Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Malezya’ya direkt uçuşlar başlıyor
Palm yağı ticareti sebebiyle ormansızlaşmakla suçlanan Malezya geçen yıl Avrupa Birliği'nin yaptırımına uğramıştı. Malezya bu yaptırıma çevreyi koruduklarını göstermek için "orangutan diplomasisi" ile cevap veriyor. Çevreciler ise bundan emin değil.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping geçen yılın sonunda ABD’ye gittiğinde halk en çok iki ülke arasındaki askeri iletişim kanallarının açılıp açılmayacağını değil, hayvanat bahçelerindeki pandaların Çin’e iade edilecek olmasını konuşmuştu. Öyle ki Şi Amerika’dan dönerken ABD’nin ünlü skeç programı SNL’de Biden ve bir pandanın gazetecileri cevapladığı bir skeç yapılmıştı. Çin ilişkilerinin iyi olduğu ülkelere iyi niyet göstergesi olarak ve geri almak şartıyla panda hediye ediyor. Şimdi bu yöntemi Malezya uygulayacak gibi görünüyor, ama o panda değil orangutan hediye edecek.
Malezya palm yağı satan alan ülkelerin hissettiği çevresel endişeleri gidermek için “orangutan diplomasisi” stratejisini devreye sokuyor. Bu Güneydoğu Asya ülkesi pizza ve bisküviden tutun ruj ve şampuanlara kadar süpermarkette ambalajlı satılan ürünlerin yarısından fazlasında bulunan palm yağında dünyanın ikinci üreticisi. Ancak palm yağına olan yoğun talep nedeniyle çevreciler Malezya ve Endonezya’da büyük bir ormansızlaşma yaşandığıyla ilgili endişelerini dile getiriyor.
Ülkenin Plantasyon, Endüstriler ve Emtia Bakanı Johari Abdul Ghani sosyal medyadan ülkenin “palm yağı konusunda saldırgan bir tavır sergilemeyeceğini söyledi ve “Aksine dünyanın geri kalanına Malezya’nın palm yağı üreticiliğinin sürdürülebilir olduğunu ve ormanların korunması konusunda kararlı olduğumuzu göstermemiz gerekiyor” dedi.
Bakan Malezya’daki orangutanların Avrupa Birliği, Çin ve Hindistan gibi ticari müttefiklere verilmesinin “Malezya’nın biyolojik çeşitliliğin korunmasına destek verdiğini küresel topluma kanıtlama” amacı taşıdığını söyledi ve stratejilerini Çin’in panda diplomasisine benzetti.
Ghani palm yağı şirketlerinden Malezya’da vahşi yaşamın korunmasına yardımcı olmalarını ve STK’ların teknik uzmanlığına başvurmalarını istedi. Malezya’nın birdenbire böyle bir karar almasında geçen yıl ormansızlaşmayla bağlantılı ürünlere ithalat yasağı getiren Avrupa Birliği’nin etkisi oldu. Malezya yasak kararını zamanında “ayrımcılıkla” suçlamıştı.
Borneo adasına özgü olan Borneo orangutanı uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından kritik tehlike altında olan türler arasında. Çevreyi koruma grubu WWF’ye göre 100 yıl önce 230 bin orangutan olduğu tahmin ediliyor. Şimdiyse Borneo’da orangutan nüfusunun yaklaşık 104 bin 700, Sumatra orangutanı nüfusunun ise 7500 olduğu düşünülüyor.
Vahşi yaşamı koruma grupları Malezya hükümetinden türlerin korunması konusundaki kararlılığını başka yollarla kanıtlamasını istiyor. Neden böyle olduğunu Çin’in yürüttüğü panda diplomasisinin sonuçlarından anlamak mümkün. Zira Çin’in hediye ettiği pandalara Çin kadar iyi bakılamadığı görülüyor. Pandaya sahip ülkelerde bu canlıların yaşadığı sağlık sorunları son bir yıldır çok sık gündeme geliyor. Nitekim Çinliler panda diplomasisinin terk edilmesini istiyor.
Malezya Vahşi Yaşama Adalet grubu “Orangutan diplomasisinin bu sorunu ele almak için birçok seçenekten biri olduğunu anlıyoruz ama AB ile ilişkileri düzeltmek için alternatif önlemleri araştırmak da önemli” dedi. Orangutan diplomasisi için kapsamlı bilimsel ve yasal araştırmalar gerekeceğini söyleyen STK sözcüleri “Atılacak en önemli adım orangutanların doğal yaşam alanı olan ormanların korunması. Orangutan diplomasisi için fon harcanacağına bu primatları evlerinde koruma çabasına girişmeliyiz” dedi.
Malezya Primatoloji Derneği’nin bilim danışmanı Dr. Felicity Oram “Panda diplomasisi ikonik bir türün başarılı bir şekilde korunmasını ve bu koruma çabalarının finanse edilmesine önayak olmuş olsa da Malezya vahşi hayvanların habitatlarını koruma imkanına sahip” dedi.