Washington karıştı, Kremlin sert çıktı: ‘Yıldız Savaşları’ endişesi mi, Ukrayna’yı finanse etme çabası mı?
Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesindeki seçimlere birkaç gün kala yine Batı'yı tehdit etti. Rus lider, "teknik olarak nükleer bir savaşa hazırız" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin 7 bölgesinin savaşın başından bu yana ilk kez eş zamanlı saldırıya uğramasının ardından açıklamalarda bulundu. 25 dron, 9 roket ile saldırı altında kalan Rusya’nın Devlet Başkanı yine Batı’yı hedef aldı, nükleer savaşla tehdit etti. Rusya başkanlık seçimlerine günler kala konuşan Putin, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna’ya silah göndermesi durumunda ülkesinin teknik olarak nükleer savaşa hazır olduğunu belirtti. Rusya devlet televizyonu ve haber ajansı Rossiya 1 ve RIA Novosti’ye seçim süreci ile ilgili konuşan Putin tabii ki Ukrayna’daki savaşa da değindi. 15-17 Mart tarihleri arasında yapılacak ve kendisine altı yıl daha iktidar imkanı sağlayacağı kesin görülen seçimlerden birkaç gün önce konuşan Putin, Ukrayna’da nükleer silah kullanımına gerek görmediğini söyledi. Her ne kadar gerek görmediğini söylese de Rus lider, ABD’nin Ukrayna’ya asker göndermesi halinde, çatışma ve nükleer savaş ihtimalinin tırmanacağını da eklemeden geçmedi. Rossiya-1 televizyonu ve haber ajansı RIA’ya verdiği demeçte 71 yaşındaki Putin, ülkenin nükleer bir savaşa gerçekten hazır olup olmadığı yönündeki bir soruya yanıt olarak “Askeri-teknik açıdan elbette hazırız” dedi. Putin, ABD’nin Amerikan askerlerini Rusya topraklarına ya da Ukrayna’ya konuşlandırması halinde Rusya’nın bunu bir müdahale olarak değerlendireceğini söyledi. Dünyanın en büyük nükleer gücünün kumandasını elinde tutan Putin, ABD’de gergin ilişkileri diplomasi masasına döndürmeye çalışan çok fazla uzman olduğunu söyledi. Bu sebeple yakın zamanda nükleer bir tehdit görmediğini belirten Rusya Devlet Başkanı yine de teknik olarak hazır oldukları mesajı vermekten de geri durmadı.
Ukrayna’daki savaş, Rusya’nın Batı ile ilişkilerinde 1962 Küba Füze Krizi’nden bu yana yaşanan en derin krizi tetiklemiş oldu. Putin, Batı’nın Ukrayna’da savaşmak üzere asker göndermesinin nükleer bir savaşa yol açabileceği konusunda sadece bugün değil daha önce de defalarca uyarıda bulunmuştu. Küba Füze Krizi ise tüm dünyanın diken üzerinde durduğu en kritik dönemlerden biriydi. Ukrayna’daki savaşla bunun yeniden tetiklenmesinden endişe ediliyor. John F. Kennedy ve Nikita Kruşçev yönetimleri arasındaki gerilim, 1962’de Küba’ya Rus nükleer silahlarının konuşlandırılması hamlesinin ardından ABD ve SSCB arasındaki soğuk savaş mücadelesini nükleer bir savaşın eşiğine getirmişti. Küba Füze Krizi, ABD’nin Türkiye ve İtalya’ya, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) ise Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan; Ekim 1962’de dönemin iki süper gücünü karşı karşıya getiren ve dünyayı nükleer savaş tehdidi altında bırakan bunalım olarak bilinmekte. Şimdi ise Ukrayna’da devam savaş ve Putin’in artık rutin haline gelen nükleer tehditleri, haliyle düşündürücü bir unsur olarak yerini koruyor. ABD Başkanı Joe Biden da bunu daha önce açıkça dile getirmişti. Ekim 2022’de NATO’nun, Rusya’nın Kuzey Buz Denizi’nde yer alan bir bölgede “kıyamet silahı” olarak bilinen Poseidon’u test etmeyi planladığına dair bir istihbarat aldığını açıklamasının ardından Biden, “Kennedy ve Küba Füze Krizi’nden bu yana Armageddon (Kıyamet) ihtimaliyle karşı karşıya kalmamıştık” demiştik.
Biden buna benzer endişelerini hala belirli aralıklarla dile getiriyor. Putin ise “Silahlar onları kullanmak için vardır. Bizim kendi ilkelerimiz var” diyor.
Bu açıklamalarıyla dünyanın yüreğini ağzına getiren Putin aynı zamanda Ukrayna’da nükleer silah kullanma ihtiyacını hiçbir zaman hissetmediğini de ifade ederek kafa karıştırmayı sürdürüyor.
Savaşta kısa vadede ise müzakere masası yolu şimdilik görünmüyor.
Geçen ay Reuters, Putin’in savaşı Ukrayna’da ateşkes önerisinin, aracılar arasındaki temasların ardından ABD yönetimi tarafından reddedildiğini ifade etmişti. ABD’nin bu kararına paralel bir açıklama da bu hafta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns’ten gelmişti. Burns: “Ukrayna’nın müzakerelerden önce daha güçlü konuma gelmesini sağlamak için Kiev’i desteklemek ABD’nin çıkarına.”
Her seferinde müzakerelere açık olduklarını dile getiren Rusya’nın başkanı ise güvenlik garantileri sağlayacak bir diyalog zemininin oluşmasını beklediklerini ifade etti. Putin, müzakerelerin Kiev’in Batı’dan gelen desteklerle yeniden silahlandırılması için bir ara olarak kullanılmayacağından emin olmak istediğini söyledi. Putin, “Sırf Ukrayna’nın cephanesi bitiyor diye” şimdi müzakere yapmanın “mantıklı” olmayacağını ifade etti. Putin, Batı’ya güvenmediğini yeniden vurgulayarak anlaşma durumunda Moskova’nın yazılı güvenlik garantilerine ihtiyacı olacağını da dile getirdi.