Demirtaş’ın ‘aşağılama’dan yargılandığı dava ertelendi, Kobani’deyse karar bekleniyor
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin basın açıklaması yaptıktan sonra katledilmesiyle ilgili davada karar çıktı. Sanık polisler hakkında beraat kararı verildi.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te Sur ilçesinde basın açıklaması yaptıktan sonra katledilmesiyle ilgili davanın bugün Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşması vardı. Tutuksuz yargılanan sanık polisler Mesut Sevgi, Fuat Tan ve Sinan Tabur atılı “taksirle ölüme neden olma” suçunu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle beraat etti. Mahkeme başkanı kararın tamamını okumadan salondan ayrıldı. Salonu terk eden avukatlar Tahir Elçi’nin vurulduğu yere yürüyüş düzenledi.
Davada tutuksuz yargılanan polisler Sinan T., Fuat T. ve Mesut S.’ye “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçlaması, firari Uğur Yakışır’a ise, “iki polisi öldürmek ile devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiası yöneltilmişti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25 Nisan’da mahkemeye sunulan mütalaada ”Tahir Elçi’nin nereden geldiği tam olarak tespit edilemeyen bir kurşunla hayatını kaybettiği, tutuksuz yargılanan sanık polisler hakkında ayrı ayrı beraat kararı verilmesi, firari sanık PKK’lı terörist Uğur Yakışır’ın iki polisi öldürmek ile devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak suçundan cezalandırılması” talep edilmişti.
Bugünkü karar duruşmasını Tahir Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, CHP adına görevlendirilen Ankara milletvekilleri Aliye Timisi Ersever ile Okan Konuralp, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ile Yüksek Taşkın, Muğla Milletvekili Cumhur Uzun ve Trabzon Milletvekili Sibel Suiçimez ile Türkiye Barolar Birliği yöneticileri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti milletvekilleri, çok sayıda kentin baro başkanı, uluslararası hukuk kuruluşları ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri takip etti.
Savcılığın mütalaası hakkında konuşan Tahir Elçi’nin kardeşi Mehmet Elçi “Mahkeme heyeti olarak olayı çözmemek için çalıştınız. Bunu gördük. Beraat kararını kabul etmiyoruz” dedi.
Mehmet Elçi’nin ardından söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren “Dokuz yıla yakın süreç geçti. Dört yıl soruşturma süreci oldu ve dava açıldı. Sizlerden soruşturmada yapılması gerekenleri istedik ancak hepsi reddedildi. Neden peki? Bu dosya ne kadar önemliydi. Nobel Barış Ödülü alan Orhan Pamuk’a bu cinayet soruldu, ‘Korkunç bir cinayet’ dedi. Evet korkunçtu, çünkü güvenlik bürokrasi tarafından çok iyi korunan bir kentte kameralar önünde Tahir Elçi katledildi” diye konuştu.
Eren devamında şunları söyledi:
“Dönemin başbakanı ‘Bu cinayetin üstü kapatılamayacak’ diyerek aydınlatılacağının sözünü verdi ama Tahir elçi gözaltına alınmasından bir ay sonra katledildi. Bu dava siyasi bir suikasttır. Yargı ile bu davanın kapatılacağını düşünüyoruz. Çünkü lehimize bir durum kurmadınız. Asla dosyanın aydınlatılması için cesaret gösterilmedi. Biz bu davadan adil bir kararın çıkacağını düşünmüyoruz. Bu cinayeti herkes gördü ama görmeme çabası içindeler. Bu Tahir Elçi cinayetine sunulacak bir mütalaa değil. Bu cinayet siyasi suikast diyenlerin tanık olarak dinlenmesi gerek.”
Türkan Elçi vekili avukat Orhan Kemal Cengiz ise “Bir arpa boyu yol ilerleyemedik. Soruşturma yürütenler tarafsız olmalıydı. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu için dinleme kararı verdiniz ama sonra savcı istediği ile vazgeçtiniz. Tarafsız olduğunuza nasıl inanalım. Delil yok deniliyor. Siz delil topladınız mı? Buraya gelen tanıkların hepsi baskı altında ifade verdiklerini söyledi. Tahir Elçi davasını aydınlatmamak için çalışıldı” dedi.
Adil yargılama yapılmadığını söyleyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan “Adil bir yargılama yapılmıyor. Herkes burada bir sanıklar yok. Yüz yüze yargılamayı nereye koyacağız? Birazdan bu salondan çıkacağız. Kararı biliyoruz. Diyarbakır’da güpegündüz bir baro başkanı kameraların önünde öldürüldü. Yargı bunu kimin yaptığını 8 buçuk yılda bulamadı. Sizden bir talebim yok” diye belirtti.
Ardından Avukat Mehmet Emin Aktar da “O sokakta ateş eden herkes şüpheli olmalıydı ama yapılmadı. Ama Tahir Elçi’ye ‘terör örgütü şüphelisi’ ile bakan savcı, bu olayın aydınlatılmasını istemez. Cezasızlık pratiği var ve mahkeme bunu uyguluyor” dedi.
Görüntü çeken bir gazetecinin telefonuna polislerin elkoymasıyla duruşma salonunda gerginlik çıktı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu mahkeme başkanının talimatıyla polis zoruyla salondan çıkarıldı. Milletvekilleri mahkeme heyetine tepki gösterdi.