Tasarı meclisten geçti: İngiltere sığınmacıları Ruanda’ya gönderiyor

İngiltere parlamentosu sığınmacıların Ruanda'ya gönderilmesini öngören tasarıyı kabul etti. Avukatlar plana karşı çıkan sığınmacılar adına hukuki mücadeleye hazırlanıyor.

Dünya 24 Nisan 2024
Bu haber 7 ay önce yayınlandı
Fotoğraf: Shutterstock

İngiltere’de Başbakan Rishi Sunak hükümetinin en tartışmalı yasa tasarısı parlamentodan onayı aldı. Ülkedeki sığınmacıların Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya gönderilmesini öngören tasarı ezici çoğunlukla kabul gördü.

Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası ile üst kanadı Lordlar Kamarası’nın onayından geçen Ruanda’nın Güvenliği Yasa Tasarısı’na (Ruanda Planı) ilişkin yazılı açıklama yapan Başbakan Sunak şöyle dedi:

“Bu yasa tasarısının kabul edilmesi buraya yasa dışı yollardan gelirseniz burada kalamayacağınızı çok net şekilde ortaya koyacak. Şu anda odak noktamız Ruanda’ya uçuşları başlatmak ve bunu yaparken ve hayat kurtarırken önümüzde hiçbir engelin duramayacağı konusunda netim.”

Savunmasız göçmenleri tehlikeli geçişler yapmaktan caydırmak ve onları istismar eden suç çetelerinin iş modelini kırmak için sunduklarını söyleyen Sunak şöyle devam etti:

“Bu mevzuatın kabul edilmesi dönüm noktası niteliğinde. Bu sadece ileriye dönük atılmış bir adım değil, aynı zamanda küresel göç denkleminde de köklü bir değişiklik anlamına geliyor.”

Sunak pazartesi günü de Ruanda’ya yola çıkacak uçakların 2.5-3 ay arasında kalkacağını söylemişti.

İçişleri Bakanı: Avrupa’nın dayattığı tedbirleri reddediyoruz

İçişleri Bakanı James Cleverly de tasarıyı “göçmen teknelerini durdurma planında bir dönüm noktası” diye nitelendirdi:

“Ruanda’nın Güvenliği tasarısı parlamentodan geçti ve birkaç gün içinde yasalaşacak. Yasa, insanların sahte insan hakları iddialarını kullanarak sınır dışı edilmelerini engellemek için yapılan suiistimalleri önleyecektir. Bu tasarı Birleşik Krallık parlamentosunun egemen olduğunu açıkça ortaya koymakta ve hükümete Avrupa mahkemeleri tarafından dayatılan geçici engelleme tedbirlerini reddetme yetkisi vermektedir. İlk uçuşun önünü açmak için ne gerekiyorsa yapacağıma söz vermiştim. Biz de bunu yaptık. Şimdi uçuşları başlatmak için her gün çalışıyoruz.”

Tartışmalar arasında kabul edilen tasarı Kral 3. Charles’ın onayının ardından resmen yasalaşacak. Tasarının salı günü kraliyet onayını alması bekleniyor.

Öte yandan İçişleri Bakanlığı kaynakları da Birleşik Krallık’ta kalmak için yasal talepleri zayıf olan ve Temmuz ayında Doğu Afrika’ya gönderilecek ilk kafileden bir grup sığınmacıyı şimdiden belirlediklerini söyledi.

STK’lar tepkili: Acımasız ve maliyetli

Uluslararası Kurtarma Komitesi İngiltere Direktörü Denisa Delic ise tasarıya tepki gösteren sivil toplum kuruluşu (STK) liderlerinin başında geliyor. Delic pazartesi günü yaptığı açıklamada “Ruanda’nın Güvenliği tasarısının bugün kabul edilmesinden bağımsız olarak mültecileri Ruanda’ya göndermek etkisiz, gereksiz yere acımasız ve maliyetli bir yaklaşımdır” dedi ve şöyle devam etti:

“Hükümeti uluslararası hukuk kapsamındaki sorumluluklarını bir kenara bırakmak yerine bu yanlış plandan vazgeçmeye ve bunun yerine kendi ülkesinde daha insani ve düzenli bir göç sistemi sağlamaya odaklanmaya çağırıyoruz. Buna yeniden yerleştirme ve aile birleşimi gibi güvenli yolların artırılması ve sığınma hakkının korunması da dahil.”

Bu arada İçişleri Bakanlığı ilk kafileden isimlerin yer aldığı listeyi, sınır dışı edilmelerini engelleyecek başarılı yasal itirazlar sunma konusunda en az risk taşıdığı düşünülen 350 göçmene indirdi.

Tasarı neleri içeriyor?

Avukatlar Guardian’a yaptıkları açıklamada, bireysel sığınmacılar adına yasal itirazlar hazırlayacaklarını söylediler. Bu kişiler, sınır dışı edilmelerine her bir vaka bazında itiraz edebilecek ve bu da onların bir uçuş listesinden çıkarılmalarına yol açabilecek.

Tasarı gözaltında tutulan bir kişinin “Ruanda’ya gönderilmesi halinde gerçek, yakın ve öngörülebilir bir geri dönüşü olmayan ciddi zarar riski” ile karşı karşıya kalması halinde itirazlara da izin veriyor.

Göçmenlerin sınır dışı mektubu aldıktan sonraki sekiz gün içinde itirazda bulunmaları gerekiyor. Ardından İçişleri Bakanlığı’na cevap vermesi için bu kişilere birkaç gün süre tanınacak. İtiraz reddedilirse sığınma talebinde bulunan kişiye bir üst mahkemeye nihai itirazda bulunması için yedi gün süre verilecek ve mahkeme de 23 gün içinde talebi karara bağlayacak.

Ulusal Denetim Ofisi Ruanda ile varılan anlaşmanın sınır dışı edilecek ilk 300 kişinin her biri için 1.8 milyon sterline mal olacağını doğruladı.

İçişleri Bakanlığı’nda iki yıldır bu programı denetleyen en kıdemli memur olan Matthew Rycroft daha önce milletvekillerine bu programın caydırıcı bir etkisi olduğunu gösterecek kanıtlara sahip olmadığını söylemişti.

İçişleri Bakanlığı personeli, Kigali’ye gönderildiklerine dair bildirim almaktan kaçınmak isteyen binlerce sığınmacının sınır dışı işlemleri başladıktan sonra ortadan kaybolma riski bulunduğu konusunda özel olarak uyarıda bulundu.

Sunak’ın tartışmalı Ruanda planı: Neler yaşandı?

Mülteci krizine yönelik çözüm arayışında olan ülkelerden biri İngiltere. 2022 yılında ülkeye yasadışı giriş yapan mültecilerin 10 bin kilometre uzaklıktaki Orta Afrika ülkesi Ruanda’ya gönderileceğini açıklamıştı. “Mülteci sürgünü” planı da İngiltere ve dünyada eleştiri konusu olmuştu. Dönemin İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, “Süreci durdurmak ve gönderilme işlemlerini geciktirmek için girişimlerde bulunulacağını bilmekle beraber, bu girişimler beni caydıramayacak. İngiliz kamuoyunun beklentilerini yerine getirme yükümlülüğümün bilincindeyim” ifadelerini kullanmıştı.

İngiltere, doğu Afrika ülkesi Ruanda’nın hükümetiyle tartışmalı bir anlaşmaya imza atmış, Ruanda 151 milyon dolar karşılığında İngiltere’den gönderilecek sığınmacıları kabul etmeye razı olmuştu. Sığınma başvuruları değerlendirilen göçmenleri göndermek için Afrika ülkesi Ruanda ile anlaşan İngiltere, bunun Ukraynalılar için geçerli olmayacağını ifade etmişti. Dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson yaptığı açıklamada, “mültecileri göndermek için anlaştıkları Afrika ülkesi Ruanda’ya Ukraynalıların gitmeyeceğini” belirtmişti.

İlk Manş Denizi yoluyla İngiltere’ye ulaşanların sayısı 2020’de 8 bin 500 olarak kaydedilirken bu sayı 2022’de 28 bini bulmuştu.

Ülkede muhalefet, insan hakları örgütleri ile Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun tepki gösterdiği plan, Yargıtay ve Yüksek Mahkeme tarafından da yasaya uygun bulunmuştu. Sözkonusu kararın ardından Haziran 2022’de Ruanda’ya 7 kişiyi taşıyan ilk uçuş ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla durdurulmuştu. Bunun üzerine, İçişleri Bakanlığı, Yüksek Mahkemede yeni bir dava açmış, mahkeme 19 Aralık 2022’de Ruanda uçuşunun yasal olduğuna karar vermişti. Mahkeme temyiz yolunu da açık tutmuş, bunun üzerine dönemin İçişleri Bakanı Suella Braverman, geçen martta yaptığı açıklamada, yazın uçakların Ruanda için havalanacağını öne sürmüştü. Kararı Temyiz Mahkemesine götüren insan hakları savunucularının başvurusu sonucu, mahkeme 29 Haziran’da, hükümetin ülkeye yasa dışı yollarla giren düzensiz göçmenleri Ruanda’ya gönderme planının yasalara uygun olmadığına karar vermişti.

İngiltere’nin, ülkeye yasadışı yollardan giren mültecileri doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya gönderme planı için düğmeye basması ardından gönderilecekleri yönünde resmi bildirim alan sığınmacılar 2022 yılında açlık grevine başlamıştı.

Ruanda planı İngiltere'yi karıştırdı: 'Başbakan insanların hayatıyla kumar oynuyor'Ruanda planı İngiltere’yi karıştırdı: ‘Başbakan insanların hayatıyla kumar oynuyor’

İngiltere'de Ruanda yolcusu göçmenler açlık grevindeİngiltere’de Ruanda yolcusu göçmenler açlık grevinde

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.