Cannes 2024: Festivalin Z raporu!
Usta sinemacı George Miller'ın 'Furiosa, Bir Mad Max Destanı' Cannes Film Festivali'nde yarışma dışı gösterildi. Serinin bir önceki filmi de Cannes'da gösterilmiş altı Oscar almıştı. Bu filmin de şimdiden Oscar'a göz kırptığı söylenebilir.
Cannes Film Festivali büyük bütçeli popüler filmleri yarışma dışı göstererek daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmayı hedefliyor ve bunda da başarılı oluyor. İlki 1979 yılında çekilen, daha sonra 1981, 1985 ve 2015’te devam filmleri yapılan Mad Max serisinin sinema tarihinde önemli bir yeri var. Serinin dördüncü filmi ‘Mad Max, Fury Road’ da 2015 yılında Cannes’da gösterilmiş ve daha sonra dünya çapında 380 milyon dolar gişe geliri elde etmiş, arkasından da altı dalda Oscar ödülü kazanmıştı.
2024 yapımı George Miller imzalı ‘Furiosa, Bir Mad Max Destanı / Furiosa: A Mad Max Saga’ beş bölümden oluşan, 148 dakika uzunluğunda üstün bir yapım. Einstein’ın nükleer silahların tehlikesine dikkat çekmek için “Üçüncü Dünya Savaşı’ında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum, ama dördüncü Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum” dediği söylenir.
Öykü tam bu açıklamaya uygun distopik bir dünyada geçiyor. Nedeni iklim değişikliği mi, salgın hastalıklar mı bilinmiyor ama dünya barbarların söz sahibi olduğu, yaşanmaz bir yer olmuş, çeteler birbirleriyle savaşıyorlar. Uçsuz bucaksız çölde yiyecek bulunabilen bir kale, bir silah fabrikası ve yakıt üretilen bir kent var. Bu mekanları ele geçirenler hayatta kalma şansına sahip. Film dördüncü bölümde izlediğimiz Furiosa’nın küçük bir kızken kaçırılmasını, köleliği kabul etmeyip bir erkek gibi giyinerek 15 yıl içinde üstün br savaşçıya dönüşmesini ve intikamını almasını anlatıyor.
Kalabalık bir oyuncu kadrosunun yanı sıra binlerce figüranla çekilen sahneler, olağanüstü dekorlar ve kostümler, dev bir kamyon başta olmak üzere tuhaf araçlar, filme büyük katkıda bulunuyor, bütçesi ve ne kadar zamanda çekildiği ile ilgili bir bilgi yok ancak belli ki çok para ve emek harcanmış. Filmin başındaki ve ortalarındaki iki takip sahnesi ise görülmeye değer. Furiosa’nın çocukluğunu ve yetişkinliğini canlandıran Alyla Browne ve Anya Taylor-Joy’un performansları da çok iyi. Tek sorun çok baskın ses tasarımı nedeniyle bazen anlaşılamayan diyaloglar.
‘Furiosa, Bir Mad Max Destanı’ oldukça karanlık ve depresif birkaç yarışma filminden sonra farklı bir tat verdi. Oscar Ödülleri’nde özellikle teknik dallarda adından söz ettirebilir.
İranlı yönetmen Mohammad Rasoulof’un gizli yollardan İran’ı terk ettiği ve bir Avrupa ülkesinde olduğu haberi geldi. Cannes’a gelip filminin galasına katılacağı konusunda henüz bir bilgi yok. Sekiz yıl hapse mahkum edilmesinin nedeninin de “Kutsal İncirin Çekirdeği” filminde kadınların başörtüsüz oynaması olduğu söyleniyor. Bir başka ilginç haber de Rasoulof’un İran’ın en tanınmış yönetmenlerinden biri olmasına karşın şimdiye kadar hiçbir filminin ülkesinde gösterilememiş olması.
Bu yıl Festival’in ana yarışmasında Rasoulof’un yanı sıra Ali Abbasi’nin Donald Trump’un gençlik yıllarını anlattığı ‘Çırak / The Apprentice’ adlı filmi de var. İran sinemasının sansürden korunmak için metaforlara sarıldığı dönemin 2022 Eylül’ünde başörtüsü takmayan Mahsa Amini’nin öldürülmesinden sonra sona erdiği ve daha cesur filmlerin ortaya çıktığı yorumları yapılıyor.