‘Faiz artışı duracak’ beklentisi arttı, Bitcoin 10 ay sonra yeniden 30 bin doları aştı
Arjantin'in 'deli'si Milei kendi deyişiyle ekonomiyi ayağa kaldırmak için kamu harcamalarını kısıyor, yatırımları durduruyor. Yoksulların ve evsizlerin beslendiği aşevleri kemer sıkmadan payını alıyor. Ancak Milei 'Bu tutarsa ekonomi canlanır' diyor.
1989’un mayıs ayının ilk günleri. Rio de Janeiro’dan kalkan uçağımız Buenos Aires’in uluslararası havalimanı Ministro Pistarini International Airport’a iniş için alçalıyor. Tatil için yollara düşen eşim ve ben çok çok heyecanlıyız. Yıllık enflasyonu yalnızca yüzde 75 olan bir ülkeden gelip enflasyonu yüzde 300’ü geçen yani bizimkinin dört katı olan bir ülkeyle tanışacağız.
Yolculuğumuzun çıkış noktası olan San Fransisco’dan gecesi 50 dolara otel rezervasyonumuzu yaptırdığımız için de rahatız. Gümrükten gecikmesiz ve sorunuz geçiyoruz. Biniyoruz bir taksiye otelimiz Bizonte’ye gitmek için.
Yolda şoförümüzle sohbet ediyoruz. Öğretmenmiş, maaşıyla geçinemediği için geceleri taksi şoförlüğü yapıyormuş. Yüksek enflasyonlu bir ülkeden gelen bizler bile acıyoruz haline. Arjantin’in halinin Türkiye’den kötü olduğunda görüş birliğine varıyoruz eşimle. Otelin önünde inerken de bizim için bile hayli “düşük” olduğunu düşündüğümüz bir taksi ücreti ödüyoruz.
Ertesi gün “Buenos Aires kazan biz kepçe” yollara düşüyoruz. Hazırlıklıyız. Gezilmedik görülmedik yer bırakmayacağız şehirde. Koymuşuz dolarları cebimize yemek, alışveriş, her şey ucuz geliyor. Dolarları koymuşuz derken de binlerce doları kast etmiyorum, Arjantin bütçemiz 500 doların biraz üstünde.
Ülkenin o dönemki para birimi Austral. Harcadıkça dolar bozduruyoruz banka şubelerinde Australleri cebimize koyuyoruz. Karaborsada fiyat daha yüksek ama dilini izini bilmediğimiz bir ülkede ona cesaret edemiyoruz.
Bir sabah otelden çıkışta resepsiyonda dolar bozdurmak istiyoruz. Veriyoruz dolarları alıyoruz Australleri. Ama verdikleri para üstünde Austral yazan zımpara kağıdı kağıdı sanki. Hemen iade edip otelin yanı başındaki banka şubesine yöneliyorum. Paramı bozduruyorum ve hemen her gün görüştüğüm için arkadaş olduğum şube müdürüne beni kandırmaya çalıştıklarını ama yutmadığımı anlatıyorum. Adamın önce yüzü kararıyor sonra gülmeye başlıyor. Meğer hikayenin aslı başkaymış. Hükümet yüksek enflasyon nedeniyle o kadar çok para basıyormuş ki bir süre sonra bunun için İsviçre’den kağıt ithalinin çok pahalıya geldiğini fark etmişler. Çareyi komşuları Şili’den kağıt yongasından imal edilmiş kağıt ithal etmekte bulmuşlar. Bu kağıtlardan bastıkları paraları da tedavüle çıkarmışlar. Bize de o sabah otelin resepsiyonunda o paralardan bir kısmı tesadüf etmiş. Şimdi ne yapıyorlar bilmem ama bu olayın 35 yıl önce yaşandığı düşünüldüğünde baskı teknolojilerindeki gelişme nedeniyle ağaç yongasından imal edilmiş kağıda bile daha kaliteli para basılmasının mümkün olduğu söylenebilir.
Arjantin’in tarihi hep ekonomik çalkantılarla dolu. Ülke petrol rezervleriyle büyük tarım potansiyeliyle ekonomik anlamda hep iddialı olmuş. Ağırlıklı Avrupa’dan olmak üzere göç almış, nüfusu büyümüş, ekonomi canlanmış ancak sıkıntıları hiç bitmemiş. Kimi kez yüzde 30’lara varan ekonomik daralmalar yaşamış ama 1913’de dünyanın en zengin 10 ülkesi arasına girmeyi başarmış. Ardından önemli bölümünde efsanevi lideri Juan Peron’un ve ardından adına şarkılar yazılan karısı İsabet Peron’un yönetimde olduğu bir dönem gelmiş. Ülke o dönemi ekonomik bakımdan nispeten sıkıntısız geçirmiş. Ancak 1976’da Eva Peron’u devirip iktidara geçen askeri cunta yalnızca dört yıl sonra gemiyi karaya oturtmayı başarmış ve ardından da Arjantin dünyanın ikinci en yüksek enflasyonunun yaşandığı, devasa kaynakların kötü yönetim yüzünden heba olduğu bir ülke haline gelmiş. O dönemde başlayan sıkıntılar kısa aralıklar hiç bitmeden devam ediyor, çözüm vaadiyle gelen hükümetler başarısız oluyor tahvillerini satın alan akbaba fonlara vadesinde ödeme yapamayan ülkenin savaş gemisine bile New York limanında alacaklılar el koyabiliyor.
ARJANTİN EKONOMİSİ SIKINTIDAN HİÇ KURTULAMADI
(Ekonomi kısa aralıklarla hep küçüldü %)
Yine sıkıntılı geçen ve IMF ile yapılan anlaşmanın bile ekonomisini düze çıkartamadığı yılların ardından Arjantin’de 2023’ün Aralık ayında yeni bir dönem başladı. Türkiye’nın başta enflasyon olmak üzere ekonomik sıkıntıları nedeniyle benzetildiği ülke yaklaşık beş aydır farklı bir deney yaşıyor. Seçimler öncesi dillendirdiği Merkez Bankası’nı kapatma, ülkenin para birimi pesodan vazgeçerek Amerikan dolarına geçme gibi planlarından artık bahsetmekten vazgeçen yeni başkan Javier Milei insanların yaşamını da önemli ölçüde değiştirmiş bulunuyor.
The Wall Street Journal gazetesinde yer alan habere göre gelişmelerden ilk ve en olumsuz şekilde etkilenenler benzer durumdaki her ülkede olduğu gibi emekliler. Arjantin’in kendisini anarko-kapitalist olarak adlandıran, ‘deli’ lakaplı başkanı Javier Milei’nin beş ay önce ekonomik şok terapisini başlatmasından bu yana emekli Angélica Galiazzi Arjantinli kimliğini sarsan bir karar almış: Dünyanın ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre kişi başına 46,93 kilo ile en çok sığır eti tüketilen ülkesinde sığır eti yemekten vazgeçmiş.
Evde biftek pişirmenin yüzyıllardır süren bir yaşam biçimi olduğu ülkede aylık 200 dolar emekli maaşıyla sığır etinin çok pahalı hale geldiğini anlatmış Galiazzi gazetenin muhabirine ve otobüse binmenin, hatta tansiyon ve kolesterol haplarını satın almanın da artık kendisi için çok pahalı olduğunu söylemiş.
“Gerçekten stres altındayım,” demiş 82 yaşındaki Galiazzi, artık bir haftalık öğünlere yaydığı daha ucuz domuz eti dilimleri satın alıyor. “Emekli maaşıyla ancak karnımı doyurabiliyorum.”
Milei’nin Aralık ayında göreve geldiğinde vaat ettiği ve arkasından da hayata geçirmek için kolları sıvadığı serbest piyasa devrimi Arjantin’de derin ekonomik acılara neden oluyor. Katolik Üniversitesi’ne göre Arjantinlilerin yaklaşık yüzde 60’ı şu anda yoksulluk içinde yaşıyor. Milei göreve geldiğinde yani aralık ayında bu oran yüzde 44 idi. Devletin küçültülmesi hamlesi bazı kamu kurularının kapatılarak binlerce kişinin işine mal olmuş. Tasarruf gerekçesiyle kamu yatırımlarının yüzde 90’ı durdurulmuş. İnşaat sektöründe yaprak kımıldamıyor. Sığır eti ihracatı 1967’den bu yana en yüksek düzeye ulaşmış. Sığır eti ihracatındaki patlamanın nedenleri arasında Arjantin para biriminin aşırı değer kaybı nedeniyle ihraç mallarının ucuzlaması da var. İç tüketim ise Biyoekonomi Bakanlığı’na göre 2021’in ortalarından bu yana, işin ticaretini yapanlara göre ise son on yılların en düşük düzeyine gerilemiş.
Milei ekonomik revizyonunun dünyanın en yüksek enflasyonuyla harap olmuş bir ülkeye refahı geri getirmek için gerekli olduğunu söylüyor. Eksantrik kişiliği ve şok edici çözümleri Elon Musk, Peter Thiel ve CNBC’ye nihai bir ekonomik iyileşme görme umuduyla Arjantin hisse senetlerini satın aldığını söyleyen spekülatör Stanley Druckenmiller gibi milyarderlerin büyük ilgisini çekti.
Başkan Milei uyguladığı programın bugün itibarıyla hayli acı olan sonuçlarına rağmen hep iddialı. Bunu da kısa süre önce katıldığı hep konferansta “150 yıldır ilk kez, Tanrı’nın bize verdiği tüm bu armağanları refah vaadine dönüştürecek koşulları yaratıyoruz” diyerek gösterdi. Değişiklikleri gerçekleştirmek kolay olmuyor ancak hükümet ve birçok ekonomist en kötü günlerin geride kaldığına inanıyor.
Geçen salı açıklanan 2024 Nisan enflasyonu Mart ayına göre 2,2 puan düşüşle yüzde 8,8 oldu ama yıllık bazda 289,4 ile dünyanın zirvesinde oturmaya devam ediyor. Hükümet ilk çeyrekte, enflasyonu körükleyen kontrolsüz para basımını durdurarak 16 yıl sonra ilk kez mali fazla verdi. Bu da ülkenin taş gibi düşen para birimi pesonun nispi bir istikrara kavuşması sağladı. Uluslararası Finans Enstitüsü’ne göre, merkez bankası rezervleri hala kritik derecede düşük olsa da, hükümet son aylarda yaklaşık 12 milyar dolar biriktirdi. Gelişmekte olan piyasalara odaklanan Washington merkezli danışmanlık şirketi Centennial Group ekonomistlerinden Arjantinli Claudio Loser “Tünelin sonunda ışığı görüyorum” diyor.
Milei geçen yıl Arjantin son ekonomik kriziyle boğuşurken göreve geldi. Uluslararası piyasalardan borçlanamayan bir önceki hükümet bütçe açığını kapatmak için para basarak enflasyonu körükledi ve peso değerinin yüzde 90’ını kaybetti. Para birimi ve fiyat kontrolleri pirinç ve kahve gibi temel ürünlerin kıtlığına yol açtı ve otomobil üreticileri malzeme ithal etmek için gereken doları bulamadıkları için üretimlerini durdurdu.
Kendisini özgürlükçü olarak tanımlayan ateşli ekonomist, 2024’ün ilk çeyreğinde devletin giderlerini, büyük ölçüde eyaletlere kaynak aktarımlarını ve kamu yatırımlarını durdurarak, çalışanların ve emeklilerinin maaşlarını enflasyon oranında artırmak yerine sabit tutarak yüzde 40 oranında azalttı.
Ekonomistler, ülkede “sulandırma” olarak bilinen ücretlere enflasyonun çok altında ya da hiç zam yapmama taktiğinin sürdürülmesinin, enflasyon düştükçe daha zor hale geldiğini söylüyor. Bu durum özellikle yaşlıları zor durumda bırakıyor. Hükümet bu nedenle de temmuzdan itibaren emekli maaşlarını her ay enflasyon oranında artırmayı kabul etti.
Kanada Uluslararası Yönetişim İnovasyon Merkezi’nde kıdemli araştırmacı ve Uluslararası Para Fonu’nun eski yönetici direktörlerinden Hector Torres’e göre bu strateji sınıra ulaştığı için artı sürdürülebilir olmaktan çıktı.
Ekonomistlere göre ekonomiyi canlandıracak daha geniş kapsamlı değişiklikler yapılmadığı takdirde hükümetin son dönemde elde ettiği bütçe fazlasının sürdürülebilmesi mümkün değil. Ancak Milei ekonomistlerin yüksek vergiler ve hükümet düzenlemeleriyle tıkanmış bir ekonomiyi gerçekten döndürmek için çok önemli olduğunu söylediği önlemleri alması için gerekli yasaları çıkaracak bir güce ulaşmış değil.
Milei, Senato’nun önümüzdeki haftalarda bazı kamu şirketlerinin özelleştirilmesini sağlayacak, çalışma yasalarındaki kısıtlamaları azaltacak ve geçen yıl kaldırılan gelir vergisini geri getirerek devletin gelirlerini artıracak 230 maddelik bir yasa tasarısını onaylamasını umuyor. Bu tasarı Milei’nin çok az desteğe sahip olduğu Kongre’de sert muhalefetle karşılaşan 660 maddelik orijinal yasasının kısaltılmış bir versiyonu.
Milei yönetimi tasarının onaylanmasının yatırımcılara kendisinin uzun süredir “siyasi kast” olarak azarladığı muhalefetle birlikte çalışarak iş dostu reformları hayata geçirebileceğinin sinyalini vereceğini umuyor.
Arjantin’de yaklaşık 318 milyon dolar yatırımı bulunan New York merkezli yatırım fonu yönetim şirketi Global X’in kıdemli portföy yöneticisi Malcolm Dorson “Bu hayati önem taşıyor. Test edilen Milei’nin diğer partilerle müzakere etme ve ittifaklar kurma becerisidir” diyor.
Ancak ekonomistlere göre herhangi bir ekonomik toparlanma, bir önceki solcu yönetim tarafından ülkeden döviz kaçışını önlemek için yürürlüğe konan karmaşık döviz kontrol sisteminin de eninde sonunda kaldırılmasını gerektirecek.
Yetkililer döviz kontrollerinin yatırımları caydırdığını ancak dolar talebini karşılayacak rezerv bulunmadığı için şimdilik kaldırılamayacağını söylüyorlar. Londra merkezli danışmanlık şirketi Oxford Economics’te Arjantin’i yakından takip eden Sergi Lanau,”Kontrolleri kaldırmanın dolara yönelik bastırılmış büyük talebi serbest bırakacağını biliyorlar. Bu nedenle yapamazlar” diyor.
Yetkililer kontrolleri kaldırmak için 15 milyar dolar daha rezerve ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Bu fonların bir kısmının ülkenin en önemli ihracat gelirlerinden olan soya fasulyesinin hasadından gelmesi bekleniyor.
Ancak ekonomistler Arjantin’in büyük olasılıkla yeni kaynak için daha birkaç yıl önce büyük bir kurtarma paketine imza attığından daha cimri davranacak olan IMF’nin kapısını çalacağını söylüyor. Arjantin’in 2018’de yaşadığı döviz krizi nedeniyle IMF’ye yaklaşık 44 milyar dolar borcu var. Kamuoyu anketleri Milei’nin hâlâ Arjantinlilerin çoğunluğunun desteğine sahip olduğunu göstermekle birlikte insanlar durgunlukla boğuşurken hükümete güven de azalmaya başladı.
Carolina Segovia yoksullar ve evsizlere hizmet verdiği aşevi için gerekli yiyecekleri Milei’nin iktidara gelmesinden sonra kapatılan Sosyal Kalkınma Bakanlığı’ndan alırdı. Artık 1950’lerde Peronist politikaların onlarca yıllık sosyal desteklerini başlatan first lady Evita Peron’un duvar resminin bulunduğu bir binada olan Sosyal Kalkınma Bakanlığı başka bakanlıklarla birleştirilip ortadan kaldırıldığından işi şimdi daha zor. Segovia Sosyal Kalkınma, kültür, eğitim ve çalışma bakanlıklarının birleştirilmesiyle kurulan Beşeri Sermaye Bakanlığı döneminde aşevi için gıda maddesi alabilmek için pazarda ikinci el elbise satıyor. T- shirtten 50 sent, ceketten beş dolar, blue jeanden ise iki dolar kazanıyor. Yeterli sayıda elbise satabilirse ise aşevi için birkaç çuval patates ve bir miktar sos alabildiğini söylüyor. “Eskiden açlık vardı, şimdi daha da arttı” diyor.
Bütçeden aslan payını alan bunun bir kısmını aşevlerine aktarma konusunda hayli cimri davranan Beşeri Sermaye Bakanı Sandra Pettevelo ülkede muhafazakar TV ve gazetelerde çalışmış eski bir basın mensubu. Daha sonra başkent Buenos Aires’te siyasete atılıp zaman içinde sağcı bir partinin genel başkan yardımcılığına kadar yükselmiş. Ardından da geçen yılın aralık ayında Milei tarafından Beşeri Sermaye Bakanı yapılmış. Çıktığı ilk televizyon programında da uyguladıkları politikaları protesto etmek için sokakları kapatanlara barınma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için sağlanan devlet desteğinin kesileceğini açıklamış.
Başı şu sıralar aş evleriyle fena halde dertte. Aşevleri Sandra Pettevelo’yu bakan olduktan bu yana kendilerine devletin verdiği gıda maddelerinin miktarını azaltmakla suçluyor. Milei’nin gözde bakanı da bir sendikanın 1 şubatta yaptığı protesto gösterisi sırasında sokağa indi ve aç olan herkesin karnını kendi cebinden doyuracağını açıkladı. 5 Şubatta bakanlığını önünde Sandra Pettevelo ile görüşmek isteyenler çok uzun ve kalabalık bir kuyruk oluşturdu. Ancak başkan günlerde ortalarda ülkede uygulanan kemer sıkma politikasına karşılık fiyatı 40 bin euro olan Hermes Birken çantasıyla boy göstermekten kaçınmayan bakan o gün “Açlık kuyruğu” olarak adlandırılan eyleme katılanlarla görüşmeyi kabul etmedi.
Milei’nin destekçilerinden bazıları da bıkmış durumda. Córdoba’nın muhafazakar tarımsal merkezindeki Los Surgentes’in belediye başkanı Gabriel Pellizzon kasaba sakinlerinin çoğunun yüksek elektrik faturalarını ödemekte zorlanırken bile Milei’nin değişikliklerini desteklediğini söylüyor. Ancak halkın artık daha pahalı olan dana köftesi yerine tavuk burger ile yetindiğini de anlatıyor.
Ancak hükümetin çiftçilerin üretimi azaltmasına eden olduğunu iddia ettiği soya fasulyesi ihracatından alınan vergileri kaldırmasını istiyor Ancak bu pek mümkün değil çünkü Arjantin son yıllarda soya fasulyesi ihracatında dünya şampiyonluğunu Brezilya’ya kaptırmış olsa da buradan gelen para Hazine’ye önemli miktarda katkıda bulunuyor. Ayrıca Milei’nin tüm harcamalardaki kesintileri azaltsa da itiraz etmeyeceğini söylüyor. “Toplum hala onu destekliyor. Ama ona biraz durmasını söylerdim çünkü insanlar açlıktan ölüyor” diyor Pelizzo.