Erdoğan’ın tartışılan Hatay sözleri: İmamoğlu’na göre ‘Görevi ihmal itirafı’, Kurum’a göre ‘Uyum ve ahenk’
Merkez Bankası Şubat 2021'den bu yana ilk kez faiz artırdı, politika faizi yüzde 15 oldu. Piyasaların yetersiz bulduğu artışla birlikte 'nass' dönemi ve buna takılan isim olan 'liralaşma stratejisi' de sona erdi. Merkez gelecekte de faiz artırma mesajı verdi. Dolar 24,62, Euro 27,05 lirayı gördü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs 2018’de “Faiz sebep, enflasyon sonuç. Faizleri indireceğiz” demesiyle başlayan, 2020 yılı sonunda Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanı olmasıyla kısa bir süre için kesintiye uğrayan ama onun yerine Mart 2021’da Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasıyla çok hızlanan düşük faiz politikası dönemi dün itibarıyla sona erdi; Merkez Bankası Şubat 2021’den beri ilk kez yeniden faiz arttırdı, politika faizini yüzde 15’e yükseltti.
Merkez Bankası’nın düne kadar yüzde 8,5 olan politika faizini 650 baz puan arttırarak yüzde 15’e getirmesi piyasa tarafından yetersiz bulundu, o yüzden günlerdir faiz yükselecek beklentisiyle yatay seyreden dolar yeniden yükselişe geçti, 24 liranın üzerine çıktı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kararında henüz 30 Aralık 2022’de ilan edilmiş olan 2023 yılına ilişkin ‘Liralaşma Stratejisi’nden tamamen vazgeçildiğini de ortaya koydu. Kurul kararında, ‘parasal sıkılaştırma’ya başlandığı belirtildi, ‘Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir’ dendi. Bu cümleler, faiz artışlarının önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ediyor.
Merkez Bankası’nın açıklamasında en ilginç bölüm şu paragraf olabilir:
“Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.”
Burada son cümlede, Merkez Bankası’nın bazı şirketlere doğrudan kredi vermeye başlaması kastediliyor olabilir. Bu konu daha önce de konuşulmuştu, Merkez Bankası’nın ihracatı arttıracak yüksek katma değerli ürün üretecek yatırımları ‘seçici bir biçimde’ düşük faizli yatırım kredileriyle desteklemesi önerilmişti.
Merkez Bankası açıklamasında bir başka önemli paragraf şöyle: “Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.”
Bu paragraf da, artık rafa kalkan ‘Liralaşma Stratejisi’ çerçevesinde bankalara getirilen TL mevduatı arttırma ve bu mevduata belli bir alt limit getirme uygulamasıyla bankaları sabit faizli Hazine bonoları almaya zorlama uygulamasının ‘kademeli biçimde’ yapılacağı anlatılıyor. Kimi uzmanlara göre bu ‘sadeleşme süreci’ne kur korumalı mevduat hesaplarından kademeli biçimde çıkmak da dahil.
Merkez Bankası’nın faiz artışına karar verilen Para Piyasası Kurulu toplantısına Hafize Gaye Erkan (Başkan), Taha Çakmak, Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu ve Emrah Şener katıldı, kararı onlar imzaladı.
Geçen ay aynı kurul, Gaye Erkan yerine Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanmış, yüzde 8,5’luk faizin devamına karar vermişti. Geçen ayki karar metninde, ‘Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler devam etmekle birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir’ denmişti.
Sadece geçen ay da değil, ondan önce Nisan ayında da aynı isimlerden oluşan kurul, aynı cümleleri kurmuş, ‘Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir’ demişti.
Kurulun Mart ayı açıklaması da virgülüne kadar aynıydı: ‘Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.’
Kurulun açıklamalarında aynı olan tek bölüm bu değil. Bir de her açıklamanın sondan bir önceki paragrafı var. Burada aynen şöyle deniyor: ‘Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.’
İlginçtir, bu cümle Gaye Erkan başkanlığındaki son toplantıda da tekrar edildi: ‘Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.’
2020 yılının Kasım ayının 7’sinde, Berat Albayrak döneminin Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınmış, yerine de o sırada Cumhurbaşkanlığı Bütçe Strateji Başkanı olan eski Maliyeci Naci Ağbal atanmıştı. Bu atama sonrası Hazine Bakanı Berat Albayrak da bir Instagram mesajı aracılığıyla görevinden istifa etmişti.
Naci Ağbal, Merkez Bankası Başkanı olarak katıldığı ilk para kurulu toplantısında faizi 10,25’ten bugünkü gibi yüzde 15’e yükseltmişti. O sırada enflasyon yüzde 14,03 seviyesindeydi ama yükselme eğilimindeydi.
Ağbal başkanlığındaki Para Kurulu Aralık 2020’de faizi bir kez daha arttırdı, yüzde 17’ye getirdi. -Enflasyon bir önceki aya göre yarım puandan fazla yükselmiş, yüzde 14,60’a gelmişti.
Ağbal ve para kurulu faizi 2021 Ocak ve Şubat aylarında sabit, yüzde 17’de tuttu. Şubat ayında enflasyon 15,61’e yükseldi.
Enflasyondaki bu yükselme eğilimi üzerine Mart ayında Naci Ağbal ile Murat Çetinkaya, Ömer Duman, Uğur Namık Küçük, Oğuzhan Özbaş, Emrah Şener ve Abdullah Yavaş’tan kurulu para kurulu faizi yüzde 17’den 19’a yükseltti. Enflasyon yüzde 16,19’a fırlamıştı.
Bu karardan birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Naci Ağbal’ı görevden aldı, yerine de Şahap Kavcıoğlu’nu getirdi. Kavcıoğlu uzun süre faiz oranına dokunmadı. Ancak 2021’in Ağustos ayında Cumhurbaşkanı’nın Meclis kürsüsünden ‘Faizler inmeli’ demesi sonrası Eylül ayından başlayarak faiz indirimleri yaptı. Faiz yüzde 19’dan dünkü yüzde 8,5 seviyesine kadar indi, bu arada enflasyon yüzde 85’e kadar yükseldi, dolar kuru elden kaçtığı için 2021 Aralık ayında Kur Korumalı Mevduat icat edildi.
Gaye Erkan başkanlığındaki para kurulu faizi yüzde 8,5’ten 15’e çıkarttığı bu ay enflasyon yüzde 39,59 seviyesinde.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 27 ay sonra faizi artırdı. Politika faizi 650 baz puan artışla yüzde 15’e çıkarıldı. PPK sonrası yapılan açıklamada; parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği mesajı verildi.
Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirdi. PPK, politika faizini (bir hafta vadeli repo faiz oranı) yüzde 8,50 seviyesinden yüzde 15 seviyesine yükseltti. Piyasada beklentiler yüzde 15 ile 40 arasında değişim gösteriyordu.
Faiz kararının ardından döviz piyasasında sert hareketler görüldü. Dolar Türk Lirası karşısında yüzde 4’ün üzerinde değer kazanarak 24,62 seviyesini aştı ve yeni rekor seviye görüldü. Euro ise 27 lirayı geçti. Faiz kararı öncesi 1,460 lira seviyesinde olan gram altın da, sonrasında dolar/TL’deki yükselişin etkisiyle 1510 liraya kadar yükselerek rekor kırdı. Karar öncesinde 492 baz puan seviyesinde olan Türkiye’nin kredi risk primi, karar sonrasında 518 baz puana yükseldi.
Hafta başından bu yana yüksek faiz artırımı geleceği ve alternatif yatırım araçlarının öne çıkacağı endişesiyle keyifsiz günler geçiren Borsa İstanbul dün kutlama yaptı. TCMB’nin faiz kararı öncesinde inişli çıkışlı bir seyir izleyen BİST 100 endeksi kararla birlikte tırmanışa geçerek günü 96 milyar 571 milyon lira gibi yüksek işlem hacmi ve yüzde 4.65’lik artışla 5428 puandan kapattı.
Kararla birlikte kredi kartı faizlerinde de artış olacak. Kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami akdi faiz oranı, 1 Ağustos tarihi itibarıyla TL işlemler için yüzde 1,36’dan yüzde 1,91’e yükselecek. Eğer kredi kartı borcunuzun yalnızca asgari tutarını öderseniz, geriye kalan borç üzerine akdi faiz uygulanıyor. Kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme faiz oranı da 1 Ağustos tarihi itibarıyla TL işlemler için yüzde 1,66’dan yüzde 2,21’e yükselecek. 1 Ağustos tarihine kadar eski oranlar geçerli olacak. Kredi kartı faizlerindeki artışın, son dönemde tüketimde kaydedilen artış hızını yavaşlatması muhtemel.
Faiz artışı sonrası birçok ekonomist sosyal medya hesaplarından kararı yorumladı. Ekonomistlerin ortak görüşü faiz artırımının geç kaldığı ve az olduğu. Massachussets International Technology’de (MIT) ekonomi profesörü Daron Acemoğlu, Twitter’dan yaptığı paylaşımda açıklanan faizin hayal kırıcı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı faiz gerçekten hayal kırıcı. Bir çok insanın da şüphe ettiği gibi rasyonel politikalara dönme hedefinin pek ciddi olmadığını görüyoruz. Niye? Birincisi, piyasalara bu kadar umut verdikten sonra onların beklediğinin çok altında bir faiz açıklaması ekonomik politik gücün hâlâ cumhurbaşkanı ve çevresindeki insanlar elinde olduğunu ve seçim ekonomisine erkenden geçiş olacağını gösteriyor. İkincisi, yeni bir faiz politikası olup olmadığı belli değil. Tabii ki birden 15 puanlık bir artış mantıklı olmazdı. Ama buradan nereye gideceği hakkında büyük belirsizlik var ve bu karardan sonra yatırımcıların güvenine ne olacağından emin değilim. Üçüncüsü ve bence en kötüsü, faiz konusunda bu kadar cesaretsiz davranan bir teknokrat grubu çok daha zor olan yapısal problemlerle nasıl uğraşacak? Bunların hepsini bir araya koyarsak şu ana kadar söylenen rasyonel politikalara dönüş söyleminin biraz daha vitrinler için ve kısa vadede zaman kazanmak için yapıldığı konusunda olan görüşler kuvvetleniyor.”
Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı faiz gerçekten hayal kırıcı. Bir çok insanın da şüphe ettiği gibi rasyonel politikalara dönme hedefinin pek ciddi olmadığını görüyoruz. Niye?
— Daron Acemoglu (@DAcemogluMIT) June 22, 2023
Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Türkiye ve emsal ülkelerin politikası faizi ve enflasyon farkını kıyasladı:
Bugünkü faiz kararına bir de bu perspektiften bakalım. pic.twitter.com/JQgiNwzc7C
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) June 22, 2023
Hazine eski Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu sözlere yer verdi:
Nas ne oldu diye soranlar var. Bana niye soruyorlar bilmiyorum. Bildiğim şey bu durumları açıklayan bir Türk sözünün varlığı: “Zor, oyunu bozar.”
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) June 22, 2023
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç ise Twitter’dan şu paylaşımı yaptı:
Piyasa beklentilerinin altında bir faiz artışı. Bu ilk adım çok önemli bir fırsattı. CDS 510 bps e yükselmiş durumda.
— Gizem Öztok Altınsaç (@GizemAltinsac) June 22, 2023
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp de şöyle dedi:
Bugünkü faiz kararı seçim öncesi politikalardan bir U-dönüşüne işaret etmiyor. Daha ziyade aynı güzergaha daha dolambaçlı olarak giden bir yan yola girdiğimize işaret ediyor. https://t.co/Qpyg2m6GP4
— Selva Demiralp (@SelvaDemiralp) June 22, 2023
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, şunları söyledi:
Bugünkü TCMB kararı “Rasyonel zemine dönme” umutlarını yok etmiştir.
Bebek adımları ile engeller ve zorluklar aşılamaz.Uzun yıllardır “mahçup” para politikası uygulamalarını, “mış gibi” yapan bürokratları, bugünü ıskalayıp yarını vaatlerle süsleyenleri zaten denemiştik.…
— Kerim Rota (@kerimrota) June 22, 2023
Finansal danışman ve DEVA Partisi Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Rıfat Gencal, Twitter paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Too little too late”
“Çok az, çok geç”#TCMB #faiz #yüzde15
— Ömer Rıfat Gencal (@omgencal) June 22, 2023
Ekonomist Uğur Gürses’in paylaşımı ise şöyle:
Enflasyonu, bunu patlatana temizletmeye kalkarsanız olacağı bu.
Yetersiz faiz artışına karşılık, sıkılaşmanın devamı için kuvvetli bir işaret de yok: “belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir”— Uğur Gürses 🌞 (@ugurses) June 22, 2023
İzzet Baysal Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Durusoy’un tweet’i şöyle:
Beklentilerin altinda gelen faiz artisindan piyasalar umdugunu bulamadi.Risk primi artisa gecti.
— Prof.Dr.Serap Durusoy (@serapdurusoy) June 22, 2023
İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz şu paylaşımı yaptı:
#TCMB politika faizini %8,5’den %15’e çıkardı.
Politika faizi, faiz indirimlerinin başladığı 2021 son çeyrekteki Kasım 2021 düzeyine geri döndü.
Memorandum: TCMB eski başkanı Naci Ağbal görevden alındığında politika faizi %19’du. Ağbal’ın yerine Kavcıoglu görevi devraldıktan…
— Prof.Dr.Binhan Elif Yılmaz (@binhanelif) June 22, 2023
Finansal piyasalar uzmanı İris Cibre’nin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi:
Nas şimdilik iptal fakat “izne ihtiyacımız yok” denecek boyutta bir karar da değil, tam tersi imaj oluştu “bu kadarına izin aldık”
Heyecan yarım kaldı, beklentilerin en dibi gerçekleşti…
USDTRY de kamular çalışıyor, peh… pic.twitter.com/uy9D5CAo9A
— İris Cibre 🐦 (@iriscibre) June 22, 2023
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’nun paylaşımı şöyle:
Hem şiş yandı hem kebap!
%15 piyasaları tatmin etmez,yabancıları cezbetmez!
Buna karşı nas filan da tarihe karıştı!— Hayri Kozanoğlu (@HayriKozanoglu) June 22, 2023