Daron Acemoğlu: Türkiye’de kurumsal bir çöküş var
Kafanızın içinde dönüp duran iç sesinizin söylediklerini bir düşünün. Akşam yemeğinde yapmayı düşündüğünüz ama kendinize sakladığınız o belden aşağı şaka; en iyi arkadaşınızın yeni sevgilisi hakkındaki dile getirmediğiniz izleniminiz...
Bunlar şimdiye kadar sadece kendinizin bildiği gizli saklı düşüncelerdi. Artık öyle değil!
Texas Üniversitesi’nden bilim insanlarının Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan bir çalışmasında araştırmacılar, beyindeki farklı bölgelere kan akışını ölçen fMRI taramalarını analiz ederek insan deneklerin özel düşüncelerini tercüme edebilen bir yapay zeka tanımladılar.
Yapay zeka fMRI ile elele verince kişinin hayali konuşmasını gerçek konuşmaya dönüştürebildi ve deneklere sessiz filmler gösterildiğinde, ekranda neler olup bittiğine dair nispeten doğru açıklamalar üretebildi. Korkarım artık fanteziler de elden gitti! Bu yapay zeka yaygınlaşırsa artık ne eşinizle seks yaparken başka birini düşünebileceksiniz, ne iş toplantısının ortasında masanın diğer ucundaki kişinin iç çamaşırı hakkında hayal kurabileceksiniz, ne kahve servisi yapan garsonun cinsel kimliği üzerine atıp tutabileceksiniz demektir.
Cinsel fantezilerin psikolojisi ve ilişkilere etkileri oldukça karmaşık bir konu. Aslında her fantezi üç kategoriden birine giriyor. Kendimize sakladıklarımız, seks sırasında şehveti artırmak için eşimizle paylaştıklarımız ve gerçek hayatta denemek istediklerimiz.
Tabii ki fanteziler genellikle kişinin hayal gücü, deneyimleri ve iç dünyasının bir yansıması. Ancak düşündüğünüz her fanteziyi de gerçek hayatta denemek istemeyebilirsiniz. Yine de cinsel fanteziler, kişinin kendini keşfetme sürecinde önemli bir rol oynuyor. Özellikle cinsel kimlik ve cinsel benlik algısı üzerinde etkili olabiliyor veya stresle başa çıkmak, rahatlama sağlamak ve zihinsel olarak dinlenmek için kullanılabiliyor, hatta günlük yaşamın zorluklarından kaçış sağlayabiliyor. Bir ilişkiye çeşitlilik ve heyecan getirebiliyor.
Uzmanlar eşlerin birbirlerinin cinsel fantezilerine karşı empati göstermesi ve anlayışlı olmasının ilişkideki uyumu artırabildiğini söylüyor. Cinsel fantezilerin kişiye özgü olduğunu ve herkesin farklı fantezi dünyalarının olduğunu unutmamak lazım. Her iki eşin de rahat hissettiği ve sınırların olduğu bir ortamda cinsel fantezilerin paylaşılması, ilişkinin sağlığı açısından önemli. Ancak, bu her zaman çok kolay değil. Özellikle eşler arasında açık iletişim olmadığı takdirde, fantezilerin ortaya çıkması ilişkide sorunlara yol açabiliyor. Dünyaca ünlü bir sinema yıldızını hayal etmesi başka, yan komşuyu hayal etmesi başka. Sakin, ılımlı eşinizle gayet durağan bir cinsellik yaşarken onun gerçekte aklından geçen fırtınaları öğrenince şok olmak da mümkün.
Yapay zekanın fMRI sistemi ile bu düşünceleri okumasına gelince. Belki de yapay zeka, bu konuda bir nevi “kibarlık modu” geliştirmeli. Mesela, birinin aklından geçen en utanç verici seks fantezilerini okuduğunda, “Bir dakika, bu bilgiyi saklayıp asla kullanmayacağım” diyebilmeli. İşte o zaman hem teknoloji hem de mahremiyet arasında bir denge sağlanabilir. Hatta daha da iyisi, hangi durumlarda mahremiyetin ihlal edilebileceğinin etik kurallarını tam olarak belirleyen bir tür “mahremiyet protokolü” geliştirilmesi gerekebilir. Mesela bu çok özel verilere şifrelenme zorunluluğu getirilebilir, böylece sadece yetkilendirilmiş kişiler fantezinize ulaşabilir. Yalnız bu seferde eşinize şifreyi vermezseniz yine kıyamet kopabilir. En iyisi anonimleştirme. Yani fantezi yapay zeka tarafından anlaşıldığı anda, kimin fantezisi olduğu bilgisi hemen oracıkta silinmeli. Ancak böyle gerçek bir gizlilik politikasından bahsedilebilir. Hatta Yapay zeka, insanların iç seslerini analiz ederek moda trendleri oluşturabilir. “2025’in İç Ses Renkleri: Pastel Düşünceler ve Neon Fikirler” gibi bir moda koleksiyonu bile olabilir! İnsan iç sesini ifade etmek için emoji kullanımı yaygınlaşabilir. Yapay zeka, iç sesimizi anladıkça, duygularımızı ifade etmek için yeni iç ses emoji’leri tasarlayabilir. “Kafamda düşünceler patlamak üzere 💥 gibi!
İnsan iç sesini okuyabilen yapay zeka, beyne takılan chip derken, insanların beyni hatta fantezileri kontrol edilebilir mi? Bu soru üzerine yapılan bilim kurgu filmleri ve kitapları artık gerçek hayata daha da yakın. Belki de gelecekte “fanteziler yapay zekadan nasıl gizlenir” konulu araştırmalar yapılacak.