Petrol fiyatları düşüyor, benzinde indirim sürüyor
İzmir'de Alsancak'tan Basmane'ye zeminin önemli bölümü deniz dolgusu. Bu dolgunun üzerine yapılan devasa binalar, o zeminin her yıl 1,5 santim çökmesine neden oluyor. Bir yandan da deniz seviyesi 3 milimden fazla artıyor.İzmir sular altında kalabilir
İnsanların kendi yarattıkları sorunlar başlarına bela olmaya devam ediyor. Küresel ısınmayla gelen felaketler son yıllarda milyarlarca insanı olumsuz etkiliyor. Dünya ülkeleri de bununla başa çıkmak için çaba sarf ediyor. Başka bir tehlike de denize kıyısı olan alanların dolgu yapılarak yaratılması . Çünkü su seviyesinin yükselmesiyle bu alanlar hızla çöküyor. Cakarta ve Mexico City örneği veren uzmanlar bunun en korkutucu örneklerinden birinin de İzmir olmaması için uyarıda bulundu.
İzmir’de zeminin her yıl bir ila bir buçuk santimetre arasında çökmesi deniz seviyesinin de yükselmesiyle birleşince tehlikeyi arttırıyor. Bu Alsancak Kordon ve Karşıyaka başta olmak üzere sahil şeridindeki bölgelerin ileriki yıllarda sular altında kalma riskini gündeme getirdi.
İzmir’de sahil şeridinde zeminin çökmesinin iki nedeni var, ikisi de insan yapısı. Bir numaralı neden, bütün bu sahilin deniz doldurularak yapılmış olması. İzmir’de bugün bile deniz doldurulmaya devam ediliyor. İkinci sebep ise bu doldurularak denizden kara parçasına çevrilen alanlara dev yapıların inşa edilmesi. Bu dev yapılar, hangi inşaat kuralına göre yapılmış olurlarsa olsunlar, sonunda ağırlıkları nedeniyle yavaş yavaş çöküyorlar. Hatırlayın, benzer bir sorun Çin başta olmak üzere pek çok dünya ülkesinde de mevcut, şehirler binaların ağırlıkları nedeniyle yavaş yavaş aşağıya doğru çöküyorlar.
İzmir’in en büyük sorununun kentin çökme problemi olduğunu belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar “Deniz seviyesi dünyada her yıl yaklaşık 2,5 ile 3 milimetre arası yükselir. İzmir’de bu rakam 1,5 santimetrelere geliyor. Çünkü İzmir çöküyor. İzmir Basmane’den Alsancak’a kadar dolgu alanı. Dolgu alanları binaların ağırlığı da yüklendiği için yavaş yavaş çöküyor” diye konuştu.
Alsancak ve Basmane İzmir’in merkezi. Son yıllarda bu bölgede ciddi bir çak katlı inşaat patlaması var. Benzeri bir durum Karşıyaka için de geçerli. Bu semt de on yıllardır deniz doldurularak elde edilmiş topraklar ve bu toprakların üzerine yapılmış apartmanlarla dolu.
Kenti etkileyen 26-27 Kasım 2023’teki yağışlarda Alsancak’ta suyun yaklaşık 300-400 metre içeri girdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar,şöyle dedi:
“Bu bir uyarı. Çünkü bir dahaki sefere daha çok su içeri girecektir. Basmane’de birkaç bin sene öncenin deniz kabuklarını görüyoruz. Bir zamanlar orası denizdi. Denizi ne kadar doldursanız doldurun, önlem almazsanız deniz gelip orayı dolduracaktır. Bina yapılırken kot yükseltmek gerekiyor. 1873 yılında kordon boyu yapılırken, en büyük dolgu yapılırken ihale şartnamesinde ‘Maksimum gelgitin en az 1,5 metre üstünde olacak şekilde inşa edilecektir’ ibaresi vardır ki ona göre yapılmıştır. 1927 yılında Yanık Yurt Gazetesi’nde körfezin 50 santimetre çöktüğü yazar. Cevat Korkut Hoca’nın İzmir Rıhtım İmtiyazı kitabında da aynı şey yazıyor. Alsancak 1 ile 1,5 santimetre arasında çöküyor. Çöktüğü için zaten kasım ayındaki yağışlardan sonra çok fazla su içeri girdi.”
Cakarta ve Mexico City’de aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar “Orada çökme çok daha hızlı. Yılda 10-15 santimetre çöküyor. Onlar çareyi alanı boşaltmakta buldu, yavaş yavaş terk ediyorlar. Çünkü doğanın hızıyla baş etmek mümkün değil” dedi.
Prof. Dr. Doğan Yaşar İzmir’in en büyük sorununun çökme olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“İzmir’in en büyük sorunu ne ulaşım ne körfezin kokması ne kirlilik ne de başka bir şey. Uzun vadede tek bir olay var, çökme. Çökme devam edecek. Eğer önlem alınmazsa 50-60 yıl sonra deniz suyu Basmane’ye kadar gelebilir. Şu anda Alsancak’ta kanalizasyon kokuları var. Çünkü yavaş yavaş borular deniz seviyesinin altında kalmaya başladı. Bu nedenle kordon kokuyor. İkinci kordonu su basmasının nedeni de o. Farkında olmadan birinci kordonu yükseltiyoruz, ikinci kordon çukurda kaldı. Belediyenin özellikle yer bilimcilerle oturup çökme konusunda detaylı çalışma yapması gerekiyor. 50 yıl uzun vade ama çok da uzun sayılmaz. Bir anda geliyor, sizi yakalıyor.”
Kentin 50 santimetre daha çökmesi halinde ne yapılırsa yapılsın fark etmeyeceğini belirten Prof. Dr. Yaşar “Set çekmek çözüm değil. Duvar yapmanın hiçbir anlamı yok. Kot yükselteceksiniz, çok pahalı ama bu bir tercih meselesi ya da alanı yavaş yavaş terk edeceksiniz, boşaltacaksınız” dedi.