Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner dün iktidarın en büyük destekçisi gazetelerden biri olan Yeni Şafak’ta aynen şunu yazdı:
“15 Temmuz’u bu yıl yazmak gelmedi içimden. Çünkü 15 Temmuz ruhundan eser kalmadı…”
Belki bazı AKP’liler kızacak.
Ama Metin Metiner çok doğru bir kollektif duyguyu yazdı.
Çünkü milettin içinden de 15 Temmuz’a anmak gelmedi…
Bunun çok somut bir kanıtı da var.
AKP’ye en yakın üç büyük TV kanalının izleyicileri de bu yıl 15 Temmuz’u anmak istemedi.
Önümde bunun çok ilginç bir kanıtı duruyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 Temmuz anma programları ile ilgili reyting sonuçlarına baktım.
İktidar bu yıl 30 dakikalık bir anma programı hazırlattı.
30 dakikalık anma programını haber kanalları dışında TRT, ATV, Kanal D, Star, Show, Kanal 7, TV8 ve Now dahil olmak üzere bütün büyük kanallar yayınladı.
Eminim bazıları, hatta belki çoğu hükümetten çekindiği için yayınladı.
Yani reklamcılıktaki ‘roadblock’ denen yöntem gibi aynı anda bütün kanallarda aynı yayın vardı.
Düşünün, saat 21.35’la 22.05 arasında ülkenin televizyon sisteminin ana gövdesi buydu.
Yani hangi kanalı açsanız karşınızda 15 Temmuz’u anma programı vardı.
Sonuç?
“ABC1 20 artı” grubunda gecenin birincisi, geçen 15 Temmuz’daki gibi TV 8’deki “Masterchef” oldu.
Bir yemek yarışması yani…
Aynı saatte bütün televizyon kanallarında yayınlanan 15 Temmuz özel anma programı ancak üçüncü sırada yer bulabilmiş kendine.
En yüksek reyting TRT1’de.
2.65 reyting, 10.24 share…
En çarpıcı sonuca geliyorum.
TRT dışında 15 Temmuz’u anma programı en çok hangi iki kanalda izlenmiş?
TV 8, Show TV’de…
Çünkü o saatlerde TV 8’de Masterchef var.
Show TV’de ise “Güldür Güldür Show”…
Saat 21.06’da “Masterchef” başlamış.
İnsanlar onu seyrederken programa ara verilmiş ve 15 Temmuz programı girmiş araya.
Aynı şekilde o saatlerde Show TV’de “Güldür Güldür Show” devam ediyor ve kesilip araya 15 Temmuz programı giriyor.
Gösterildikleri gece bir ve iki olan bu programı seyreden insanlar birden karşılarında 15 Temmuz programını gördü.
Tabii ki 30 dakika boyunca gidecekleri başka kanal olmadığı için orada kaldılar.
Yani TV8 ve Show TV bu iki programının arasına sokmasa 15 Temmuz programı ilk 5’e giremeyecekti.
Nitekim geçen yıllarda girmediği için bu yıl böyle Prime Time’da 30 dakikalık bir blok olarak bütün kanallarda yayınlatma yoluna gidildi.
Ama bu yıl daha da önemli bir sonuç var.
İktidara en yakın büyük kanalların 15 Temmuz performansı…
Şimdi sıkı durun.
Reytingler şöyle:
(*) ATV’de 0,90
(*) Kanal D’de 0,73
(*) Kanal 7’de 0,63
İktidar kanalları böyle de muhalif büyük kanalda durum farklı mı?
Hayır NOW’da da durum aynı.
Hatta daha düşük.
15 Temmuz programı NOW’da 0,48 rating almış…
Aynı NOW’da öğleden sonra, yani Prime Time dışında yayınlanan “Fatih Ürek ile Gelin Görümce” programının bile 0.83 reyting aldığını düşünürseniz büyük kanalların 15 Temmuz anma programı performanslarını daha iyi anlayabilirsiniz.
Dün yurtdışından gelen bir arkadaşım İstanbul Hava Limanı’nın dış hatlar girişinde çektiği bir fotoğrafı göndermiş.
Kapıda dev bir Türk bayrağının iki yanına çok büyük Atatürk ve Erdoğan fotoğrafları asılmış.
Aynı arkadaşım öğleden sonra şehri gezmiş.
Resmi binalar dışında pek Türk bayrağı asıldığını göremediğini söyledi.
Bütün bunlar Mehmet Metiner’in içinden gelmeyen o duygunun çok yaygın olduğunu gösteriyor.
Bu yazdıklarıma bakıp 15 Temmuz darbe girişimine şüpheyle bakanlardan olduğunu sanmayın.
15 Temmuz gecesi iktidara yakın büyük televizyonlar derin bir sessizliğe bürünmüşken ben Aydın Doğan’ın onayını alarak CNN Türk’e çıkıp “Bu seçilmiş hükümete karşı bir darbe girişimidir. Biz gazeteciler bu darbenin yanında olamayız” diyen, belki de Başbakan Binali Yıldırım ve bir kaç AKP yöneticisi dışında ilk sivildim.
Ama aynı ben 7 Ağustos günü Yenikapı’da yapılan 15 Temmuz mitinginde büyük düş kırıklığına uğrayarak kapıdan döndüm.
Doğan Grubu olarak bir şehir hatları gemisi kiralamış miting alanına gidiyorduk.
Televizyonların ve sahnelerin en ağır top oyuncuları ve ses sanatçıları teknedeydi.
Bilmiyorduk meğer bazı kişiler tekneye sızmış.
Başlarında da Hürriyet binasını basanların başındaki kişi vardı.
Tekne daha yola çıkarken AKP marşları çaldırmaya çalıştılar.
Teknede bulunanlar itiraz etti, “Biz AKP mitingine gitmiyoruz” dediler.
Ancak tekne Yenikapı’ya yaklaşırken aynı adamlar birden parmaklarını yukarı doğru uzatıp “Tekbir” diye bağırmaya başladı.
Bunları görünce tekneden iner inmez miting meydanına değil beni bekleyen arabama yöneldim ve eve gittim.
Benim için 15 Temmuz ruhunun ilk bitiş sinyali o mitingde geldi.
O ana kadar benim için 15 Temmuz milletin askeri darbeye direnerek tarihi bir demokrasi dersi verdiği geceydi.
Onu izleyen dönemde Türkiye’nin o direnişin doğal sonucu olarak demokrasiye, adalete, insan haklarına geçeceği umuduna kapılmıştım.
Ne yazık ki tam aksi oldu.
Türkiye 15 Temmuz’dan sonra adaletten, insan haklarından, demokrasiden daha çok uzaklaştı.
FETÖ kalıntıları ile mücadele amacından ve hedefinden saptı.
Ve sorulması gereken şu soru hiçbir zaman sorulmadı:
Sorulması gereken ilk ve tek
Soru şuydu:
“Biz bu adamlarla nasıl olup da yıllarca aynı yağmurlarda yürüdük, kurdukları kumpaslara, tuzaklara destek verdik, ülkenin ordusunun savaşamayacak hale getirilmesinde suç ortaklığı yaptık?”
Ve en azından şu özeleştiriyi beklerdim:
Demek ki, sırf “alnı secdeye varıyor” diye bir takım tarikatlar, cemaatlerle işbirliği yapmamız hiç de doğru bir hareket değilmiş.
O nedenle bugünkü Milli Eğitim Bakanı çıkıp “Okullarda tarikatlarla işbirliği yapacağız” diye açıklama yaptığı gün hafızamdaki son 15 Temmuz hatırası da silindi.
Uğursuz bir cemaatin “altın nesil” projesi büyük bir insanlık trajedisiyle bitti.
Şimdi “dindar nesil” iddiasıyla okullara tasallut olacak kim bilir hangi tarikatın devleti ele geçirme girişimine tanık olacağız diye bekliyorum.
O nedenle çok farklı düşüncelerdeyiz ama, Mehmet Metiner gibi benim de içimden 15 Temmuz yazmak gelmiyor.
3 Kasım 2024 - 6 Ağustosta bu çocuğu yasaklayan adam, bugün 3 Kasım, sen neredesin?
1 Kasım 2024 - Yazın bir yere: 2029’da Esenyurt’ta belediye seçimi sonucu şöyle olacak
31 Ekim 2024 - Türk halkının 10 trendi: CHP bir ay aradan sonra yeniden birinci parti konumuna geçti
29 Ekim 2024 - Bir pop sosyologun Eşekle Fil arasındaki Amerikan seçimi izlenimleri