Kuzey Kore’den bir gövde gösterisi daha: Nükleer yakıt tesislerinin fotoğrafları yayınlandı
Dünya Covid-19 döneminin yarattığı travmayı yeni yeni atlatırken Japonya'da tehlikeli ve ölümcül bir bakteriyel enfeksiyonun görülme sıklığı rekor seviyelere ulaştı. Uzmanlar şimdilik vakalardaki artışın nedenini tam olarak anlayabilmiş değil.
Dünyanın dört bir yanında Covid-19 pandemisini ciddiye alan devletlerin getirdiği kısıtlamalar evlere kapanmamıza neden olmuştu. Pandeminin başında marketten aldıklarını deterjanla yıkayanlar geçirenler bile vardı. Ya da sokağa çıkma yasağını deldiği için kendini aykırı hissedenler. Evlere kapanmak aile içi şiddet görenlerin acılarına yenilerini katarken sektörler küçülmeye gitmek zorunda kalınca bazı aileler ekonomik açıdan zor durumda kaldı. Öyle ya da böyle 2020 çoğumuzun hayatında iz bırakan yıldı. Dünya ikinci bir salgını kaldırabilir mi? Görmeden bilemeyeceğiz belki ama Japonya’da yeni bir salgının alarmı veriliyor.
Japonya Sağlık Bakanlığı 2 Haziran itibariyle 977 kişide streptokokal toksik şok sendromu (STŞS) görüldüğünü açıkladı. Hastalığın ölüm oranı yüzde 30. Son verilere göre ocak ve mart ayları arasında yaklaşık 77 kişi bu enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetti. Japonya’da devam eden salgının istatistikleri 1999 yılından beri tutuluyor. Enfeksiyona yakalananların sayısı geçen yıl 941’e ulaşınca bir rekora imza atılmıştı ama yılı daha yeni ortalamışken geçen yılın rekoru çoktan kırıldı. Geçen yıl STŞS nedeniyle toplam 97 kişinin öldüğü söyleniyor. Yani bu yıl sadece üç ayda 77 kişi öldü.
Tokyo Sağlık Üniversitesi profesörü Ken Kikuchi “Ölümlerin çoğu 48 saat içinde gerçekleşiyor. Hasta sabah ayağındaki şişliği fark ettiğinde öğlene kadar şişlik dizine varabiliyor. Sonuç olarak 48 saat içinde ölmesi mümkün” diyor.
Bakterilerin dokulara ve kan dolaşımına sızmasıyla görülen nadir ama ciddi bir bakteriyel enfeksiyon olan STŞS başta ateş, kas ağrısı ve kusmayla kendini gösteriyor. Ancak belirtilerin birdenbire düşük tansiyon, ödem ve çoklu organ yetmezliğine dönüşmesiyle hastalık hayati tehlike oluşturacak bir noktaya evrilebiliyor. Üstelik ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne göre (CDC) hastalık tedavi edilse bile STŞS’ye sahip 10 kişiden üçü enfeksiyondan hayatını kaybedebilir.
STŞS vakalarının çoğundan çocuklarda ateş ve boğaz enfeksiyonlarına neden olan A grubu streptokok (GAS) bakterileri sorumlu. Strep A nadir durumlarda bakterinin kana girmesini sağlayacak toksini üretirse toksik şok gibi ciddi sorunlarla karşılaşılabilir. Strep A uzuv kaybına yol açabilen ve “et yiyen bakteri hastalığı” olarak bilinen nekrotizan fasiite de neden olabiliyor. CDC’ye göre bu hastalığa yakalanan çoğu kişi kanser ya da diyabet gibi enfeksiyonlarla savaşma kabiliyetini azaltan sağlık durumlarıyla karşılaşıyor.
Covid-19 kısıtlamaları, maske takma ve sosyal mesafe gibi önlemler A grubu streptokok enfeksiyonlarını büyük ölçüde azaltsa da Covid-19 için alınan önlemler gevşetildiğinden beri Japonya’daki vakalarda artış var. A grubu streptokok enfeksiyonları İngiltere’de de artıyor; şimdiye kadar 10 yaşın altında altı çocuk hayatını kaybetti. Aralık 2022’de beş Avrupa ülkesi Dünya Sağlık Örgütü’ne çocuklar arasında A grubu streptokok vakalarında artış olduğunu bildirdi. CDC aynı dönemde artışın nedenlerinin araştırıldığını belirtti.
Japon yetkililerin STŞS vakalarındaki artışa dikkat çekmesi mart ayını buldu. Japonya Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü kan dolaşımına karışan A grubu streptokokların neden olduğu STŞS vakalarının özellikle 50 yaş altındakilerde Temmuz 2023’ten beri çok daha sık görüldüğü yönünde bir risk değerlendirmesi yaptı.
CDC açık yarası olan yaşlıların, özellikle de yakın zamanda ameliyat olanların STŞS kapma riskinin arttığını belirtiyor. Asıl sıkıntı uzmanların STŞS görülen hastaların yarısında bu bakterinin vücuda nasıl girdiğini çözememiş olması. Japonya’nın devlet kanalı NHK’ye göre Japonya’daki vaka artışının nedeni hâlâ belirsiz.
Kikuchi NHK’ye verdiği demeçte vakalardaki artışın insanlarda Covid-19 nedeniyle bağışıklık sisteminin zayıflamasından kaynaklanabileceğini söylüyor. “Bağışıklığımızı sürekli bakterilere maruz kalarak güçlendirebiliriz. Ancak Covid-19 pandemisinde bu mekanizma işlemedi” diyen Kikuchi “Bu yüzden artık insanlar enfeksiyonlara karşı daha kırılgan. Vakalardaki sert yükselişin bir nedeni de bu olabilir” diyor.