Uğur Vardan yazdı… Liverpool’dan Arsenal’a: Şampiyonluk yarışında asla yalnız yürümeyeceksin!
Liverpool’dan sezon sonu ayrılacağını açıklayan Jürgen Klopp, Merseyside kulübüne değerler kazandırmayı sürdürüyor. Chelsea mücadelesinde ilk 11’de şans verdiği 20 yaşındaki genç sağ bek Conor Bradley, Klopp’un takımına son hediyesi gibi gözüküyor.
Jürgen Klopp’un çalıştırdığı Liverpool son yıllarda çok başarılı herkesin takdirini kazanmış bir kulüp. Alkan teknik direktör, sadece transferlere değil altyapıdan yetişen oyuncuları parlatarak başarıya ulaşıyor.
Klopp son olarak Chelsea’yi evinde 4-1 mağlup ettiği maçta ilk 11’de sahaya Conor Bradley adında 20 yaşında bir genci sürdü. Kariyerinin ilk Premier Lig maçına henüz bir hafta önce Bournemouth deplasmanında çıkmış ve orada kazanılan mücadelede asist yapma başarısı göstermiş Bradley, takımın as sağ beki Alexander-Arnold sakatlıktan dönmüş olmasına rağmen yine de 11’de şans buldu. Ayağına gelen bu şansı 68 dakikaya sığdırdığı bir gol ve iki asistle muhteşem bir şekilde değerlendiren Kuzey İrlandalı, Klopp’un takıma kazandırdığı belki de son değer olarak kulüp tarihinde yerini aldı.
1954’ten beri Liverpool’da gol atma başarısı gösteren ilk Kuzey İrlandalı futbolcu olma başarısını gösteren Bradley, sakatlıklar sebebiyle oldukça daralan Liverpool orta sahasına da farklı bir yönden yardımcı olabilir. Zaman zaman merkezde görev alan ve o bölgede de başarılı performanslar sergileyen Alexander-Arnold, artık Connor’ın sağ bekteki varlığıyla hocası tarafından orta sahaya çekilebilir bir duruma geldi.
Conor Bradley oynadığı iki Premier Lig maçında bir gol attı iki de asist yaptı. Bir sağ bek oyuncusuna göre oldukça iyi ofansif meziyetlere sahip olan genç futbolcu, lige ve takıma yaptığı flaş girişle altyapının önemini bir kez daha hatırlattı. Liverpool’un ezeli rakibi Manchester United’da top koşturan ve 95 milyon Euro bonservisle takıma kazandırılan Antony’nin henüz gol ya da asist üretemediği sezonda dört gole direkt katkı veren Conor, Liverpool’un ezeli rekabette son yıllarda öne geçmesinin altındaki asıl mantaliteyi de gözler önüne sermiş oldu.
Alman çalıştırıcı kulüpten ayrılacağını açıkladığında Liverpool’lu birçok oyuncu onunla yolların ayrılacak oluşunu bir teknik direktör kaybetmekten çok bir baba kaybetmeye benzetmişlerdi. Futbolcularına karşı böyle bir yakınlık ve samimiyetle yaklaşan Klopp, evlatlarıyla ilgilenen bir baba edasıyla dokuz senedir görev aldığı Liverpool’da altyapıya da oldukça eğildi. Trent Alexander-Arnold ve Curtis Jones gibi Liverpool fabrikasından yetişen oyunculara bol bol şans verdi. Harvey Elliot ve Joe Gomez gibi çocuk yaşta kulübe katılan oyunculara her zaman güvendi. Conor Bradley de sakat girdiği sezonda iyileştikten sonra sürekli A takımla çalışmalarda bulundu, ayağına fırsat geldiğinde de hocasını mahcup etmeyip sahada varını yoğunu ortaya koydu.
Göreve geldiği günden beri sadece altyapıdan A takıma kazandırdıklarıyla değil, kariyer basamaklarını tırmandırdıklarıyla da dikkat çeken Klopp, hem takımına transfer ettiği futbolculara hem de bu esnada çalıştırdığı Liverpool’a seviye atlatmayı başardı. Andy Robertson gibi 23 yaşına kadar keşfedilmemiş bir oyuncudan dünyanın en iyi sol beklerinden birini, Mane gibi Southampton’da oynayan bir kenar oyuncusundan Şampiyonlar Ligi şampiyonunu, Roberto Firmino gibi orta sıra Bundesliga takımı santrforundan futbolun gördüğü belki de en özel sahte dokuzunu ve Mohamed Salah gibi Chelsea’de denenip tutunamayan bir oyuncudan Afrika tarihinin en iyi futbolcusunu yaratan Klopp, belki kulüpten ayrılıyor ama ektiği tohumlarla Liverpool kulübünde hep yaşayacak. Son mahsul Conor Bradley ise Jürgen’in veda busesi olarak belki de yıllarca kırmızı formayı sırtında taşıyacak.