İYİ Parti’de İstanbul için öne çıkan ilk isim belli oldu
İYİ Parti’de krizler çoğalıyor: Akşener’in ailesinin hesaplarını kontrol ettiği iddia edilen milletvekili Dikbayır’ın ihracı istendi. Dikbayır ‘Ben olsam hesaplarımı sererdim” diyerek el yükseltti. Ayrıca partiyle ilgili ‘tecavüz’ iddiaları gündemde.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ailesinin ve özel sekreterinin banka hesaplarının inceletilmesinden sorumlu tuttuğu düşünülen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ile ilgili kriz dün derinleşti. Dikbayır’ın kesin ihraç talebiyle parti disiplin kuruluna verildiği açıklandı, Dikbayır ise gün içinde birkaç açıklama yaparak “her şeyi açıklayacağını” duyurdu. Partide büyük sansasyon yaratması beklenen başka bir kriz de bir gazetecinin duyurduğu tecavüz iddiaları.
İşte İYİ Parti’nin dünkü kriz gündemleri:
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener kendisinin ve ailesinin hesaplarının inceletildiğini öne sürmüş “Oğlumun banka hesaplarının gayri resmi kontrol edildiğini öğrendim. Benim ve ailemin belediyelerde işi gücü yok. İspat ederlerse politikayı bırakırım” demişti. Akşener bu bilgiyi gayriresmi yollardan öğrendiğini belirtmişti.
Hesapları incelettiği iddia edilen Ümir Dikbayır disiplin kuruluna dilekçe vererek konunun araştırılmasını istedi. Gazeteci İsmail Saymaz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ‘Akşener’in banka hesaplarını incelettiği’ ve ‘belediyelerle ticari ilişkileri olduğu’ iddialarının araştırılması için partisinin disiplin kurulu ve TBMM grubuna dilekçe verdi. Dikbayır ‘Gerçekler ve suçlular ortaya çıkarılsın’ diyor” dedi.
Kriz sebebiyle Dikbayır’a yakın Sakarya İl Başkanı Serdip Dokumacı ve yönetimi istifa etmişti.
Dikbayır Sözcü’den Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada “Genel başkan gerçeği ortaya çıkarmazsa iddiaların araştırılması için savcılığa başvuracağım. Hakkımdaki iddiaların biri bile kanıtlanırsa milletvekilliğinden istifa edeceğim” diye konuştu.
Dikbayır “Genel Başkan konuşmasında dil değiştirdi. Daha önce kendi banka hesaplarının incelendiği söylemişti, şimdi ise ‘benim değil, kocamın ve gelinimin hesaplarını incelemişler’ diyor. Önce bu gayri resmi inceleme bilgisinin devletten geldiğini söylemişti, şimdi ise ‘Bu bilgi gayri resmi ulaştı’ diyor. Bankaya resmi olarak sorduklarında banka yetkililerinin ‘Bilmiyoruz’ diyebileceğini söylüyor. Kimin banka hesabına girildiği bilgisayar incelemesiyle hemen ortaya çıkar. Genel Başkan araştırmanın gayri resmi yapıldığını söylemekle ağız değiştirdi. Hepsinin dedikodu, iftira olduğu ortaya çıktı. Genel Başkandan beklentim, beni nasıl kamuoyu önüne attılarsa şimdi de kamuoyu önüne çıkıp ‘Beni yanıltmışlar’ deyip açıklama yapmalı. Kendisini kim yanılttıysa, bu iftiraları kim önüne getirdiyse gereğini yapmalı” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanlarıyla yapılan istişare toplantısının ardından konuştu. Zorlu Dikbayır’ın tedbirli ve kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı.
Zorlu’nun açıklamasından saatler sonra Merkez Disiplin Kurulu üyesi Avukat Çağdaş Çelik sosyal medya hesabından istifa ettiğini duyurdu. Çelik “İyi Parti siyasi bir parti olmaktan çok Akşener’i sevenler derneği halini almıştır” dedi.
Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, kesin ihraç istemiyle partinin disiplin kuruluna sevk edildikten sonra gün içinde birkaç açıklama yaptı. Bu açıklamaların özellikle istifa edip etmeyeceği konusunda çelişmesi dikkat çekti. Disipline ihracının hemen ardından SözcüTV’ye bağlanan Dikbayır, “Haftasonu bazı açıklamalar yapıp istifa edebilirim” derken, birkaç saat sonra bağlandığı TV100 yayınında “İstifam söz konusu değil” diye konuştu.
Dikbayır, tv100’de canlı yayınına telefona bağlandı ve Perşembe akşamını işaret etti:
“Perşembe akşamı yayına gelip bütün detayları tek tek anlatacağım. Yaklaşık bir buçuk aydır benim üzerimde korkunç bir iftira ve dedikodu kumpası var. Ben bir buçuk aydır sabrediyorum. Niye sabrediyorum? İYİ Parti’ye milyonlarca insan oy verip umut bağladı. Teşkilatlarımızdan insanlar sahada çalıştı. Bütün bu arkadaşlarımızın emeklerine halel gelmesin diye sabrediyordum. Artık durum öyle bir hal aldı ki olanları anlatmam farz oldu. Perşembe akşamı olanları anlatacağım.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ve Meclis Divanı’na dilekçe vereceğini ve dokunulmazlığının kaldırılmasını talep edeceğini duyuran Dikbayır, “Üzerine atılı iftiraların” hiçbirini kabul etmediğini söyledi.
Tartışmanın ortasındaki isim olan Dikbayır’ın bu yayındaki konuşmasında Akşener’i doğrudan karşısına almaması dikkat çekti: “Akşener bu iddialarla ilgili benim gözümde kuşkulu değil. Genel Başkan Meral Akşener’i dedikodu zinciri içinde boğdular. Ben onları da söyleyeceğim.”
Dikbayır, bu yayında partiye yönelik iddialarında el yükseltti. “Biz meclis açıldıktan sonra meclise gittik kısa bir süre sonra milletvekillerinden para istendi. ‘Biz partiye bina alacağız, kampanya yapacağız’ denseydi kimin ne durumu varsa verirdi” diyen Dikbayır, Sizden de para istendi mi?” sorusuna “Evet 500 bin TL istendi, vermedim. ‘Partinin parası yok’ diye istendi ben olduğunu biliyorum” yanıtın verdi.
“Meral Hanım dava açtı mı size?” sorusuna Dikbayır “Normalinde böyle bir şey olsaydı savcılığa suç duyurusunda bulunması lazım. Eğer ben bu partinin genel başkanı olsaydım. Hakkımda böyle bir iddia olsaydı çarşaf gibi sererdim hesaplarımı ‘Benim her şeyim açık’ diye” cevabını verdi.
Dikbayır krizi dün İYİ Parti’deki tek sansasyon da değildi.
Halk TV ekranlarında yayımlanan Söz Sende programında İYİ Parti’nin istifa gündemine dair çarpıcı iddialar konuşuldu. Gazeteci Yavuz Selim Demirağ İYİ Parti’de peş peşe gelen istifalara ilişkin “Para teslimi ile ilgili açıklamaların dışında bir kriz var. Bunları söylemek istemezdim ama bu işin içerisinde çok ciddi taciz suçlamaları da var” ifadeleri ile çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Demirağ’ın iddiaları şöyle:
“İYİ Parti’de bazı danışmanlar, bazı sekreterler ve bazı şoförlerin işlerine son verildi. Bunları söylemek istemezdim ama bu işin içerisinde çok ciddi taciz suçlamaları da var. Siyasi Partilerde seçimlerin öncesinde ve sonralarında bütçeler vardır. Bu bütçeler Yargıtay kontrolündedir. Para teslimi ile ilgili açıklamaların dışında bir kriz var. Geçtiğimiz günlerde istifa eden bir ismin oğlu ve kızıyla ilgili 2 genç kıza tecavüz ve darpla ilgili çok ciddi iddialar var. Bunlar emniyete kadar gitmiş durumda. Sayın Akşener sıradan bir siyasetçi değil. Bunlarla ilgili de sayın Akşener söylentilerle yetinmez. Bunları kaynağından bunları alır alınca da çok etkilenmiş ve sinirlenmiş. Akşener her şeyden önce bir anne. Dolayısıyla ‘Şuradan duydum’ şeklinde hareket etmez. Bu dedikodular Ankara’da bir aydır konuşuluyor. Akşener bunlarla yolumuzu ayıralım sessiz sedasız ayrılsınlar istedi ama onlar bunu tercih etmediler.”