21’inci haftaya geldiler: İsrail’de hükümete yönelik protesto sürüyor
Gazze'deki savaşın hedef tahtasına oturttuğu ülkelerden İran'ın Dışişleri Bakanı Abdülllahiyan bugün Ankara'da resmi temaslarda bulunacak. İranlı bakan Ankara temaslarından hemen önce Katar'da Hamas lideri Haniye görüşmesiyle gündeme geldi.
Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu ardından başlayan savaşta ilk günden bu yana hedefteki ülkelerden biri İran. Hamas’ı finanse ettiği iddialarının yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail’e olan desteği nedeniyle Ortadoğu’daki üslerinin hedef alınmasında rolü olduğu ifade edilen ülkenin Dışişleri Bakanı bugün Ankara’da olacak.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdüllahiyan Ankara ziyareti öncesinde Katar’daki temaslarıyla gündeme geldi. Abdüllahiyan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile görüştü. Görüşmede İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’ndeki durum ve Filistin’deki gelişmeler masadaydı.
İran devlet televizyonunun aktardığına göre Abdullahiyan ve Haniye İsrail’in Gazze halkına saldırılarının durdurulması için çözüm yollarını tartıştı. Abdullahiyan dün gittiği Doha’da ilk olarak Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından kabul edilmiş, Katarlı mevkidaşı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya gelmişti.
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan bugün de Ankara’yı ziyaret edecek. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada görüşmelerde Gazze’deki savaşın ele alınacağı belirtildi.
Açıklamada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İranlı mevkidaşının “başta Filistin’deki gelişmeler olmak üzere gündemdeki bölgesel meseleleri ve ikili ilişkileri ele almasının” öngörüldüğüne vurgu yapıldı.
İsrail hükümeti 7 Ekim’de Hamas tarafından düzenlenen Aksa Tufanı Operasyonu’nun arkasında İran’ın bulunduğu ileri sürmüş, ancak Tahran bu suçlamayı reddetmişti. ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, pazartesi günü gündeme getirdiği bir haberinde İsrail’in Hamas’ı “bir tehdit” olarak önemsemediğini, daha çok Hizbullah’ı yakın izlemeye aldığını yazmıştı. Daha önceki bir brifingde de İsrailli bir yetkili Tahran yönetiminin desteklediği Hizbullah’tan saldırı beklediklerini söylemişti.
Beklenen saldırı Hizbullah’tan değil Hamas’tan da gelse, Tel Aviv bu konuda aktörleri “bir ve aynı” olarak görüyor. Hamas’ın operasyonunun hemen ardından desteğini açıklayan Lübnan Hizbullahı o günden bu yana sınırda İsrail güçleriyle çatışmaya devam ediyor. Öte yandan İsrail’in en büyük müttefiki ABD’nin Gazze’ye yönelik saldırılardaki “kayıtsız” durumu da Ortadoğu’daki üslerinin hedef olmasına sebep oldu. ABD, üslerine yönelik saldırıların arkasında da İran destekli güçlerin olduğunu her açıklamalarında vurguluyor.
Hatta ABD Başkanı Joe Biden İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i açıktan şu sözlerle uyarmıştı: “Ayetullah’a uyarım şu, eğer ABD üslerine yönelik saldırılarına devam ederlerse hazırlıklı olsun, çünkü karşılık vereceğiz. Bunun İsrail ile de hiçbir ilgisi yok.”
Açıklama bu yönde olunca İran’dan da “düzeltme” geldi. Tahran’a göre Biden’ın sözleri “uyarı” değil, “ricaydı.”
İran tarafından yapılan açıklamada “ABD’nin mesajları ne devrim liderine yönelikti ne de İran’dan talep ve isteklerinden başka bir şeydi. Biden, İran’ı uyardığını düşünüyorsa ekibinden mesajların metnini kendisine göstermesini istemeli” ifadeleri kullanılmıştı.
İran’ın desteklediği Lübnan’daki Hizbullah 8 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda Filistinli gruplara destek verdiklerini duyurmuştu. Ardından Hizbullah ve İsrail ordusu arasında Lübnan’ın güney sınırında karşılıklı çatışmalar başlamıştı.
Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Suriye ve Irak’ta İran destekli milisler de Hizbullah ve Hamas’ın yanında yer aldıklarını, ABD’nin savaşa müdahil olması halinde Irak ve Suriye’deki hedeflerinin vurulacağı tehdidinde bulunmuştu.
Tehditlerin ardından ABD’nin Irak ve Suriye’deki üsleri roket ve insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırılara uğramıştı. Bu gelişmelerin ardından Washington, Ortadoğu’daki üslerine 900 asker göndereceğini açıklamıştı.