Yüksel Yıldırım: Ali Koç teşvik primi göndersin, ben de dağıtayım
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ligden çekilme konusunu üç ay ertelediğini söyledi, Süper Kupa finalinde yaptırım yapmak için yetki aldı. Güne Ali Koç'un Erden Timur'a söyledikleri ve kongreye katılan Acun Ilıcalı damga vurdu.
Fenerbahçe tarihi günlerinden birini yaşadı. Sarı lacivertliler olaylı Trabzonspor maçının ardından ligden çekilme dahil alınacak aksiyonları uygulama konusunda başkan Ali Koç ve yönetimine onay vermek için olağanüstü genel kurulu topladı. Genel kurulda Başkan Ali Koç daha önce dile getirdiği ligden çekilme seçeneğinden vaz geçtiklerini açıkladı, onun yerine Fenerbahçe’nin uygun bir tepkiyi Süper Kupa finalinde göstermesi için genel kuruldan yetki istedi. Fenerbahçe’nin bu olağanüstü kongresine katılan ve Kadıköy’deki Saracoğlu Stadını neredeyse tamamen dolduran üyeler, yönetime istediği yetkiyi oy birliğiyle verdi.
Genel kurulun yapılabilmesi için aidatını yatırmış 45 bin 142 kişiden salt çoğunluğun bir fazlası üyenin, yani en az 22 bin 572 üyenin Ülker Stadı’na gelmesi gerekiyordu. Stadyumun kapıları saat 14.00’te açıldı.
Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç teknik direktör İsmail Kartal ve futbolculardan Bright Osayi-Samuel saat 16.51’de stadyuma giriş yaptı. Taraftarlar Trabzon’da çıkan olaylardan dolayı PFDK’ya sevk edilen futbolcuya büyük sevgi gösterisinde bulundu. Osayi’nin yanı sıra Ferdi Kadıoğlu ve Mert Hakan Yandaş da stadyuma gelerek başkan Ali Koç’a desteğini iletti.
Osayi Samuel 🙂 pic.twitter.com/qScLCpmmqZ
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) April 2, 2024
Fenerium tribünü 17.00’de dolarken daha sonra gelen üyeler kale arkasına yönlendirildi. Saat 18.35’te Fenerbahçe resmi X hesabından toplantı yeter sayısının bulunduğu duyruldu.
Fenerbahçe Başkanvekili Erol Bilecik kürsüye gelerek şunları söyledi: “Bugüne kadar Türkiye’de tüm spor kulüplerinin yaptığı genel kurullarının daha üzerinde bir sayıya ulaştık. Bugünü iyi not edin. Burada 22 bin 588 kongre üyesi sayısını geçtik. Yüreği burada olan milyonlarca camiamızla bir aradayız. Gururla bugünü hatırlayıp ‘ben de oradaydım’ diyeceğiniz bir gün. Hakkımızı aramak için ayağa kalkacağımız gün. Fenerbahçe’nin planlı operasyonlarına siper olma günüdür. Son zamanlarda sanki vitesin de artışını gördüğümüz bu olaylar, kulübümüzün manevi benliği için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Buna dur demek için buradayız. Ortak bir karar vermek için buradayız. Bizi buraya getiren şey, sadece Trabzonspor maçında yaşadığımız olaylar değildir. Ancak orada futbolcularımıza yapılan linç girişimi bardağı taşıran son damla oldu. Adaletsizliğin en uç noktası olan, adaletsizliğin adil sayılmasıdır. Denizlispor maçından bu yana başlayan olaylar, artık tahammül sınırımızı aştırdı. Bize yapılan haksızlıkları yarına da kimsenin yanına da bırakmayacağız. Fenerbahçe bize Lefterlerin, Can Bartuların, Atalarımzıın emanetidir. Gelecek nesillere şanlı bir tarih bırakmak boyunumuzun borcudur. Türk spor tarihinde milat denebilecek bir gün yaşıyoruz. Bize yapılan her yanlış, Türkiye’ye yapılan yanlıştır. Fenerbahçe’nin her ayağa kalkışı, Türkiye’nin ayağa kalkışıdır. Fenerbahçe için bir kez daha ayağa kalkacağız. Futbolda değişim rüzgarı madebimizden esecek.”
Gerekli olan 22588 sayısını aşmış bulunmaktayız!
Dünyanın En Büyük Spor Kulübü! 💪 pic.twitter.com/NQ60wqOoNM
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) April 2, 2024
Saat 18.40’ta Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar toplantının gündemini okudu. Uğur Dündar “Başkanımız ve yönetim kuruluna vereceğimiz yetki için 11 bin 287 üyemizin bulunması gerekiyor. Stadyumu toplantının sonuna kadar terk etmeyelim” dedi. Daha sonra Ali Koç kürsüye gelirken Suudi Arabistan’da yapılamayan Süper Kupa finalinde seslendirilmesine izin verilmeyen Norm Ender’in Cumhuriyet’in 100. yılı için bestelediği ‘Parla’ Marşı çalındı.
Başkan Ali Koç alkışlarla kürsüye doğru yürüyor. Fonda Parla şarkısı… pic.twitter.com/anogIQ6WIi
— Ahmet Ercanlar (@ahmetercanIar) April 2, 2024
Fenerbahçe Başkanı Koç konuşmasında özetle şunları söyledi…
Dik durduk, eğilmedik sıkıntı bundan: Değerli kongre üyelerimiz. Türkiye’nin en büyük ailesi Fenerbahçe’nin sevgili mensupları (Ali Koç pankartı açıldı ve ‘Dik dur eğilme bu taraftar seninle’ tezahüratı üzerine). Pankartla beni ve arkadaşlarımızı duygusallaştırdınız. Dik durduk, eğilmedik. Zaten sıkıntı da buradan doğuyor. Bence pankartı toplayalım. Tüylerim diken diken oldu. Olağanüstü katılım, olağanüstü bir kongreye… Niye olağanüstü diyorum? Konuşacak şeyler çok, videolarımız var. Böylesine bir günde hafta içi olmasına rağmen ve mübarek Ramazan ayı olmasına da rağmen çağrı yapmamış olmamıza rağmen bu şekilde tribünleri doldurmanız olağanüstü. Onun için olağanüstü diyorum.
Bu katılımla düşmanları ve trolleri boşa düşürdünüz: Bu sayıya kalmamızı istemeyen düşmanlarımızın yanında dost bildiklerimiz de vardı. Ama siz bu katılımla düşmanları ve trolleri boşa çıkardınız. Helal olsun size.
Gerçek anlamda yeter diyoruz: Yaşananlar sadece bu camianın fertlerini değil, biraz vicdanı olan herkesi rahatsız edecek durumdadır. Burada olmamızın sebebi sadece o maçta yaşananlar değil, çok ama çok daha fazlasıdır. Son maçta kaybettiğimiz şampiyonluk, sözde şike kumpasları, otobüsümüzün kurşunlanması, kirli ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, standart dışı hakem yönetimleri, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mübahtır anlayışıyla kin ve nefret kusan bazı rakipler, ama daha da önemlisi bunlara müsamaha gösterenler. İçinde bulunduğumuz kısır döngü bize artık yeter dedirtti. Gerçek bir yeter. Bildiğiniz yeterlerden değil (Editörün notu: TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin Halil Umut Meler’e yapılan saldırıdan sonra yaptığı açıklamaya gönderme yaptı).
Trabzon’da planlı ve organize saldırı oldu: Trabzonspor maçında yaşananlar bizim için bardağı taşıran son damla oldu. Çünkü bu maçta yaşananlar organize ve planlı şekilde gerçekleşmiştir. Bu, herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum, kim üstüne alınırsa alınsın, bu duruma göz yumulmuş ve müsaade edilmiştir.
Trabzon’da yaşananlardan ne utanan ne sıkılan var: Gergin geçeceği apaçık belli bir maçta valilik ve emniyet müdürlüğü gereken güvenliği sağlayamamıştır. Bugün genel kurul toplantısındayız, İstanbul emniyeti çok daha iyi bir güvenlik önlemi almıştır. Olması gerektiği gibi. Trabzon’da yaşanan güvenlik zafiyeti hiçbir şekilde hafife alınacak bir konu değildir. Ne sesimizi duyan var, ne utanan, ne sıkılan!
Trabzon emniyeti burnunun ucundaki olaya müdahale etmedi: Karadeniz insanına birçok sıfat verebilirsiniz. Bunlardan biri de merttir. Mert olan insan tribünde maskeyle durmaz. Meşru müdafaa yapan oyuncularımız ve çalışanlarımız PFDK’ya sevk edildiler. Trabzon maçları çoğu zaman gergin geçer ama bu maçta hiç görmediğimiz kadar su ve patlayıcı – yanıcı maddeler olmak üzere cisimler sahaya atılmıştır. Her dakika gerginlik artmıştır. Biz bunu İstanbul’dan görüp, 2-0 öndeyken hocamıza ‘İstediğin an takımı sahadan çekebilirsin’ derken Trabzon emniyeti burnunun dibindeki maça müdahale edememiştir.
Halil Umut Meler’e neredeyse tam puan verilmiş: Biz bu maçtan beri yurtdışıyla temas halindeyiz. Uzmanlar, hukukçular, futbol dünyasındakiler… Niye temas halindeyiz? Başımıza gelecekleri bildiğimiz için. Gözlemciler, hatta yabancı gözlemci hakeme tam puan vermiştir. Yabancı gözlemci diyorum çünkü bizim temasta olduğumuz yabancı uzmanlar ‘Bu Avrupa’da olsa bu hakemin lisansı iptal edilirdi’ diyenler. TFF’nin getirdiği neredeyse tam puan vermiş, 91 puan.
Kendini linçten savunan futbolcular PFDK’ya sevk edildi: Yaşanan olayları gerekli güvenliği sağlamakla yükümlü kişiler, maçı iptal etmesi gereken hakem, TFF hayatlarında hiçbir şey olmamış gibi devam ederken bazı rakiplerimizin yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısı nedeniyle kendini linçten savunmaya çalışan futbolcularımız PFDK’ya sevk edilmişlerdir. İşte böyle bir Türkiye’de rekabet etmeye çalışıyoruz.
Her gece yatarken beni düşün: Yaşanan olayları son derece hafife alarak tek önceliği futbolcularımıza ceza verdirmeye çalışan rakiplerimizi not ettik. Bir tanesi var, yalanın insan versiyonu olurdu. Terbiyesiz, utanmadan televizyona çıkıyor ve Trabzon’da yaşanan olaylar için ‘Olmamalıydı’ diyerek 15 dakika boyunca bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini, o yarım aklıyla satır arası mesajlarla vermeye çalışıyor. (Editörün notu: Ali Koç, Galatasaray yöneticisi Erden Timur’u kastediyor) Koskoca camiana yaptığın kontratlarla, verdiğin bilgilerle yalanı dibine kadar soktun. Bakalım nereye kadar… Fenerbahçe seni de not etti. Sen camianda 3-5 gün popüler olabilirsin bu söylediklerinden dolayı ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince.
TFF, futbolcuların uslu uslu dayak yemesini bekliyordu: TFF’miz. TFF’miz diyoruz çünkü bizim TFF’miz. Onların anlayışına göre oyuncularımız kaçmalıymış. Kaçsalarmış fazla güç kullanmak zorunda kalmazlarmış ve bütün bunlar yaşanmazmış. Herhalde futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı. Armamızı kahramanca temsil ettiler orada.
Sanki orası özerk böge: Yok efendim o sahibi olduğunuz spor medyasıyla (Editörün notu: Ali Koç bu kez Sabah grubunun televizyonu A Spor’u kastediyor) beraber, hepiniz buraya almayalım dediniz ama biz öyle yapmıyoruz, bu kanal ve benzerlerinde işlenen şey Fenerbahçe saha ortasında sevinmemeliymiş. Onların bir futbolcusuna açıklama yaptırıyorlar, adam hayatım boyunca böyle bir şey görmedim, böyle kışkırtma mı olur mealinde bir şeyler söylüyor. Daha siz üç ay evvel siz kendi aldığınız galibiyeti kutladınız. Sanki orası özerk bir bölge. Acaba biz şiddeti normalleştirmeye çalışan bir ülke haline mi geldik? Orada yaşananlar, linç teşebbüsleri tamamen göz ardı edilip futbolcularımızın meşru müdafaası tartışılıyor.
Fenerbahçe’ye tek bir geçmiş olsun mesajı gelmedi: Fenerbahçe’nin ülkesi ve vatanı için duruşu kurulduğundan beri apaçık ortadayken. Bu maçın ardından tek bir siyasi partiden, üst makamda görev alan tek bir siyasetçiden, devlet erkanından, TFF’den veya herhangi bir futbol paydaşından kamuoyunda bir geçmiş olsun mesajı gelmemesi son derece manidar ama bir o kadar da derin anlam taşımaktadır.
Şampiyonluk yarışına yine taş koymaya çalışacaklar: Şampiyonluk yarışımıza ilk taş koymayı Pendikspor maçında denediler. Orada hedefe ulaşamadılar. Batshuayi’nin son dakikada golünün gelmesiyle birlikte Trabzonspor maçında da şampiyonluk yarışımıza engel koyamadılar. Sanmayın ki teşebbüs etmeye devam etmeyecekler. Biz oraya gidiyoruz, yönetimler ve oyuncular arasında sıkıntı yok. Maç 2-0 gidiyor. Böyle gerginlik, böyle olaylar daha yakın zamanda başka bir İstanbul takımına 5-1 yenildikten sonraki görüntüler… Hayret verici.
Daha sonra TV 8’in sahibi iş insanı Acun Ilıcalı’nın hazırladığı video izlendi ve toplantıya iftar yapılabilmesi için yarım saat ara verildi.
Bu büyük isyanımızın nedenleri! 👇 pic.twitter.com/kw62ZJLIEs
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) April 2, 2024
İftarın ardından yeniden kürsüye gelen Ali Koç konuşmasına şöyle devam etti…
Fenerbahçe’nin 10 senedir şampiyon olamaması sportif nedenlerle açıklanamaz: Biraz evvel izlediğimiz videomuz, eminim benim gibi hepimizin duygulanmasına hatta ileri gideyim öfkelenmesine neden olmuştur. Bu gördüklerimiz yaşadıklarımızın bir kısmı, hepsine zaman yetmez. Bu sezon dahil son 5 sezonda en çok puan toplayan 5 takımdan sadece Fenerbahçe’nin şampiyonluğu yok. Son 10 sezonda Fenerbahçe ile Galatasaray aynı puanı almış. Bu 10 senede Galatasaray 4, Beşiktaş 3, Başakşehir 1, Trabzonspor 1 olmak üzere şampiyonluklar paylaşılmış. Son 5 senede puan olarak öndeyiz, 10 senede ise denk puanla tepedeyiz. Bu istatistikler gösteriyor ki Fenerbahçe’nin son 10 senedir şampiyon olmaması sportif nedenlerle açıklanması mümkün değildir. Hayatın olağan akışına terstir.
Bana hayatımın en büyük gurunu yaşattınız: Buraya gelip haksızlığa karşı isyanınızı gösterdiğiniz için bana hayatımın en büyük gururunu yaşattınız. Fenerbahçe’nin tek başına da kalsa dimdik ayakta duracağının en güzel ifadesi de bu topluluktur. Sizin başkanınız olmaktan iftihar ediyorum.
Bize bunu yapan konsorsiyum: Biri çıkmış ‘bunu sana kim yapıyor?’ diye soruyor (Editörün notu: Ali Koç bu kez de eski Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’ı kastediyor). Bize bunu yapanlar bir konsorsiyum. Kurumlar değişiyor ama hedefler aynı. Birazdan konuşacağız ligden çekilelim mi çekilmeyelim mi diye… Acaba biz ligden çekilsek kimin otobüsüne kurşun atacaklar? Kimin kulübüne ve başkanına kumpas kuracaklar? Hangi takım linç etmeye çalışacaklar?
Zorbalıkla Fenerbahçe’yi yenebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz: Henüz 11 yıllık kulüpken bile işgal kuvvetlerine boyun eğmeyen Fenerbahçe’yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Tarihten hiç ders almamışsınız. Sizlerin huzuruna her gün ölmektense bir gün ölmek için çıktık.
Yol haritası çizmek zorundayız: Ne sonuç çıkarsa çıksın, biz yönetim kurulu olarak elimizden gelen tüm çabayı sarfedeceğiz. Biz 2 Nisan kararını nasıl aldık? Çok basit, maç günü gördüklerimiz sonrası Fenerbahçe’nin yek vücut olduğunu gösterip bu kurula gitme kararı olduğuna inandık. Bu süreç öfkeyle, heyecanla, kızgınlıkla alınmadı. Bizim görevimiz sizleri temsil edenler olarak burada camiamız için en doğru kararı vermek için bir yol haritası çizmeliyiz.
Futbolcular ‘Şampiyon olacağız’ dedi: Futbolcularımız, İsmail Kartal hocamız, takım menajerimiz hepsiyle bir odaya girdik ve konuştuk. Kaptanlar söz aldı, hocamız söz aldı. Onlar Trabzon’dan olağanüstü bir kenetlenmeye gelmişlerdi ve dediler ki sonuna kadar, emekleriyle, terleriyle mücadele edecekler. ‘Şampiyon olacağız’ dediler.
Ligden çekilme durumunda hepinizi anlıyorum: Buraya geldiniz olağanüstü ama esas olay buradan çıkınca başlıyor. Hep beraber bu gece burada karar vereceğiz. Ligden çekilme durumunda hepinizi anlıyorum. Figüran olmamakla meydanı boş bırakmak arasındaki dengeyi de iyi anlamamız gerekiyor. Burada bazı görüşler var: Şampiyonluk şansımız devam ederken, yılmadan sezon sonuna kadar devam edelim. Kalan maçlara gençlerimizle çıkalım. Ligden çekilme durumunu gelecek sezon için değerlendirelim. Ligden çekilmeyelim görüşü çok ağır bastı. Ligden çekileceğimize faaliyetleri donduralım. Bir alt lige de insek aynı MHK, aynı TFF olacak. Benzer sorunları yaşayacağız diyenler oldu.
Futbol faaliyetlerini askıya almayı değerlendirmiyoruz: Futbol faaliyetlerini şu anda hiç askıya almayı değerlendirmiyoruz. Yurt dışında bir organizasyona girelim, şimdiden onun tohumunu atalım görüşü var. Ancak faaliyetleri askıya almak tekrar en alt kümeden başlamak demek. Bunun da üstünden gelebiliriz tabii. Bir diğer görüş ise üst üste ligde iki maça çıkmamak. UEFA’yla konuştuk ve gayriresmi görüş aldık. Seneye alt ligdeyiz ama ikinciliğimiz garanti. Avrupa’da oynayabilir miyiz? UEFA, bu konuda yetkilinin federasyon olduğunu söyledi. Bu alternatifte Avrupa’nın ne olacağı belli değil. Bu durumun mali sonuçları… Öncelikle tüm sponsorlarımıza teşekkür ediyorum. Hangi ligde olursak olalım, sponsorlarımız bize tam destek vermeye devam edeceklerini söylediler. Stadyum gelirlerinde bir sorun olacağını düşünmüyoruz. Kombine gelirinin cevabını size bırakıyorum.
Esas konu SPK: Tek sıkıntı önümüzdeki sezonun yayın gelirleri. Biz Fenerbahçeliler ve Fenerbahçeli iş adamları oradaki açığı kapatacağımızdan şüphemiz yok. Önümüzdeki sezon TFF, 2. oldunuz ama alt lige düştünüz. Sizi Avrupa’ya göndermiyorum derse Avrupa gelirimiz çöpe gider. Esas konu SPK, halka açık bir şirket olduğumuz için onlar duruma bakıyorlar. Çağrı yapmak gerekebilir. Küçük yatırımcıdan bu hisseler alınabilir. Şu an Fenerbahçe’nin borsada 80-85 milyon euro arası hissesi var. Çağrı yapıldığı taktirde herkesin gelmeyeceği net. Ben onlardan birisiyim ve hissemi bırakmam. Hatta biz gelir gider kaleminde karar bile geçebiliriz.
Ligden çekilme ertelendi: Ligden çekilme kararının üç ay sonraki genel kurula kadar rafa kaldırdık. Maçlara da U-19’la çıkmanın bir esprisi yok. O yüzden Dzeko’ya, Tadic’e, Mert Hakan’a sesleniyorum: Sahaya çıkın, ne yapacaksanız yapın ve şampiyonluğu bize getirin.
Şanlıurfa planı yapmayın: Taraftarlarımıza ‘2 Nisan akşamına kadar Şanlıurfa için plan yapmayın’ dedim. 2 Nisan akşamındayız, tekrar çağrı yapıyorum. Lütfen plan yapmayın, bilet rezerve etmeyin. Süper Kupa’yla alakalı iki opsiyonumuz var: Hiç çıkmamak veya U-19’la çıkmak. Büyüklerimizden aldığımız görüş radikal bir tepki olacaksa Süper Kupa’da olmalı görüşü. Ben de buna katılıyorum. Karagümrük maçını tarihini değiştirelim diyeceksin… Karagümrük kabul etmezse ne olur diyoruz, hallederiz diyorlar. Karagümrük’ü hallediyorsunuz, Galatasaray’ı halledemiyorsunuz öyle mi? Sen buranın amirisin, vereceksiniz kararı geçeceksiniz. 15 Mart’a kadar Süper Kupa tarihini bekleseydiniz. Lanetli midir nedir bu Süper Kupa, bir türlü dikiş tutturamadı. Avrupa’da oynayan, rakibimiz olan takımların federasyonları takvimi değiştirecek ama bizim federasyonumuz ‘ülke puanı vatan millet’ derken Süper Kupa tarihini değiştirmeyerek Fenerbahçe’nin hem şampiyonluk hem Avrupa yoluna taş koyacak. Bu maça çıkmayalım diyen o kadar çok insan var ki.
Süper Kupa’nın masraflarını karşılamak zorundasınız: Bir karar vermeliyiz. Süper Kupa’ya çıkmazsan Türkiye Kupası ve Süper Kupa’ya kalamıyorsunuz. Problem değil. Daha önemlisi 3 ay ile 1 yıl arası hak mahrumiyeti var. Herhalde bizi yakalamışken bırakmazlar. Mali açıdan çok büyük bir bedeli var mı, bilmiyoruz. Geliri yok onu biliyoruz. Bütün organizasyon için yapılan masrafları karşılamak zorundayız.
Fenerbahçe olmadan yapsınlar Türkiye Kupası’nı: Önümüzdeki sene Türkiye Kupası’na katılmamak, sizlere soracağımız üçüncü opsiyon. En az iki sezon Türkiye Kupası’na katılmama düşüncesindeyiz. Türkiye Kupası külliyen zarar. Önümüzdeki sezon yeni bir format oluyor, Fenerbahçe’siz yapsınlar o formatı.
Trabzon deplasmanına gitmeyelim: Faili meçhul olay çözülene kadar Trabzon deplasmanına gitmeyelim opsiyonu var. Bu opsiyon aklımıza yatıyor ama sadece üç puan değil altı puan eksiliyor. Yarışı etkiler. Yine U-19’la gidelim fikri var.
Yayın havuzundan keşke çıkabilsek: Beşiktaş’la hareket ederek 2011 Süper Kupası’nı en kısa sürede oynayarak hakkımızı gasp edenlerden almamız isteniyor. Yayın havuzunda çıkalım isteniyor, keşke çıkabilsek. 3 katı gelir sağlayabiliriz ama kanunen sıkı sıkıya bağlanmış bir durum. Mümkün değil.
Devletimiz hakkımızı korumak için gözümüzü kırpmayacağımızı bilmeli: Ne kadar içine çekilmek istensek de Fenerbahçe’nin siyasetle hiçbir alakası yoktur ama devletimiz, hakkımızı korumak için gözümüzü kırpmayacağımız bilmelidir. Devletimizin bu camiaya çok ciddi maddi manevi borcu vardır. Yapayalnız, tek başımıza bu terör örgütünü duvara toslattık. Fenerbahçe’ye pek çok kumpas yapıldı ama ayakta kalabilen tek kurum Fenerbahçe’ydi. Bugün benzer sınavdan geçiyoruz, dimdik ayakta durmalıyız. Ülkemize, devletimize, siyasetçilerimize bir kez daha seslenmek istiyorum, 2011’de ‘Ne şikesi memleket elden gidiyor.’ dedik, ciddiye almadınız. 2024’te nisan ayında bir kez daha hatırlatıyor ve ikaz ediyoruz, futbol üzerinden bir yapı ülkemizi kaosa götürmeye çalışıyor, bunu da Fenerbahçe üzerinden yapmaya çalışıyor. Bu sefer göz ardı etmeyin lütfen ciddiye alın.
Ali Koç’un açıklamaların ardından Yavuz Kayral, Ahmet Bulut ve Acun Ilıcalı bir konuşma yaptı. Ilıcalı konuşmasında Türk futbolunda adaletsizlik olduğunu belirtti ve bunun nedeni olarak hakemleri gösterdi. Ilıcalı yabancı hakem gelmesinin şart olduğunu söyledi. Ardından Uğur Dündar Fenerbahçe yönetiminin yetki istediği önergeyi okudu. Önerge şöyle…
1- Uygun bir tarihe ertelenmemesi ve yabancı hakem atanmaması halinde 2023 Süper Kupa mücadelesine çıkmamak veya futbol 19 yaş altı takımıyla katılmak.
2- Önümüzdeki sezondan itibaren iki sezon Türkiye Kupası’na katılmamak veya önümüzdeki iki yıl Türkiye Kupası’na 19 yaş altı takımıyla katılmak.
3- Türkiye’de futbol faaliyetlerimizle ilgili verilecek kararlardan bağımsız olarak her halükarda yurt dışı yapılanması hususunda gerekli yol haritasını belirlemek ve hayata geçirmek.
4- Futbol paydaşları dışında yapılan müdahaleler ile Türk futbolunun geldiği ve sürdürülemez nokta itibarıyla UEFA ve FIFA’nın ilgili kurullarına gerekli aksiyonların alınması için başvuruda bulunmak.
Maddeler oy birliği ile kabul edildi. Fenerbahçe yönetim kurulu alınan karar doğrultusunda oylamaya sunulan maddeleri görev süresi boyunca hayata geçirme yetkisi aldı. Kürsüye gelen Ali Koç desteklerinden dolayı kongre üyelerine teşekkür etti.