NBA’e Emirlik eli değdi
BAE'nin ev sahipliğinde Dubai'de düzenlenen iklim zirvesi Cop28'de ikinci gün geride kalırken 130 ülke gıda deklarasyonuna imza attı. BM vahim bir tablo çizerken Dünya Bankası iklim fonunu yüzde 45'e çıkardı, Gazze'deki savaş da kürsüde anımsatıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’nda (Cop28) ikinci gün geride kaldı. Zirvenin bugünkü faslına Dünya Bankası iklimle ilgili projelere ayırdığı kaynağı yüzde 45’e çıkarması ve 130’dan fazla ülkenin mutabık kaldığı gıda deklarasyonu damga vurdu. Arap liderler Gazze’deki savaşı gündeme getirirken Birleşmiş Milletler (BM) iklim krizinin kontrolden çıktığına değinerek serzenişte bulundu.
The world stands united.
Now is the time to act and deliver a new era for climate action. #COP28 #UniteActDeliver pic.twitter.com/zilh8ceXHi
— COP28 UAE (@COP28_UAE) December 1, 2023
Zirvenin ikinci gününde en çok konuşulan konulardan biri gıda oldu. Aralarında İngiltere Kralı 3. Charles’ın da bulunduğu liderler iklim değişikliğiyle mücadelede zamanın daraldığını söylerken, Sürdürülebilir Tarım, Dayanıklı Gıda Sistemleri ve İklim Eylemine ilişkin Emirlik Deklarasyonu, “bu adımı atmakta çok geç bile kalındığını” söyleyen birçok uzman ve sivil toplum kuruluşu tarafından memnuniyetle karşılandı.
Cop28’e ev sahipliği yapan BAE’ye göre, deklarasyona imza atan ülkeler 5.7 milyarı bulan nüfuslarıyla küresel gıda tüketiminden kaynaklanan tüm emisyonların yüzde 75’ini temsil ediyor. Kişi başına en fazla gıda kaynaklı sera gazı salımı yapan ülkeler arasında yer alan ABD, Çin, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık da bu deklarasyona katıldı.
Anlaşmayı duyuran BAE iklim değişikliği konusunda yeni eylem sözü verirken Kral Charles, 2023’ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunun teyit edildiğini söyledi ve iklim değişikliğinin artan etkisinin altını çizdi. Kral “Her ekolojik koşulu tek seferde, doğanın başa çıkma yeteneğini oldukça aşan bir hızla değiştirmeye yönelik geniş ve korkutucu bir deney yürütüyoruz. Dünya bize ait değil, biz Dünya’ya aitiz” dedi.
“The Earth does not belong to us, we belong to the Earth.”
– His Majesty The King speaks at the the Opening Ceremony of the World Climate Action Summit at #COP28.
— The Royal Family (@RoyalFamily) December 1, 2023
İki yıl sonra görüşmelere ev sahipliği yapacak olan Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva da toplantıda dünyanın somut eylemlere ihtiyacı olduğunu söyledi. Amazon bölgesinin tarihindeki en kötü kuraklıktan muzdarip olduğunu vurgulayan Lula, Brezilya’nın kuzeyindeki mevcut durumu ima ederek “Kuraklık yakamıza yapışıyor” ifadesini kullandı.
Ülkesinde iklim krizini yok saymak ve mücadeleyi baltalamakla suçlanan İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise delegelere hitap ettiği konuşmasında “Bu tarz sahnelerdeki gösterişli retorik ile dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşadığı gerçeklik arasında bağlantısızlık var” dedi ve dünya liderlerini eyleme geçmeye çağırdı.
COP28’de konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel ısınmanın 3 dereceye doğru ilerlediğine dikkat çekerek, “Dünyanın küresel ısınmayı 1.5 derecede tutmaya olan kararlılığı yıllar geçtikçe azalıyor” dedi.
Dünyanın gelişiminin çeşitli değişikliklere bağlı olduğunu söyleyen Guterres, “Fosil yakıtlar geçmişi, yenilenebilir enerji kaynakları geleceği temsil ediyor” dedi ve ekledi: “Cop28 2030’a kadar yenilenebilir enerji kullanımı, verimli enerji tüketimi gibi çözümlerle sonuçlanmalı.”
“The 1.5-degree limit is only possible if we ultimately stop burning all fossil fuels.
Not reduce.
Not abate.
Phaseout.”@UN Secretary General @antonioguterres | #COP28 pic.twitter.com/keeocNL67w
— UN Climate Change (@UNFCCC) December 1, 2023
Mevcut planların sera gazı emilimini azaltmak için ölçülebilir ve teyit edilebilir hedefler olması gerektiğini söyleyen Genel Sekreter, bölgesel liderlerin ülkelerindeki iklim politikaları ve düzenlemelerinin belirlenme süreçlerine dahil olmalarının önemini vurguladı.
Liderlerin konuşmaları ve mutabık kalınan konular aksiyon alınmadan bir şeylerin değişmeyeceğini gösterirken Dünya Bankası bu konuda yeni bir adım attı. Yoksul ve gelişmekte olan ülkeleri iklim krizinin etkilerinden korumaya yönelik adımlar atan ve bu konuda bir fon oluşturan banka, iklimle projelerine yıllık olarak harcadığı finansman oranını 2024-2025 yıllarında yüzde 45’e çıkaracağını duyurdu.
World Bank increases climate spending to 45% https://t.co/2gP5dOVatn pic.twitter.com/8QtjemeXTb
— Reuters (@Reuters) December 1, 2023
Bankadan yapılan açıklamada, kurumun 2021 yılında 2025’e kadar ortalama yüzde 35’e ulaşma hedefini duyurduğu hatırlatılarak Temmuz 2022’den bu yana ortalama yüzde 36.3 ile program hedeflerini aştığı kaydedildi. Açıklamada ayrıca iklim kriziyle mücadele etmek için “daha fazlasını daha hızlı yapmak için çaba gösterildiği” belirtildi.
Zirvede konuşan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, “Herkes için gıda güvenliği, dış politikamızın stratejik önceliklerinden biridir” dedi. İtalyan lider bu nedenle gündeme getirdikleri Afrika’ya yönelik kalkınma hamlesi Mattei Planı’nda da ağırlığı tarım sektörüne verdiklerini anlattı.
İlk gün açıklanan ve genellikle iklim krizlerinden en çok etkilenenler olmak üzere dünyanın en fakir ve en savunmasız ülkelerine yapılan yardımları kapsayan “Kayıp ve Zarar Fonu”na işaret eden Meloni, “İtalya olarak fona 100 milyon euro katkıda bulunacağız” diye konuştu.
Zirvenin ikinci gününde kürsüye çıkan liderlerin gündeminde iklim değişikliğinin yanı sıra İsrail’in Gazze saldırıları vardı.
Bahreyn Kralı Hamed bin İsa El Halife, zirvede yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin etkilerinin üstesinden gelerek insanların hayatlarını iyileştirmenin uzun vadeli bir hedef olduğunu ve bunun ancak kolektif işbirliğiyle gerçekleşebileceğini belirtti.
Al Halife, Filistin halkının acil ihtiyaçlarına, onurlu bir yaşam sürme hakkına, Gazze’deki savaşın sona ermesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasının ön hazırlığı olarak Gazze’nin yeniden imar edilmesine öncelik verilmesi temennisinde bulundu.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ise zirvedeki konuşmasında, Cop28’in en az iklim değişikliğinin etkileri kadar önem arz eden ciddi siyasi ve uluslararası zorlukların yaşandığı bir dönemde yapıldığına değindi. Mısır lideri konferansta iddialı kararlar alınması ve bir önceki zirvede alınan kararların da uygulanması için içtenlikle çalışılması gerektiğini söyledi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah da konuşmasında “İklim değişikliğinden bahsederken çevremizde gördüğümüz insani dramları görmezden gelmemiz mümkün değil. Biz bunları konuşurken Gazze’deki halk temiz su ve gıdaya erişmekte güçlük çekiyor ve iklim değişiklikleri savaşların dehşetini artırıyor” dedi.
Kral Abdullah, “Gazze’de meydana gelen büyük yıkım daha fazla insanın hayatına mal olurken ve daha iyi bir geleceğe doğru ilerleme önünde engel oluştururken elimiz kolumuz bağlı duramayız. Bu nesil ve gelecek nesiller bunun hesabını bizden sorar” diye ekledi.
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid de konuşmasında Gazze’ye yönelik saldırılarını kınayarak uluslararası topluma buna karşı gelme çağrısı yaptı ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı olduğunu vurguladı.
Arap liderler konuşmalarında Gazze’ye atıfta bulunurken bir başka ses ise Latin Amerika’dan yükseldi Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro bu sesin sahibiydi.
Petro “Filistin halkına uygulanan barbarlık ve soykırım güneydeki halkların da başına gelebilir. Hitler, Avrupalı ve Kuzey Amerikalı orta sınıfın evlerinin kapısını çalıyor ve pek çok kişi onu zaten içeri almış durumda” dedi. İklim değişikliğine yol açan önemli faktörlerden birisinin de “göç” olduğuna işaret eden Petro, güney halkının kuzey ülkelerine göç etmek zorunda kalacağını, iklim krizinin zorla yerinden edilmelere neden olacağını anlattı ve ekledi: “Toplu göçe, şiddet ve barbarlıkla karşılık verilecek. Gazze’de gördüklerimiz gelecekte yaşanılacakların provasıdır.”