Fenerbahçe’de gecenin tek üzüntüsü! Halkbank’tan dev adım
Şayet şampiyon olamayacaksa, Fenerbahçe'nin “aradığınız dosyaya ulaşılamıyor” maçıydı bu. Ama ya olursa? Galatasaray'ın bir kaybıyla her şey değişmez mi? Matematiksel olarak mümkün, peki ya geometrik olarak?
Fenerbahçe şampiyon olamayacaksa eğer -ki zora girdiği aşikâr- kim hatırlar bu maçı? Düşmez kalkmaz Sivasspor’un hemen unutacağı kesin. Hele de o ilk yarıyı. Kaleyi bulan şut olmadan kapadılar koca devreyi. İkinci yarıdaki o hafif kıpırdanış da kupa provası olsa gerek. Birkaç gün sonra Fenerbahçe’yle tekrar oynayacaklar ve Yiğidolara bir gidiş yolu lazım. Onun dışında Rıza Hoca’nın deyimiyle ‘basit goller yedikleri’, heba edilmiş bir oyun.
Peki konuk ekibin belleğinde yer eder mi? Talihsiz bir kafa çarpışması yaşayan Enner Valencia hızla unutur umarım. Ya diğerleri? Eminim, İrfan Can hak ettiği o kırmızı kartı unutacaktır. Çünkü ilk defa yapmıyor ve ders alacak gibi de durmuyor. Rossi’nin hayatının golü mü? Sanmam. Top iyi gitti gitmesine ama Sivasspor defansındaki lakaytlık ve son vuruşun cılızlığı golün kıymetini tağşiş ediyor. Takım on kişi kaldı diye, gayet iyi oynarken çıkarılan Arda Güler? Onun da Jesus döneminde ilk kez hakkı yenmiyor. Üzerinde durmayacaktır. Bir tek Ferdi için unutulmaz herhalde. İki gol, üstüne kaptanlık pazubendi öyle çok deneyimlediği bir şey değil. En muhteşem maçlarından biri değildi ama. Hatırlar sadece.
Ya hafızasıyla övünen sıkı taraftarlar? En az onlarda izi kalır. Müsabakanın, Frenk deyimiyle “monümental” olan hiçbir yanı yok. Evet, Sivasspor deplasmanında beş sene sonra ilk defa kazandı Fenerbahçe. Eee! Hatırlatmaya değer mi bu? İlk şut gol oldu desek? I-ıh. Çok zevkli bir maç mı oldu? Asla! “Aradığınız dosyaya ulaşılamıyor” müsabakası bu.
İyi de başta ne dedik? Eğer şampiyon olamayacaksa… Oysa Fenerbahçeli olmanın önemli esbabımucibelerinden biri şu değil mi: “Şimdi üç puana indi mi fark? Umut bir anda yeşermez mi? Ya Beşiktaş Galatasaray’ı yenerse? Sonra Başakşehir’de bir tökezleme… Dört hafta sonra da derbi…” Yatağa yatıp bunu düşlemez mi taraftar? Alın size ince hesapçılar için harika bir kulvar. Aslında şampiyon yapacak puan ortalamasına da sahip Fenerbahçe. Ama işte ikna etmiyor ki oyun, ikna etmiyor ki teknik adam, ikna etmiyor ki takım…
Her şeyin pamuk ipliğiyle teyellendiği, umudun bu kadar kırılgan olduğu bir dönemde şampiyonluk üç puandan çok daha uzakta Sarı-Lacivertliler için. O inanç, o odaklanma, o birleşme yok. Sadece bir gidiş rotası, azıcık kıvılcım ve matematiğin verdiği imkanlar var.
Oysa yalnız matematikle olmuyor, olamıyor. Geometri lazım, yani çok boyutlu bir bakış lazım. Fizik yetmez, kimya lazım. Fiyakayla olmuyor, düzenek lazım. O yüzden Sarı-Lacivert yüreklere çok fazla ümitlenmemelerini tavsiye ederim. Gene de ligin rengini erken matlaştırmadıkları için teşekkürü hak ediyorlar. Hiç değilse Galatasaray üzerinde bir baskı oluşturmaya devam ediyorlar.
Belki de tüm bunlardan bağımsız şunu hatırlatıyorlar: Futbolda mucizelere her zaman yer var.