Şimdiden açıkladı: Trump seçilirse Marksist ve Komünist grupları ülkeye sokmayacak
Gazze savaşı, ABD ve Rusya'yı bir kez daha karşı karşıya getirdi. Rusya tam ateşkesin sağlanması gerektiğini savunurken, ABD Gazze'ye yardımların geçişi için insani molalar verilmesi gerektiğini söylüyor. İki ülke de birbirinin önerilerini beğenmediği için BMGK'da bir türlü anlaşmaya varılamıyor.
İsrail ve Filistinli direniş güçleri Gazze’de savaşırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) de ABD ve Rusya bir savaşın içinde. Bu iki ülkenin birbirlerinin önergelerini her oturumda reddetmesi sebebiyle şimdiye kadar Ortadoğu’da 7 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açan savaşla ilgili ortak bir tavır alınamadı. Her iki ülke de birbirini “kötü niyet” ve “diğer konsey üyelerine danışmadan kendi politik duruşlarını dayatmak”la suçluyor.
İki ülkenin anlaşmaya varamamasında ateşkes meselesi ön plana çıkıyor. Washington, Gazze’ye yardımların ulaştırılmasının İsrail’in aralıklı olarak hava saldırılarını kesmesi gibi tedbirlerle devam etmesi gerektiğini söylüyor. Moskova ise tam teşekküllü ateşkes sağlanmasını istiyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken salı günü konseyde, ateşe ara verilmesinin “düşünülmesi” gerektiğini söyledi.
Ancak ABD bu düşüncesinde kendisine yandaş bulmakta zorlanıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Arap devletleri ve Latin Amerika da dahil olmak üzere dünyanın büyük bir kısmı ateşkesin sağlanması gerektiği konusunda hemfikir. ABD’nin önergesi Rusya, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından veto edilirken; Mozambik ve Brezilya çekimser kaldı.
Rusya’nın BM Temsilcisi Vasili Nebenzya, ABD’nin önerisinin “Ortadoğu’daki tırmanışı durduramayacağını ve hatta İsrail’in Gazze’deki eylemlerine yeşil ışık yakacak bir önerge olduğunu” belirterek, “Ateşkes ABD’nin planı dahilinde değil” dedi. ABD’nin önergesini Rusya’yla birlikte veto eden Çin temsilcisi, dünyanın Ortadoğu’da ateşkes istediğini ancak ABD’nin önergesinin bu düşünceyi yansıtmak yerine “geniş çaplı askeri harekâtın önünü açmaya yaradığını” vurguladı.
15 üyeli konseyin büyük bir çoğunluğu Rusya’nın “tam ateşkes sağlansın” önergesine ise “hayır” oyu kullanmak yerine çekimser kalmayı tercih etti. Çekimser oy kullananlar arasında Brezilya, Ekvador, Fransa, Japonya, Gana, Malta, Mozambik, İsviçre ve Arnavutluk var. Rusya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Gabon ise “evet” oyu kullandı. Sadece ABD ve İngiltere hayır oyu kullandı. Nebenzya, Moskova’nın önerdiği taslağı desteklemeyenlerin “stratejik deha gösterecek kadar cesur olmadıklarını” söyledi.
ABD ve İngiltere konseyin daimi üyeleri arasında. Konseyin daimi üyelerinden biri bile bir önergeye veto verdiğinde, diğer tüm üyeler olumlu oy kullansa bile karar konseyden geçmiyor. Daimi üyeler arasında ABD ve İngiltere’nin dışında Rusya, Çin ve Fransa var. ABD Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield, Rusya’nın kararına çekimser oy veren ülkelerden bir kısmının kendi kararlarına evet oyu vermesi konusunda, “Söz konusu ülkelerin görüşlerini dinledik ve tüm konsey üyeleriyle görüştük” dedi ve ABD’nin geçen hafta sunduğu önergede birkaç önemli değişiklik yaptıklarını açıkladı.
Bu seferki önergede doğrudan İsrail’den bahsedilmeden, “tüm devletlerin doğal olarak bireysel ve kolektif olarak kendini savunma hakkının olduğu” vurgulandı. Tasarıda, “Terörist saldırılara karşılık verirken tüm devletlerin başta uluslararası insan hakları hukuku, uluslararası mülteci hukuku gibi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeleri gerektiği” belirtildi. Önergede her iki taraf da “güvenli bir yere ulaşmaya çalışan sivillere ve sivil altyapıya zarar vermemeleri” konusunda uyarıldı. Öte yandan “sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla” suçlanan Hamas bir kez daha kınandı.
Tasarıda yer alan ifadeler, Biden yönetiminin İsrail hükümetine uluslararası hukuk ve savaş kurallarına uyması gerektiğini hatırlattığı bir zamanda kaleme alındı. ABD Başkanı Joe Biden, çarşamba günü Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ile Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas Filistinli sivillerin arkasına saklanıyor ve bu yaptığı hem alçakça hem de korkakça ki bu hiç şaşırtıcı değil. Bu durum Hamas’ın izini süren İsrail’e fazladan bir yük oluyor. Yine de savaş yasalarına uygun hareket etmek gerekiyor. İsrail bu yükümlülüklerini yerine getirmek için elinden geleni yapmalı” dedi.
Biden yönetimi ateşkese karşı çıksa da Mısır’da bekleyen insani yardımların Gazze’ye girebilmesi için İsrail’in hava saldırılarına insani olarak ara vermesi gerektiğini söylemeye başladı. Önergede dikkat çeken maddelerden biri de “su, elektrik, yakıt, gıda ve ilaç dâhil olmak üzere” Gazze’deki sivillerin en temel ihtiyaçlarının yeterli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılabilmesi için geçişlerin kolaylaştırılması”ydı. Burada önemli olan kısım “yakıt geçişi”ne izin verilmesi için çağrı yapılması. Zira İsrail ordusu, yakıtların Hamas ve diğer direniş grupları tarafından roketler için kullanılacağını savunarak, sınırdan yakıt geçişine izin vermiyor.
Öte yandan ABD’yi destekleyen ülkeler de yok değil, hatta “insani mola”yı yumuşak bulanlar bile var. Bugün Avrupa Birliği ülkeleri Brüksel’de Ortadoğu’daki durumu ve Ukrayna’ya yardımları görüşmek üzere bir araya geliyor. The Guardian’ın haberine göre, aralarında Almanya, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’nin de bulunduğu bazı ülkeler, İsrail’in kendini savunma hakkı mesajını zayıflatabileceği endişesiyle “mola” ifadesini “ateşkes” ifadesine çok yakın buluyor. Ülkelerin “insani mola” konusunda değil de doğrudan “mola” konusunda anlaşmaya vardığı görülüyor.
Ancak anlaşmaya varılsa bile çelişkili görüşler hâlâ var. Bir diplomat, “mola” ya da “duraklama” ifadelerine “önem vermediklerini” ancak bu molaların “Hamas’a fırsat vermesinden korktuklarını” söylüyor. Diplomat, “Eğer bu duraklama çok uzun sürerse Hamas kendini toparlayabilir ve yeniden saldırıya geçebilir” dedi.
İnsani yardımlar konusundaki tutumuna rağmen Biden, önceliğin “ateşkes değil, rehinelerin serbest bırakılması” olduğunu söylüyor. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi John Kirby de, “Şimdi ateşkesin sırası değil” diyor. Yönetimin verdiği bu mesajlar, ateşkese yakın zamanda sıcak bakılmayacağını açık bir şekilde gösteriyor.
Bununla birlikte ABD’nin Orta Doğu’daki yakın müttefiklerinden Ürdün BM üyesi 193 ülkeyi acil olarak toplanmaya çağırdı. Bu görüşmede Ürdün’ün de imzasının bulunduğu “ateşkesin bir an önce sağlanması” konulu Arap Birliği kararı görüşülecek. Toplantı ABD’nin ateşkes konusundaki tutumunu zora sokabilir mi? Zaman gösterecek.