Adnan Oktar örgütü iddianamesinde ‘yargı mensuplarına şantaj planının’ detayları ortaya çıktı
IŞİD'in yasadışı "hawala" yöntemini kullanarak örgütü finanse ettiği mali yapılanmayla ilgili soruşturma tamamlandı, iddianame kabul edildi.
IŞİD’in yasa dışı “hawala” (“ben malı aldım sen parayı oradakine öde” talimatıyla çalışan ülkeler arası banka dışı havale sistemi) yöntemini kullanarak örgütü finanse ettiği mali yapılanmayla ilgili soruşturmada 17’si tutuklu 19 sanık hakkında 15’er yıldan 42’şer yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ayrıca dün İstanbul’da IŞİD’le irtibatlı olduğu tespit edilen şüphelilere operasyon yapıldı. Yedi ilçede 17 farklı adresteki eşzamanlı operasyonlarda 10 yabancı uyruklu şüpheli gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede terör örgütlerinin finansman faaliyetleri, kaynakları ile finans hareketlerinde kullandığı yöntemlere yer verildi.
İddianamede Terörle Mücadele Daire Başkanlığının terörizmin finansmanı ve kara para aklama faaliyetlerinin deşifre edilmesi çalışmalarında çatışma bölgeleri ve Türkiye arasında “Afak,” “Hwj,” “Al Avail,” “İkra,” “Click” ve “Al Barakat” adlı şirketler üstünden yasadışı para transferi yapıldığı belirtildi.
Bu şirketlerin “Alamiyah,” “Sanabil” ve “Taiba” isimli WhatsApp gruplarından iletişim sağladığı söylenen iddianamede IŞİD üyesi sanıkların yasadışı para transferlerinde Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) takibine takılmamak amacıyla “hawala” sistemini kullandığı, transfer açıklamalarında “zekat”, “yetim” ve “sadaka” gibi kelimeler yazıldığı aktarıldı.
İddianamede IŞİD adına para transferi yapan sanıklar ve şirketlere ilişkin bilgilere de yer verildi.
Sanıklardan Imad Machnouk’un sahibi olduğu Piko Turizm Şirketi’nin banka hesaplarına Türkiye’de IŞİD üyesi olduğu belirlenen ve mal varlığı dondurulan şüphelilerden para transferi yaptığı ve bu yöntemle Machnouk’un örgütü finanse ettiğinin belirlendiği anlatılan iddianamede bu iddialara ilişkin MASAK raporundaki tespitler de yer aldı.
Rapora göre sanık Machnouk’un şirketinin banka hesaplarının 2017’den bu yana en az bir milyar liralık işlem hacmine sahip olduğu, buna rağmen şirketin alım-satım kaydının bulunmadığı, sanığın kişisel hesaplarının ise en az 212 milyon liralık işlem hacmine sahip olduğu kaydedildi.
Diğer sanıkların da herhangi bir mal alış-satış kaydıyla veya ticari faaliyetleriyle bağdaştırılamayan, mali profilleriyle uyumlu olmayan veya hayatın olağan akışına uygun mahiyette görünmeyen finansal işlemler gerçekleştirdikleri ifade edilen MASAK raporunda sanıkların aralarında yabancı uyrukluların da olduğu üçüncü kişilerden para girişleri ve farklı lehdarlara transfer işlemi gibi yasadışı fon transferine aracılık ettiğinin belirlendiği anlatıldı.
Raporda sanıkların hesaplarının 21 milyon liralık işlem hacmi olduğu bilgisi de yer aldı.
İddianamede sanık Machnouk’un “Piko Gold Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin de sahibi olduğu, bu şirketi farklı zamanlarda başka kişilere devrettiği, 2022’de şirketin tüm hisselerini yeniden devraldığı belirtildi.
Yaklaşık 13 milyon liralık işlem hacmine sahip şirketin incelenmesinde kuyumculuk işlerine ilişkin ifadelerin bulunmadığı, şirketin “BA-BS” form kayıtları araştırmasında da herhangi bir kayda rastlanmadığı kaydedildi.
İddianamede IŞİD adına finansal transfer yapan kişi ve şirketlere ilişkin bilgilere yer verildi, Şubat 2023’te Suriye Rakka’dan İstanbul’da belirlenen alıcılarla örgüt adına para gönderildiği, Fawaz “Abd-al-Hamid Hadib” kod adlı Abu Alaa’nın Ocak ve Şubat 2023’te örgüt adına 600 bin doları yaklaşık 20 kez havaleyle Türkiye’ye yolladığı bildirildi.
Abu Alaa’nın Türkiye’de faaliyette olan Pico Exchange isimli şirketten fon elde ettiği de aktarılan iddianamede Alaa’nın Suriye’nin Rakka ile El-Badiye bölgesine belirsiz sıklıkla seyahat ettiğinin tespit edildiği anlatıldı.
İddianamede Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Kilis’te düzenlenen operasyonda ele geçirilen IŞİD’e ait flaş bellekte “Şam Vilayeti” ibaresiyle örgütün Suriye’de 2019-2021 yılları arasındaki faaliyetlerinin anlatıldığı ve “risale” adını verdikleri çok sayıda doküman bulunduğu vurgulanarak bu risalelerden bazılarına yer verildi.
Arapçadan Türkçeye tercüme edilen “risale” isimli dokümanlardan “İslam Devleti Şam Vilayeti-Emniyet” ibareli dokümanın 16 Mart 2021 tarihinde örgütü Halep Emiri Ömer tarafından mühürlendiği aktarılan iddianamede Şam Vali Yardımcısı’na “hawala”nın olumsuz yanları ve risklerinin anlatıldığı ifade edildi.
İddianamede bu anlatım şöyle yer aldı:
“Değerli kardeşim, bugün tağutların yürüttüğü çetin operasyonlara kim göz atarsa bilecek ki aralarında birçok muadili olan havale şirketleri ve transfer programları da dahil olmak üzere her şeyi kontrol altına almışlardır. Gönderilen yerin ismi ve bilgileri belli olur. Kardeş de kendi ismini ya da sahte isim kullanmak zorunda kalır. Bu durum da kardeşin ifşa olmasına yol açmaktadır. Aynı zamanda havale mekanının civarda bilinen bir yer olması takip edilerek yakalanmasına sebep olabilmekte ve ofiste bulunan kameralar onları kaydedip yüzlerinin de ifşa olmasını sağlamaktadır. Birçok kardeşin tutuklanmasının sebebi de budur. Bizler de çok iyi biliyoruz ki havale şirketlerinin birçoğu kamera kayıtlarını, resimleri, isimleri ve havale hareketlerinin raporlarını tağutlara gönderiyorlar. Bölge sınırlandırıldı. Bölgede kimin ticaretle ilgilendiği biliniyor. Büyük miktarlar üzerinde havale yapmamız mümkün değil. Alternatif bir çözüm, şirketler arası kredi (depozito) yöntemini kullanmaktır. Bu yöntem için bazı şirketlerle ilişkilerin kurulması gerekiyor. Hali hazırda ilişkilerimizin olduğu şirketler de var. Bizler, ailesi İslam Devleti’nde faaliyet yürütürken öldürülen şirket sahipleriyle ilişkiler kuruyoruz.”
Sanıklardan Abdullah Alsheıkh Abdullah’ın hesabına Türkiye’de mal varlığı dondurulan IŞİD üyesi kişilerden “hawala” sistemi üzerinden çok sayıda para girişi yapıldığı bildirilen iddianamede bu sanığın emniyette ve savcılıkta susma hakkını kullandığı kaydedildi.
İddianamede sanıklardan bir kısmının cep telefonu incelemesinde de “hawala” sistemi üstünden para transferlerine ilişkin dekontların bulunduğu kaydedilerek elde edilen delillere rağmen sanıkların emniyet ve savcılık ifadelerinde bu transferleri yapmadıklarını öne sürdüğü aktarıldı.
Sanıklar Imad Machnouk ve Ahmadramı Abdulkafı’nın “silahlı terör örgütüne üye olma”, “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet”, ve “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma” suçlarından 22’şer yıl 6’şar aydan 42’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilen iddianamede, diğer 17 sanığın da “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet” suçlarından ayrı ayrı 15’er yıldan 30’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Hazırlanan iddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.