Dünya ateşkes derken İsrail cephe genişletmeyi sürdürüyor: Cenin’e savaş uçağıyla bombardıman
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'nın işgali için ilk kez "özel askeri operasyon" yerine "savaş" kelimesini kullandı. Putin ayrıca 24 Şubat 2022'den sonra ilk kez G20 liderlerine hitap etti.
Tüm dünyanın gözü İsrail ve Filistinli örgütler arasında devam eden savaş nedeniyle Ortadoğu’da ancak kuzeyde bir başka cephe de kaynamaya devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bazı sözleri gözlerden “ırak” kalmasıyla Volodimir Zelenski’yi “üzen” Rusya-Ukrayna savaşta gözlerin Moskova’ya çevrilmesine vesile oldu. Dikkatlerin Moskova ve Kiev hattına kaymasındaki tek önemli gerekçe de Putin’in sözleri olmadı. Rusya’nın Avrupa’daki önemli müttefiki Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban da Ukrayna’nın AB yoluna engel koyacağını söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin G20 liderlerinin video konferansla yapılan toplantısında konuştu. 638’inci gününde devam eden savaşa dair, nadiren görülen “yatıştırıcı” tavrıyla kameranın karşısında konuşan Putin Ukrayna’daki savaş “trajedisinin” nasıl durdurulabileceğinin düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Savaşın başlangıcından bu yana ilk kez G20 liderlerine hitap eden Putin “Evet, elbette askeri eylemler her zaman bir trajedidir ve tabii ki bu trajediyi nasıl durduracağımızı da düşünmeliyiz” dedi. Bu sözlerinin ardından barış görüşmeleri konusunda her zaman olduğu gibi Kiev yönetimini eleştiren Rusya Devlet Başkanı ülkesinin Ukrayna ile barışı görüşmeyi hiçbir zaman reddetmediğini vurguladı, buna yanaşmayanın Ukrayna olduğu görüşünü yineledi.
Bu göndermesiyle Putin Ukrayna’nın barış görüşmelerini yasaklayan yasal düzenlemesine gönderme yapmış oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski Ekim 2022’de bir kararname ile Ukrayna’nın Rusya ile görüşmesine açık kapı bırakmış olsa da liderler düzeyinde bir görüşmeyi adeta “imkansız” kalan bir kararı imzalamıştı.
Putin “Bu savaşın ve insanların ölümünün şoktan başka bir şey olmadığını anlıyorum” sözleriyle de dikkat çekti. 24 Şubat 2022’den bu yana süren çatışmaları Moskova bu zamana kadar “Özel askeri operasyon” olarak tanımlıyordu. Putin Kremlin’in devam eden bu tutumunun aksine “savaş” terimini de gündeme getirmiş oldu.
Filistinli örgütler ve Hamas arasında devam eden savaş gibi Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş da dünyayı resmen ikiye böldü. Ortadoğu’daki gelişmelerin daha yakından izlenmesiyle biraz geri planda kalsa da, Ukrayna konusundaki bloklaşma sürüyor. AB ve NATO üyesi Macaristan Moskova’nın aleyhine olabilecek herhangi bir gelişmede Batı’nın yoluna taş koymaya devam ediyor.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban Ukrayna’nın AB üyeliği adaylığını engelleme tehdidi içeren bir mektup kaleme aldı. Mektubun adresi de AB Konseyi Başkanı Charles Michel idi. The Guardian’ın aktardığına göre Orban mektupta Ukrayna stratejileri konusunda Macaristan ile uzlaşıya varmadığı sürece AB Konseyi’nin genişleme politikalarının Budapeşte nezdinde tartışmaya açık olmadığını yazdı.
Orban birlik liderlerinin AB’nin Ukrayna’daki stratejik hedeflerinin uygulanabilirliği konusunda samimi ve açık bir tartışma yürütmesi gerektiğini, bu hedeflerin şu anda yalnızca Ukrayna’nın askeri zaferiyle Rusya’nın askeri yenilgisini sağlamak ve Rusya’da köklü siyasi değişiklik yaratmak olduğunu vurguladı. Orban mektubunda “Bu hedefleri gerçekçi olarak ulaşılabilir görüyor muyuz” diye de ekledi. Kiev’e askeri yardımın büyük kısmını sağlayan ABD’nin desteğin sürdürülebilir olup olmadığı çıkmazı nedeniyle fon sağlamaya devam edemeyeceği bir dönemde Avrupa’nın neden Ukrayna’yı desteklemeye devam etmesi gerektiğini de sordu.
Orban’ın mektubu, Putin’in müttefiki olmanın yanı sıra “AB’nin hukukun üstünlüğü standartlarına ters düştüğü” gerekçesiyle Macaristan’a verilecek 13 milyar euroluk AB fonunun önünü kesen Brüksel ve Budapeşte arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlığın devamı niteliğinde.