Kadın futbolunda İspanya hegemonyası sürüyor
İspanya'nın muhalefetteki muhafazakâr partisi PP, sosyalistlere karşı kıl payı bir zafere hazırlanırken, sonuçlar umduğu gibi gelmedi. General Franco'nun 50 yıl önceki ölümünden bu yana ilk kez aşırı sağ, iktidara gelmeye bu kadar yaklaştı.
Kayıtlı 37,4 milyon seçmenin bulunduğu İspanya’da halk, dün erken genel seçimlerde oy kullanmak için sandığa gitti. Esasında aralık ayında yapılması gereken genel seçim, 28 Mayıs’taki yerel seçimlerde hükümet ortağı partilerin aldığı ağır yenilgi üzerine Başbakan Pedro Sanchez’in kararıyla öne seçildi. Halk, bu seçimde 350 milletvekili ile 208 senatörü seçmek için oy kullandı.
Şimdiye kadar anketler muhalefetteki muhafazakar Halk Partisi’nin (PP), İspanyol Sosyalist İşçi Partisi’nin (PSOE) önünde olduğunu gösteriyordu. Türkiye saatiyle oyların gece 12’de yüzde 84’ü açılmışken, PP 136 sandalyeyle ilk sırada yer alırken, PSOE 122 sandalyeyle ikinci sırada kaldı.
Muhafazakarların potansiyel koalisyon ortağı aşırı sağcı Vox Partisi ise 33 sandalye elde ederek, geçen seçimlerde elde ettiği 52 sandalyenin oldukça gerisinde kaldı. Öte yandan PSOE’nin solcu müttefiki Sumar ise 31 sandalyeyle dördüncü sırada bulunuyor.
Çoğu anket ve ilk tahminler, PP’nin zaferine rağmen 350 sandalyeli mecliste gereken 176 sandalyelik mutlak çoğunluğun gerisinde kalacağını ve Vox ile koalisyon hükümeti kurmaya çalışacağını tahmin ediyordu. Böyle bir ittifak gerçek olursa, Avrupa Birliği dönem başkanlığını daha yeni üstlenmiş olan İspanya’nın aşırı sağın ana akıma ve iktidara taşındığı Avrupa ülkelerinin en yeni üyesi yapacak.
Ne var ki görünen tabloda sol ve sağ blokların 176 sandalyeye yaklaşmak için giriştiği yarışta neredeyse başa baş gitmesi sebebiyle, yeni hükümetin siyasi renginin nasıl olacağı henüz netleşmedi. Zira şu anki tabloda sadece PP ve Vox’un kuracağı ittifak 168 sandalye ediyor. PP, Vox, PNV, CC ve UPN gibi beş partili ittifak kurması halinde 175 sandalye hedefine ulaşılıyor. PSOE ve Sumar’ın kuracağı ittifak ancak 154 sandalye elde ederken, PSOE, Sumar, PNV, BNG, Bildu, Existe ve ERC’nin kuracağı koalisyon hükümeti 173 sandalye elde ediyor.
Anlayacağınız bu seçimi haftalar sürecek müzakereler ve pazarlıklar izleyecek gibi görünüyor.
PSOE’nin mayıs ayındaki yerel seçimlerde hezimete uğramasının ardından erken seçim kumarını oynayan Sanchez, bu oylamayı ilericiler ile gericiler arasında keskin bir rekabet olarak nitelendirmişti. İspanya’yı 2019’dan bu yana sol Unidas Podemos ile yöneten PSOE lideri, dün oyunu kullandıktan sonra yaptığı konuşmada bu seçimin ‘sadece İspanya için değil, dünya ve Avrupa için de önemli’ olduğunu vurgulamıştı.
PP ve Vox, Sanchez ve ortaklarını ‘zayıf, fırsatçı ve parlamentoda desteğini almak için güvenmek zorunda olduğu Katalan ve Bask partilerine aşırı bağımlı olmakla’ suçluyor.
Anketlerde sürekli önde giden PP, odak noktasının parti lideri Alberto Nunez Feijoo’ya kaymasıyla kötü bir son hafta geçirdi. PP’nin emekli maaşları konusundaki siciliyle ilgili iddialarının doğru olmadığının ortaya çıkmasıyla zaten zor durumda kalan Feijoo, İspanya Başbakan Yardımcısı Yolanda Diaz’ın makyajına yaptığı cinsiyetçi gönderme nedeniyle de epey tepki topladı.
Ayrıca Feijoo’nun 1990’larda arkadaşlık ettiği, uyuşturucu kaçakçılığı, rüşvet ve kara para aklama suçlarından hüküm giyen Marcial Dorado ile olan ilişkisi hakkında da açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Rakiplerini karalama kampanyası yapmakla suçlayan Feijoo, Dorado’yla tanıştığında ‘onun bir kaçakçı olduğunu ama asla uyuşturucu kaçakçılığı yapmadığını’ söylüyor.