10 kişilik Kanarya, Galatasaray’a şampiyonluk bayramı yaşatmadı
Fenerbahçe Divanı'nda başkan Ali Koç, 'Oyunculara ceza verilirse Türk futbolunun başı uluslararası alanda sıkıntıya girer. Tarihin en aşağılık sezonu' dedi. Sarı lacivertli taraftarlardan 7 Nisan'daki Süper Kupa maçına bilet almamasını istedi.
Fenerbahçe’de Yüksek Divan Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Başkan Ali Koç 2 Nisan’daki Olağanüstü Genel Kurul öncesi hem Türk futbol gündemini değerlendirdi hem de taraftarlara seslendi. 2 Nisan Salı yapılacak toplantının tarihlerinin en önemli toplantılarından biri olacağını söyleyerek sözlerine başlayan Koç özetle şunları söyledi…
Bir yanlış algılama var: 2 Nisan’da 9 Nisan’daki toplantıya ihtiyaç duymadan yüksek bir katılım bekliyoruz. Bir yanlış algılama var. Sebebi biz olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü, iki tane ekstrem var. Biri hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey dememek, hayata devam etmek. Bana sorarsanız en kötüsü budur. Bir seçenek daha var, futbol faaliyetlerini bir müddet durdurmak var. İkisi arasında muhtelif hareketler, hareket planları var. İnsanlarla konuştukça daha yeni fikirler geliyor. Bunu bir ve sıfır oyunu olarak görmemek gerek. Fenerbahçe, kendisine reva görülen muameleye artık isyan ettiği için, bu duruma artık tahammül edemeyeceği camia olarak belli konularda karar almak için salı günü toplanıyor.
Trabzon’daki olaylar bardağı taşıran damga: Samandıra’da yarın takımla buluşacağız. Nasıl bu noktaya geldik? Trabzonspor maçı kesinlikle ve kesinlikle burada toplanmamızın, 2 Nisan’daki toplantının nedeni değildir. Bardağı taşıran damladır. Neden? Şöyle bir inceleyelim, bakalım.
Stadyumda polis olmamasının açıklaması yok: Trabzonspor maçındaki olay bize göre tamamen organize, belli bir amaç ve hedef doğrultusunda, o amaç, bizi bir kez daha zorbalıkla şampiyonluktan etmek, Trabzonspor’un amacı demiyorum, organize kötülüğün tavan yaptığı örneklerden bir tanesi. Niye böyle düşünüyoruz? Bir kere güvenlik zaafiyeti var. Bunu kimse açıklayamaz, hiç kimse! Derbilerin nasıl olduğu, nasıl gergin geçtiği biliniyor. Yıllardır biriken sorunlardan dolayı Trabzonspor – Fenerbahçe maçındaki gerginlik biliniyor. Stadyumda polis olmaması hiçbir şekilde açıklaması olabilir konu değildir.
Batshuayi atmasa…: Bir örnek vereyim. Bizim stadımızda maç olduğu zaman, maç mesai günlerinde ise kadın çalışanlarımız ruj, çakmak taşımıyorlar. Niye? Gündüz polis iki bariyer güvenlik vaziyeti alıyor. Öğle yemeğine çıkanlar aranıyorlar, çantalarında bu malzemeler varsa alıyorlar. İstanbul polisi bu kadar dikkatli. Derbilerde, maç bitmeden 5-6 dakika evvel çevik kuvvet sahanın içine girer, tribünleri çevirir, tünele ekstra polis konur. Burada polis yoktu. Pet şişeler sahaya atılıyordu, genelde bardakla verilir, dediler ki iftar, o yüzden pet şişe. Hiç üst araması olmamış maça girerken. Maskeli insanlar… Karadeniz insanı merttir. Maskeyle maça gidildiğini hatırlamıyorum, tribündeler. Gördük ki Fenerbahçe’nin bir kez daha şampiyonluk şansı zorbalıkla elinden alınacaktı. Ne olacaktı Batshuayi atamasa, teknik taktik konuşulacaktı. Hiç bu kadar su atılmamıştı Trabzon’da. Son 10 senede 2 maç iptal edildi. Hiç bu kadar madde atılmamıştı.
Emniyet müdürünün görevde olması mesaj: Trabzon emniyeti, maça polis tahsis etmiyorsa, polisleri içeride değil dışarda tutuyorsa Trabzonspor ne yapsın? Trabzon emniyetinin büyük zafiyeti olmuştur. Emniyet müdürünün hâlâ görevde olması bize bir mesajdır. Onu da söyleyeyim.
Türk futbolundaki kepazeliğin ispatı: 60. dakikada İsmail Kartal’a mesaj yolladım. Nereye gideceği belliydi. 2-0 iken, Fenerbahçe tarihinin en yüksek puan aldığı sezonda, şampiyonluğa giderken, Konferans’ta giderken, skor 2-0’ken başkan hocasına ‘Sahadan çekilebilirsin, yetki sizde’ demek ne demek biliyor musunuz? Türk futbolunun kepazeliğinin en güzel ispatlarından bir tanesidir. Şampiyonluğa gidiyorum, takımım 2-0 önde, futbolcularımın can güvenliği için bu mesajı verme ihtiyacı duyuyorum. Trabzon emniyeti, siz görmüyor musunuz? Birdenbire olmuyor ki, aşama aşama bu noktaya geleceği belliydi. Biz İstanbul’dan görüyoruz, bunu söylüyoruz, öyle küçük bir şehirde ikinci yarıda gerekli polis önlemi alınmıyor. Çok enteresan.
Esas kavga tünelde, TFF görüntüleri vermiyor: Saha içi olayların bitmesinin ardından tünelde kavga devam ediyor. Biz tünel görüntülerine ulaşamıyoruz. Esas kavgalar tünelde oluyor. Her kulübün, stadın, Netaş’ın kurduğu hepsi TFF’ye bağlı kameralar var. Ne hikmetse görüntüleri alamıyoruz. Sevkler yapılmadı. Neden? Ne bekleniyor? Seçimle ne alakası var? Halil Umut Meler maç tatil edilse olayların bu raddeye gelmeyecekti.
Oyunculara ceza gelirse Türk futbolu uluslararası alanda sıkıntıya girer: Futbolcularımıza ceza vereceklermiş. Onların menfaatleri açısından inşallah ceza vermezler. Türk futbolu uluslararası alanda çok sıkıntıya girer. Şimdi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Çünkü üstlerinde baskı var. Zaten her şeyi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Bu maçta Fenerbahçe’ye nasıl ceza vereceğiz diye uğraştılar. Şimdi pabuç pahalı. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Linç mi edilmeleri gerekiyordu? O bayrak Mert Müldür’ün vücuduna girseydi de öyle mi ciddiyeti anlayacaktık. Otobüsümüz viyadükten uçsa mı ciddiye alacağız. Trabzonspor maçı bardağı taşıran son damla oldu. Sevklerin neden hâlâ olmadığını soruyoruz. ‘Merak etmeyin tedbirsiz sevk edilir, Adana Demirspor maçı etkilenmez’ cevabı veriyorlar. 7 Nisan’daki Süper Kupa maçının bu sevklerden etkilenip etkilenmeyeceğini bilemiyorum.
Devletin Fenerbahçe’ye borcu var: 3 Temmuz sonrası Fenerbahçe büyük zarar gördü. Pendikspor maçında zorbalıkla şampiyonluğumuz gidiyordu. 2006 Denizli’de şampiyonluğumuzun çalındığı maçtan daha çok durdu o maç. İlk 45 dakikada 16 dakika, 56 dakikada 23. Bir takım nasıl kazanacak? Denizli’de atağa kalkınca konfeti atılıyordu. En çok faul çalınan maç. Pendikspor’un böyle başka maçı var mı? Camiamız uyansın diye söyleniyorum. 2006 hepimizin malumu. Zorbalıkla şampiyonluk gitti. 3 Temmuz’u yaşadık. Kimse yanımızda değilken dimdik ayakta durduk. Her branşta fersah fersah öndeyken bunu bize yaptılar. Sonraki 13 sene malumunuz. Devlete kasteden bu terör örgütü, kimin duvarına tosladı. Sarı lacivert duvara tosladı. E ne oldu? Fenerbahçe’nin finansalları, başarıları, itibarı, repütasyonu yerle bir oldu. Devletin, 3 Temmuz’dan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’ne borcu vardır. Bizi övmeye gelince övüyorsunuz, sarı lacivert duvar vs, ne oldu bizim maddi manevi kayıplarımız. Bırakın kayıpları, bir rakibimizi öne çıkarmak için her türlü yola başvurdunuz. 3 Temmuz’da yaşadıklarımız, sonraki davalar, Fenerbahçe zarar nasıl görmemiş? Kim 2 kere Şampiyonlar Ligi’ne yollanmadı, biz, sadece buradan 70 milyon euro var! 2007’de şampiyon gittik Sami Yen’e, su savaşları. 19 polis yaralandı, birinin gözü kör oldu, hiçbir şey olmamış gibi devam etti, iptal edilmedi.
13 yılda tek şampiyonluğun nedeni yanşı transfer politikası mı?: 2014-15 sezonunda otobüs kurşunlandı, yine mağdur olduk. Yabancı oyuncular gitmek istedi. Şimdi kadrodaki futbolcuları toplayabilcek miyiz bilemiyorum. O zaman toplayamadık. Son 13 senede yalnızca bir kez şampiyon olmanın tek sebebi yanlış transfer politikası mı? Yedi sene içinde son maçlarda üç kez şampiyonluk kaçırmak bu ölçekte başka hiçbir dünya kulübünün başına gelmez.
Daha aşağılık sezon yok: Bu sezon yaşananları “Bu sezon bana göre Türk futbol tarihi bundan daha aşağılık bir sezon yaşamamıştır. Olan olaylara bir bakın, başka ülkelerde 50 senede olmuyordur. Biz 4-5 ayda yaşadık” sözleriyle değerlendirdi. 1959 öncesi şampiyonluklar için henüz bir komisyon kurulmadığını açıkladı.
Bu hakem görevi ihlalden yargalanamaz mı?: 1 Mart hakem toplantısı kayıtladı… Hakem çıkıyor diyor ki, ‘Hata yaptım’ diyor. VAR’dakine soruyorlar ‘Ruh halimi hatırlayamıyorum’ diyor. Düşünebiliyor musunuz? ‘Beklenti olduğu için’ diyor. Bu adam kamu görevlisiyse, görevi ihlalden yargılanamaz mı?
Galatasaray her şeyi yapar, hiçbir şey yapmamış gibi el uzatırlar: Bizim de video var, ‘Hata yaptım değil böyle gördüm’ diyor, arkasında duruyor kararın. Öncesinde penaltımız verilmiş. Elma ile elma karşılaştırması değil. Ancak, nasıl bir sistem kurmuşlar, tam anlamış değilim, hep tescilli hakemler bunların maçlarına veriliyor. Sezonlar oluyor, bizi aşağı çekiyorlar, bizi aşağı çekemezlerse bunları ittiriyorlar. Aziz Yıldırım’ın dediği gibi, bunları her şeyi yaparlar ama hiçbir şey yapmamış gibi davranırlar. O kadar güzel bir cümle ki…” dedi.
Yalan makinesine bağlasanız makineyi bozar: Yalan! Her şeyiniz yalan! Hele bir tanesi var, hayatı yalan! (Erden Timur) Deprem için yardım yaparken bile, biz konteyner üstüne 115 milyon lira topladık, sağ olsun, Allah razı olsun. 1000 konteynerlik katkı sağladık. Konut için yarışalım, Fenerbahçe ve Galatasaray yarışırsa daha büyük gelir toplarız dendi. Konut 2.2 milyon, 250 konut, 500 milyonun üstünde. Biz yapamayız, o kadar para yok dedik. Biz yapacağımız dedik şeyi yaparız. ‘Ne olacak 50-100 tane yaparsın’ diyor, o hayatı olan şahıs. Bunu yalan makinesine bağlayın, makineyi bozar.
Siyasetten destek alıyorlar: Ne yazık ki bu zihniyet prim yapıyor. Bu zihniyet pohpohlanıyor. Öyle bir ülkedeyiz ki doğruyu ispatlamalısınız. İnanılmaz bir asimetrik savaşma güçleri var. İnsanlara saldırırken Fenerbahçeli yapıyorlar, Ali Koç’un bilmem nesi diyorlar insanlara. Böyle bir camiayla baş etmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki bu camia siyaseten ve federasyon olarak full destek alıyor. Ne yazık ki…
Ülkemiz öyle bir riyakârlık içinden geçiyor ki: Trabzon’daki olayların ardından düzenlenen bir basın toplantısında AK Parti Belediye Başkan Adayı Ahmet Metin Genç hem Fenerbahçe hem Beşiktaş aleyhine konuşmuştu. O gün yaşananlara değinen Koç “Gelelim Trabzon’daki belediye başkan adayına. Ülkemiz öyle bir riyakarlık içinden geçiyor ki… Bir basın toplantısı yapılıyor, şehrin tüm siyasetçileri orada. Hanımefendi istediği şeyleri söylemediği için kadına ‘Siyaset yapma, sus’ diyorlar. Böyle bir ülkedeyiz.
Tarihi bir dönemden geçiyoruz: 2 Nisan’da canımızdan çok sevdiğimiz Fenerbahçe için önemli kararlar alacağız. Bunu bir karar olarak görmeyin. Bir veya sıfır değil. Ligden çekilirsin çekilmezsin, arada alınacak başka kararlar da var. Beraber yapmalıyız. Genel kanaat, kademe kademe gidelim. Ne olacak bir alt lige düşersek? Aynı federasyon, aynı hakemler, aynı kurullar, aynı pespayelik… Ne gerek var diyenler var. Faaliyetleri durduralım, yurt dışında o ligde, bu ligde takımlarla birleşelim diyenler var. Uçuk kaçık düşünceler var. Faili meçhul durum ortadan kalkana kadar Trabzon’a gitmeyelim diyenler var. Tüm fikirlerin ekonomik ve hukuki boyutlarını anlatacağız. Zamanınızı geniş tutun. Sahura kadar beraberiz. Bir 45 dakika iftar arası olacak. Süre kısıtlaması kesinlikle istemiyoruz. Tarihi bir dönemeçten geçiyoruz.
Ali Koç kürsüden indikten sonra söz alan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Üyesi Bekir Okan “Geçtiğimiz günlerde Rahmi Koç ile üç gün Miami’de görüştük. Rahmi Koç burada bana “Ali Koç’un başkanlığa devam etmesi, iş olarak bize zarar veriyor. Bırakmasını istiyoruz. Ailesi de bunu istiyor. Biz bu fikre karşıyız. Ali Koç ile devam etmeliyiz” dedi.
Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşma yapan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbug şunları söyledi: “3 Temmuz 2011! Fenerbahçe Kulübü, FETÖ kumpasıyla karşı karşıya kaldı ve bu süreç uzun sürdü. Sonuçlarını bugünlerde alıyoruz. Fenerbahçe’ye yapılan kumpastan sonra bir yığın kumpaslar yaşadık. O günleri yaşayan biri olarak bu kumpaslar sürecinde ayakta tek bir kurum kaldı o da Fenerbahçe Spor Kulübü. Taraftarıyla, kulüp başkanıyla dimdik ayakta kaldı ve mücadele etti. O zaman mücadeleye inanmayan vardı ama bugün biz haklı çıktık. Son Trabzonspor maçıyla bardak taştı. Nasıl FETÖ kumpasından Fenerbahçeliler başarılı bir sınav verdiyse şimdi bizi ikinci sınav bekliyor. Fenerbahçe Spor Kulübü, bu süreçten de başarılı bir şekilde çıkacak. Bundan şüphem yok. Ama mutlaka bir şeyler yapılmalı. Bu saatten sonra sessiz kalınamaz. Birinci çağrım, Fenerbahçe Spor Kulübü üyeleri, hepiniz 2 Nisan’da belirtilen saatte stadyumda olunuz. İkinci çağrım ise şu; kulüp üyeleri olarak o gün kayıtsız şartsız Fenerbahçe Başkanı ve yönetim kuruluna karar alma yetkisi veriniz. Yönetim kurulumuz kesinlikle aklı kullanarak, özellikle TFF’den neler istediğini ve neler istemediğini teker teker tespit etmeli. Hepimiz arkanızdayız! Ne karar alırsanız yanınızdayız bundan en ufak şüpheniz olmasın.”
Divan’da üyelerin konuşmasının ardından kürsüye tekrar Ali Koç geldi. Fenerbahçe Başkanı, aşkanımız Ali Koç: “Federasyon, 7 Nisan Süper Kupa maçı için bilet satışına başladı. Tüm taraftarlarımızdan ricamdır. 7 Nisan’a yönelik bilet almayın, seyahat planı yapmayın. 2 Nisan’da alacağımız kararlara kadar adım atmayınız” dedi. Ali Koç, konuşmasına şöyle devam etti: “FETÖ mü, başka bir şey mi bilmiyorum? Futbol üzerinden kaos yaratılmaya çalışılıyor. Fenerbahçe’nin emeği çalınıyor. Fenerbahçe hedef alındı! Nasıl bir düzense Fenerbahçe üzerinden ülkede toplumsal sıkıntı yaratmaya çalışan şebeke var! Bu sefer ciddiye alın, hafife almayın! Çünkü geçen sefer neler olduğunu biliyorsunuz. Söz konusu devletse, boynumuz kıldan incedir. Ancak bu camianın hakkını korumak da bizim görevimizdir.”