FIBA Kadınlar Asya Kupası’nda şampiyon Çin!
Çinli elektrikli otomobil üreticisi BYD'nin mini modeli Seagull (Martı) batılı rakip üreticileri ve politikacıları titretiyor. Titreten elektrikli aracın kendisi değil, fiyatı ve dünyadaki yerel otomobil endüstrilerini altüst etme potansiyeli.
Covid 19 salgını sonrası giderek vites yükselten Çin ekonomisi dünyanın hemen her ülkesini ucuz ihraç ürünleriyle işgal ediyor. Çin istilasından bu ülkeden yapılan ithalata yüksek oranlı vergiler koyan ABD bile kurtulamıyor ve sürekli önlem paketleri açıklıyor. ABD Başkanı Joe Biden bunlardan geçen ayın ortalarında açıklanan sonuncusuyla ABD’li üreticileri ucuz ithalattan korumak korumak amacıyla Çin yapımı elektrikli araçlarda ek gümrük vergisini yüzde 25’ten yüzde 100’e çıkaracağını duyurdu. Yeni düzenlemeyle lityum pillerde vergi yüzde 7,5’ten yüzde 25’e, kritik minerallerde yüzde 0’dan yüzde 25’e, güneş pillerinde yüzde 25’ten yüzde 50’ye ve yarı iletkenlerde yüzde 25’ten yüzde 50’ye yükselecek.
Haftanın son günü Çin’den ithal edilen araçları yönelik bir ek vergi de Türkiye’den geldi. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre Çin’den ithal edilen elektrikli otomobiller için uygulanan yüzde 40’lık ek vergi hibrit dahil tüm yakıt tiplerindeki araçlara uygulanacak. Vergi miktarı 7,000 dolardan az olamayacak. Türkiye’nin aldığı kararın nedeni Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasına göre yerli üretimin iç pazarda düşen payını yükseltmek ve korumak, yurtiçinde yatırım ve üretimi teşvik etmek.
Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) olan ülkeler dışından gelecek elektrikli araç ithalatını geçen yılın sonlarına doğru yaptığı düzenlemelerle neredeyse imkansız hale getiren Türkiye şimdi de Çin’den yapılacak elektrikli dışındaki tüm yakıt tipindeki araçların gelişini iyice zorlaştırıyor.
ABD’de yüksek olduğu ifade edilen vergi nedeniyle çok az sayıda Çin malı elektrikli otomobil satılıyor. Ancak vergi duvarlarının alçaltılması durumunda tehlikenin büyük olduğu konusunda herkes hemfikir. Nitekim son dönemlerde hangi batılı televizyona, gazeteye ya da internet sitesine bakılsa küresel otomotiv endüstrisinde önemli bir değişikliğe neden olacağı öne sürülen bir gelişmede bahsediliyor. Uzmanlara göre Çin’de geçen yıl üretilmeye başlanan Seagull adlı küçük ancak düşük fiyatlı elektrikli otomobil özellikle Amerikalı otomobil üreticilerini ve politikacıları titretiyor. Titreten elektrikli aracın kendisi değil, fiyatı ve dünyanın dört bir yanında yerel otomobil endüstrilerini altüst etme potansiyeli.
Dünyanın ikinci büyük elektrikli otomobil üreticisi BYD tarafından geçen yıl piyasaya çıkartılan araç Çin’de yaklaşık 12.000 dolara satılıyor, ancak iyi bir sürüşe sahip ve üç kat daha pahalı ABD elektrikli araçlarına rakip olacak bir işçilikle üretilmiş. Daha kısa menzilli bir versiyonun fiyatı ise 10.000 doların altında. Çin’den ithal edilen araçlara uygulanan gümrük vergileri ve getirileceği açıklanan son ek vergi Seagull’u şimdilik Amerika dışında tutacak ve ithal edilmesi halinde muhtemelen 12 bin doların hayli üstünde bir fiyata satılacak.
Ancak Çin’in hızla düşük fiyatlı elektrikli araç üretmeye başlaması küresel otomobil endüstrisini Japon üreticilerin 1970’lerdeki petrol krizi sırasındaki parlayışından bu yana görülmemiş şekilde sarsabilir. Uzmanlar açılımı “Hayallerinizi İnşa Edin” olan BYD’nin ABD otomobil endüstrisi için kabus olabileceğini söylüyor.
Philadelphia yakınlarındaki AutoForecast Solutions’ın başkan yardımcısı Sam Fiorani “Rakip olarak onları önemsemeyen etmeyen herhangi bir otomobil şirketi bu araç pazara girdiğinde kaybedecektir” dedi. Fiorani’ye göre BYD’nin ABD pazarına girip girmeyeceğini değil ne zaman gireceğini konuşmak gerekiyor. ABD’li politikacılar ve otomobil üreticileri Çinli elektrikli araçları şimdiden ciddi tehdit olarak gördüklerinden ülkelerinde şimdilik çok az satılsa bile önlem alıp vergi oranlarını yükseltiyor.
Amerikan Üretim İttifakı (Alliance for American Manufacturing) yayınladığı bir makalede devlet tarafından sübvanse edilen Çin menşeli elektrikli araçların “ABD otomobil sektörü için yok olma düzeyinde bir sonuç yaratabileceğini” belirtiyor.
Bu yılın başlarında Tesla CEO’su Elon Musk Çin elektrikli araçlarının çok iyi olduğunu ve ticari engelleme olmaması durumunda “dünyadaki diğer otomobil şirketlerinin çoğunu yıkacağını” söylemişti.
Çin dışında elektrikli araçlar genellikle yüksek gelirli alıcıları hedefledikleri için pahalıya satılıyor. Ancak Çinli markalar birçok devletin iklim değişikliğiyle mücadele için benzinli araçlardan uzaklaşmayı teşvik ettiği bir dönemde kitleler için uygun fiyatlı seçenekler sunuyor. Ancak BYD’nin ucuz modeli Seagull şimdilik Türkiye’de satılmıyor.
Caresoft Global adlı bir şirket Detroit yakınlarındaki büyük bir garajda Çin ofisinin satın aldığı ve ABD’ye gönderdiği bir Seagull’u parçalara ayırdı. Şirketin General Motors’un kamyonet bölümünün eski başmühendisi olan başkanı Terry Woychowski aracın düşük maliyetli elektrikli araçlar tasarlama konusunda Çin’in yıllarca gerisinde olan ABD endüstrisi için bir “harekete geçme çağrısı” olduğunu söylüyor. Woychowski sökümün ardından ABD’li otomobil üreticilerinin uyum sağlayıp sağlayamayacağını merak ettiğini söylüyor: “Rekabet edebilmek için bazı şeylerin radikal şekilde değişmesi gerekecek.”
BYD’nin Seagull’u nasıl bu kadar ucuza üretebildiğini açıklayan tek bir mucize yok. Bunun yerine Woychowski tek şarjla 252 mil (405 kilometre) gidebilen otomobilin tamamen bir “verimlilik örneği” olduğunu söylüyor.
ABD’deki yüksek işçilik maliyetleri de denklemin bir parçası. BYD büyük ölçüde tüketici ürünlerinde kullanılan lityum demir fosfat kimyasıyla ürettiği bataryalardaki uzmanlığı sayesinde maliyetleri de düşük tutabiliyor. Bu bataryaların maliyeti daha düşük ancak mevcut lityum-iyon bataryaların çoğundan daha kısa menzile sahip. Woychowski Amerikalıların hâlâ ucuz piller yapmayı öğrenmeye çalıştığını söylüyor.
BYD geçen yıl küresel düzeyde sattığı üç milyon aracın yarattığı büyük ölçekten de yararlanarak maliyet tasarrufu amacıyla elektrik motoru, gösterge panel ve gövde dahil birçok parçayı kendisi üretiyor. Woychowski BYD’nin araçları maliyet ve verimliliği göz önünde bulundurarak tasarladığını söylüyor.
Örneğin Seagull’da tek bir ön cam sileceği var ve böylelikle bir motor ve bir kol ortadan kaldırılarak ağırlık, maliyet ve montaj işçiliğinden tasarruf sağlanmış. Woychowski ABD’li otomobil üreticilerinin araçları genellikle bu şekilde tasarlamadıklarını ve aşırı mühendislik maliyetine katlandıklarını belirtiyor. Ağırlıktan tasarruf verimlilik anlamına geliyor ve bu Seagull’un daha küçük batarya ve tek şarjla daha uzağa gitmesini sağlıyor. Woychowski’ye göre Detroit’in bir asırlık araç üretiminden gelen uygulamaları bir kenara bırakıp değişime ayak uydurmak için birçok tasarım ve mühendisliği hızla yeniden öğrenmesi gerekiyor.
Test sürüşü yapan gazetecilere göre Seagull’da ucuz fiyatına rağmen kalite hissediliyor. Kapılar sağlam şekilde ve tok bir sesle kapanıyor. Gri sentetik deri koltukların dikişleri parlak yeşil gövde rengiyle uyumlu ve bu genellikle daha pahalı araçlarda bulunan bir özellik. Caresoft tarafından test edilen Seagull’da altı hava yastığı ve elektronik denge kontrolü var. Araç sessiz çalışıyor, viraj ve tümseklerde daha pahalı elektrikli araçlar kadar iyi performans gösteriyor. Hızlanma diğer elektrikli araçlardaki kadar baş döndürücü olmasa da hayli iyi ve otoyolda sorun yaşanmıyor.
Ancak BYD, ABD pazarına girerken Çin’dekinden daha sıkı olan güvenlik standartlarını karşılamak için araçlarını modifiye etmek zorunda kalacak. Woychowski Caresoft’un çarpışma testi yapmadığını, bunun maliyete 2.000 dolar ekleyeceğini tahmin ettiğini söylüyor. Ancak araç ABD’de bir elektrikli aracın 52.000 dolardan yüksek olan ortalama fiyatından on binlerce dolar daha ucuza ABD kıyılarına ulaşabilir.
BYD, Dolphin Mini olarak da adlandırılan ve 130 kilometre maksimum hızı olan Seagull’u dört Latin Amerika ülkesinde yaklaşık 21.000 dolara satıyor. Çin’e göre daha yüksek olan fiyata nakliye dahil ve Çin’den daha az rekabetin olduğu pazarlarda mümkün olan daha yüksek kârları yansıtıyor. BYD geçen ay Seagull/Dolphin Mini EV’i Meksika’da 358.800 pesoya (veya yaklaşık 20.990 $) satmaya başlayacağını duyurdu.
BYD Meksika’da kuracağı fabrika için yer seçimini yılın sonuna kadar yapacak. İki ya da en fazla üç yılda tamamlanması beklenen fabrika yılda 150,000 araç üretecek ve Latin Amerika’yı daha da ucuzlayacak araçlarıyla kasıp kavuracak. Ancak ilave vergiyle daha da yükselecek fiyatlar ABD pazarını Segull yani Martı’dan bir süre daha koruyabilecek. Ancak Meksika ile ABD arasında Serbest Ticaret Anlaşması olduğu için yeni tesis devreye girdiğinde üretimde belli oranda Amerikan malı parça kullanılan araçlar ülkeye vergisiz girebilecek.
Bazı Kongre üyeleri Biden’ı Çinli şirketlerin Meksika’daki fabrikalarından ABD’ye neredeyse gümrüksüz girenler dahil tüm Çin malı elektrikli araçların ithalatını yasaklanmasını istiyor.
Ford’un CEO’su Jim Farley, Caresoft’un Seagull ile ilgili çalışmasını ve BYD’nin özellikle Avrupa’daki hızlı büyümesini görmüş. Kendi şirketini değiştirmek içi düğmeye basmış. Yılın başlarında küçük bir “çekirdek ekibin” maliyeti düşürmek ve kaliteyi arttırmak için yeni küçük bir elektrikli araç tasarlamak amacıyla çalışmayı başladığını açıkladı.
Farley iki yıl önce Avrupa’da neredeyse tek bir elektrikli araç satamayan Çinli üreticilerin bugün pazarın yüzde 10’unu ele geçirdiğini, tüm dünyaya ihracat yapacaklarını ve büyük bir olasılıkla ABD’nin de yeni pazarları arasında olacağını söylüyor. Ford’un buna hazırlandığını anlatıp “Bunu doğal karşılamayın, ben karşılamıyorum” diyor.
BYD’nin yükselişi küresel otomobil endüstrisi dinamikleri açısından tehlikeli bir döneme denk geliyor. Çin’in otomobil üreticileri büyürken Amerika’nın geleneksel otomobil üreticileri hem kendi iç pazarlarında hem de Çin’de küçüldü.
ABD’deki düşüşlerinin nedeni Toyota Motor, Nissan Motor ve Honda Motor gibi Japon otomobil üreticilerinin yanı sıra son zamanlarda Güney Koreli otomobil devi Hyundai Motor ve onun Kia biriminin gelişi. ABD’nin üç büyük otomobil üreticisi GM, Ford ve şimdi Stellantis’in şemsiyesi altında bulunan Chrysler’in ABD pazar payı 1984’te yüzde 75 iken geçen yıl yüzde 40’a geriledi. ABD’de otomobil üreticilerin geleceğinden kaygılanan politikacılar Çin’den yapılan ithalatı hedef alırken Avrupa’daki kanun koyucular da Çin yapımı elektrikli araçların yükselişine ilişkin soruşturma başlattı. Yani Çinli elektrikli araç üreticisinin işi pek kolay değil ancak hayli iddialı olduklarını da söylemek gerekiyor.