1915 Bir Hilal Uğruna AKM’de sahnelenecek
Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 85. yılında AKM, 10 Kasım akşamı iki özel konsere birden ev sahipliği yapacak. Türk Telekom Opera Salonu'nda İDOB, Mozart'ın başyapıtı 'Requiem'i seslendirirken Tiyatro Salonu'nda ise şef Gürer Aykal yönetiminde İDSO sahnede olacak.
Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım’da çok sayıda etkinlikle anılıyor. Atatürk Kültür Merkezi, aynı anda iki farklı salonda gerçekleşecek etkinliklerle Cumhuriyetin kurucusunun şerefine sahne alacak. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, uzun süredir İstanbul’da seslendirilmeyen bir eseri bu anlamlı günde seslendirecek. Mozart’ın son eseri olan ve küçük detaylarını yardımcısı Franz Xaver Süssmayr’in tamamladığı başyapıtı ‘Requiem’ Türk Telekom Opera Sahnesi’nde seslendirilecek.
Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrası ile Paolo Villa yönetimindeki koronun sahnede yer alacağı bu özel konser saat 20.00’de. Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85. yılı için gerçekleştirilecek bu özel konserde Evren Işık Yasemin, Deniz Likos, Ufuk Toker ve Burak Bilgili, gecenin solistleri olarak seyirci karşısına çıkacak. Konserin biletlerine biletinial.com.tr adresinden ulaşmak mümkün.
AKM’de 10 Kasım’da Atatürk bir konserle daha anılacak. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, şef Gürer Aykal yönetiminde sahnede olacak. ‘Büyük Lider Atatürk’ü Anma Konseri’ başlıklı konserin solisti ise keman sanatçısı ve akademisyen Pelin Halkacı Akın. 1944 yılında Cemal Reşit Rey tarafından kurulan orkestra anma konserinin ilk yarısında Ludwig van Beethoven’ın ‘1 nolu Senfonisi’ni seslendirecek. Konserin ikinci yarısında ise Türk Beşleri’nden Ahmed Adnan Saygun’un ‘Keman Konçertosu’ Pelin Halkacı Akın’ın yorumluyla sahneye taşınıyor.
Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yılı kapsamında düzenlenen bu iki özel konserin dışında AKM 11 Kasım’da özel bir gösteriye daha ev sahipliği yapacak. Puccini’nin opera klasiği eseri ‘Tosca’ Sofya Devlet Opera ve Balesi’nin perfromansıyla sahnelenecek. Tosca, Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği opera eseri olma özelliğine de sahip.