Saat 9’u 5 geçe sinemalarda
'Atatürk' filmlerinin TV versiyonu 29 Ekim gecesi FOX TV'de yayınlandı. İnsanlar Cumhuriyet'i meydanlarda kutlama eğilimi gösterince film beklenen ilgiyi görmedi. Zaten filmin TV versiyonu, sinemalarda gösterilecek filmlere karşı merak uyandıracak şekilde kurgulanmış upuzun fragman
gibiydi.
Çekildi, çekilecek, yayınlandı yayınlanmayacak derken bütün yazı ‘Atatürk’ filmi / dizisiyle geçirdik. Tartışmaların, protestoların odağındaydı. Sonrasında çekilen filmin, iki bölüm halinde sinemalarda, 29 Ekim’de de FOX TV’de televizyon versiyonunun gösterileceği ilan edilmişti.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının meydanlarda devam ettiği saatlerde Atatürk’ün televizyon versiyonu gösterildi. Arkasından da filmi çekim sürecini anlatan bir belgesel yayınlandı. Reytinlerde ‘Atatürk’ filmi totalde ‘Yargı’ ve ‘Teşkilat’ dizilerinin ardından üçüncü oldu. AB’de ise ‘Yargı’ dizisinin ardından ikinci.
‘Atatürk’ filminin yayın saatinde Türkiye’nin hemen hemen her yerinde sokak ve meydanlarda 29 Ekim kutlamaları vardı. Film yayınının kutlama saatiyle çakışması filmin potansiyel izleyicisine ulaşmamasının nedenlerinden biri olarak görülüyor. Ama izlemeyenler de çok şey kaçırmadılar. Çünkü ‘Atatürk’ filminin televizyon için hazınlanan kurgusu aslında bir TV filmi bütünlüğü içerisinde değildi. Adeta iki bölüm halinde sinemalarda gösterilecek filmlerin tanıtıldığı bir upuzun fragman gibiydi.
10 Ağustos 1915’te Çanakkale Savaşları’nın en kanlı çatışmalarından biri olarak bilinen Conk Bayırı’ndaki taarruzla başlıyor film. Mustafa Kemal Paşa, göğsüne gelen şarapnel parçasının etkisiyle yere düşüyor, şokla giriyor ve çocukluk günlerini hatırlamaya başlıyor.
Hatırladığı da babası Ali Rıza Bey’in kereste deposunu haraç vermediği için eşkıyalar tarafından basılması ve yakılması. Ali Rıza Bey, durumu Osmanlı idaresine bildiriyor ama idare ilgilenmiyor. Ali Rıza Bey, Türkler ticaret yaparken karşılaştıkları zorluklar karşısında idarenin ilgisizliğini eleştiriyor ama idare yetkilisinden azar işitiyor. Küçük Mustafa da bu duruma şahitlik ediyor. Böylece Osmanlı’nın Türk kimliğine karşı kayıtsızlığına tanıklık ediyor.
Babasının işlerinin bozulması ve sağlığını kaybedip erken yaşta ölmesi sonrası, küçük Mustafa Osmanlı idaresinin yaklaşımını unutmuyor. Annesi istemese de asker olmaya karar veriyor. Dolayısıyla film yetim bir çocuğun ülkesinin gerçekleriyle yüzleşmesini ve sonrasında bu gerçekler üzerine inisiyatif alıp haksızlığa karşı mücadelesi üzerine kurulu.
Askeri okuldan mezun olduktan sonra gözaltına alınması, 2. Abdülhamit’e suikast planlamakla suçlanması, nezarethanede işkence görmesinin sebebi de Osmanlı’nın çürüyen yapısına karşı gerçekleri söylemesiyle ilgili. Enver Paşa ile yıldızının barışmaması da bu döneme denk geliyor. Enver Paşa ve İttihatçı kadrolar Mustafa Kemal Paşa’yı askeri görevdeki ilk yıllarında pasif görevlere vererek onu etkisiz kılmaya çalışıyor.
Yani televizyonda izlediğimiz ‘Atatürk’ filmi genel olarak onun tarih sahnesine çıkmadan önceki dönemde yaşadıklarına ilişkin. Film 31 Mart İsyanı’nı bastırılması için kurulan Hareket Ordusu fikrinin Mustafa Kemal tarafından ortaya atıldığını anlatıp sonra da isyanın bastırılması sonrasında bitiyor.
‘Atatürk’ün TV versiyonu pek de beklentileri karşılayacak türden değil. Ama filmler öyle değil tabii. Şimdilik 3 Kasım’da vizyona girecek ilk filmin gösterimi yapıldı. Ve bu filmin daha bütünlüklü bir anlatımı olduğu ve geleceğe kalacak yapımlardan biri olduğunu daha önce 10Haber‘de yazmıştık. Yani dün akşam biz upuzun bir fragman izledik. Bütünü görmek için sinemaya gitmek gerektiğini gördük… Ki filmi izleme olasılığı olan birçok insan da ‘Atatürk’ü TV’de izlemek yerine zaten onun kurduğu Cumhuriyet’i doya doya solumak için sokaklarda ve meydanlardaki kutlamalardaydı.