyi karakteri, kendine engel olması garanti olan kötü karaktere planlarını anlatıyor. Dönem dizisinden kasıtları senaryo yazımında geçmişe dönmekse demek…
Figen’in aslında hizmetçilerin kızı olmayıp gayrimeşru bir Rona olabileceği tahmini, ilk bölümden beri seyircinin dilinde. Bu bölüm neredeyse emin oluruz. Babaanne Macide birtakım aile sırları olduğunu ima ederken Figen’in içine de, Ronalar olarak ona tanıdıkları imkânları kız kardeşine tanımamış olmaları konusunda şüphe düşürür. E biz de sorarız: Kardeşi biz faniler gibi yetiştirilirken kendisi bir ‘küçük hanım’ gibi yetiştirilen Figen’in bunca yıl aklına hiç mi gelmemiş bu fark?
Bu bölüm, Figen madem en iyi şartlarda yetiştirildi, neden o evde hizmetçilik yapmaya devam ediyor sorusu yanıtlandı. Figen meğer kendini borçlu hissetmemek, onun için ödenen her kuruşun hakkını verebilmek için orada hizmetçi olmayı seçmiş. Tıpkı Ronalar bu imkânları ona sağlamasaydı da olacağı gibi. E, etti üç.
Askerlerden saklanmak konusunda dizinin başından beri, sanki kasten yapar gibi, oldukça beceriksiz olan Mustafa’nın hasbelkader yakalanma sorunu vardı. Bölümü bu sefer gerçekten yakalanmasıyla bitiririz.
* Civardaki evlerde kaçak olabileceği ihtimaliyle Ronaların köşkünü aramak isteyen askerlerden birinin “Artık bey-ağa devri bitti. İhtilal oldu, ihtilal. Kanun da nizam da biziz,” demesi bölümdeki toplumsal tek tınıydı. ‘…dan Sonra’ adlı şarkıyla çıkış yaptıktan sonra bir daha o müzik tarzına yaklaşmayan Sıla misali, dizinin 1980’li yılları yalnızca iyi bir çıkış yapabilmek için kullanmış olduğunu düşünmek istemiyoruz. Ama toplumsallık gerçek anlamda arka planda kaldı, karakterlerin izlediği televizyondan ara ara gelen ses olarak. İzleyicinin geneli bundan rahatsız.
* Genelde düz beyaz kâğıttan hallice bir kayıtsızlıkla ortalıkta dolaşan Aras Rona (Teoman Kumbaracıbaşı), oğlunun hastalığını ilk kez bu bölüm ciddiye aldı. Kendi babalığını sorgulayıp oğlu minik Sinan’a şefkat gösterdiği sahne oldukça duygusaldı. Ebeveynleri konusunda hayal kırıklığına uğramış nicelerinin gönlüne belki de bir nebze su serpen o sözleri alıntılayalım: “Ben iyi bir insan olamadan baba oldum. (…) Ben nasıl iyi bir insan olunur anlayamadan seni kucağımda buldum. Ne biri olabildim ne de sana babalık yapabildim. Umarım bir gün beni affedebilirsin. Sevmesen de anlayabilirsin belki.”
* Figen’in annesi Asuman’ın (Çiçek Dilligil), müstakbel damadının gözünün dışarıda olduğunu anladıktan sonra nişanı bozmak istemesi oldukça normal. Ama yılların yerli dizi izleyicisi olarak kızının ne olursa olsun bir an önce evlenmesi için kol kırılır yen içinde kalırcılık oynayan dizi annelerine alışmıştık. Dizilerimizde olağan durum ibresi epey kaydığından, Asuman’ın tavrındaki bu dik duruş detayı gözümüzden kaçmadı.
* Bu bölüm birden fazla olayın çözüme ulaştığı ya da ulaşmaya yaklaştığı bir bölümdü. Ancak duygu geçişi noksandı. Gerilimin yüksek, merakın dorukta, duyguların sel olabileceği sahneler ya eşiğin altında kaldı ya da dram dozumuz her dizide artırıldığından izleyiciler olarak bizim duygulanma çıtamız gereksizce yükseldi.
Künye
Kanal: Kanal D
Yapım: Pastel Film
Yapımcı: Yaşar İrvül, Efe İrvül
Yönetmen: A. Volkan Kocatürk
Senaryo: Can Sinan, Sema Tensi, Direncan Babacan, Zeliha Çiçek
Oyuncular: Salih Bademci, Hazal Subaşı, Ozan Dolunay, Perihan Savaş, Özge Özberk, Elif Doğan, Teoman Kumbaracıbaşı, Çiçek Dilligil, Ahmet Mark Somers, Engin Yüksel, Fatih Al, Kürşat Demir, Afra Karagöz, Lena Naz Kalaycı, Ömer Toprak Yılmaz