Erdoğan emekli ve çalışana ekonomi düzelene kadar beklemelerini tavsiye etti: Palavralara kanmayın
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan İYİ Parti 5. Olağan Kurultayı’nda genel başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu’na tebrik ziyaretinde bulundu. İki lider yeni anayasa ve ekonomi konusunda fikir alışverişi yaptı.
Cumhurbaşkanlığı seçimine Altılı Masa çatısı altında giren iki partinin teması İYİ Parti’nin seçim mağlubiyetinden ortaklarını sorumlu tutmasıyla kesilmişti. Devamında İYİ Parti yerel seçimlere “hür ve müstakil” siyaset adını verdikleri politikayla tek başına girdi ancak başarısızlık devam etti. Bunun üzerine Meral Akşener genel başkanlıktan ayrıldı ve parti kongreye gitti. Kongrede Müsavat Dervişoğlu partinin yeni lideri seçildi.
Dervişoğlu ve Babacan arasında İYİ Parti Genel Merkezi’nde yapılan görüşmede İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, İYİ Parti Mali İşler Başkanı Ersin Beyaz, İYİ Parti Teşkilat Başkanı Hasan Toktaş, İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Kevser Ofluoğlu ile İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta da yer aldı. Dervişoğlu ve Babacan, görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.
Görüşmede ekonomi, dış politika ve anayasaya dair konuları konuştuklarını belirten Dervişoğlu “En kısa zamanda iade-i ziyarette bulunarak bu görüşmeyi daha kapsamlı bir biçimde gerçekleştirme düşüncemizi ifade edeceğim” dedi.
Türkiye’nin yakıcı sorunlarının çözümü noktasında siyasetçilere önemli görevler düştüğünü hatırlatan Dervişoğlu şunları söyledi:
“Hakikaten Türkiye’nin önemli problemleri var. Bu problemlerin çözülebilmesi noktasında da önemli kararlara ihtiyacı var. Siyasetin bu alanda kendi üzerine yüklenmiş sorumluluktan kaçabilme ihtimali de yok. Dolayısıyla hangi sorunla karşı karşıya isek o sorunun çözülme noktasında siyaset mekanizmasına ve siyasetçilere önemli görevler düşüyor. Kendisi de son derece tecrübeli, devlet politikası oluşturmuş ve karşı karşıya bulunduğumuz sorunların çözümü noktasında irade beyan etmiş bir müktesebattan geliyor. Türkiye’yi yönetenler tarafından bir dayatmacılık anlayışıyla siyaseti manipüle eden birtakım adımlar da atılmaya devam ediyor. Siyaset, olumsuzluklara karşı direnecek, halkın yanında yer alma iradesini de dinamik tutarak Türkiye’nin yakıcı sorunlarının çözümü noktasında üstüne düşen sorumluluğu yerine getirecektir.”
Görüşmede özellikle iki ana başlık üzerinde fikir alışverişinde bulunduklarını belirten Babacan’ın açıklamaları şöyle:
“Bunlardan birisi ülkenin en yakıcı sorunu; ekonomi, geçim sıkıntısı ve geniş kitlelerin hızla yoksullaşması. Her ne kadar ekonomi yönetimi ve iktidar, bazı makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmeleri sürekli vurgulayarak ekonominin tümünde bir düzelme oldu havasını oluşturmaya çalışsa da aslında şu andaki uygulamalarla yapısal reform ve sosyal ayağı olmayan bir programla ülkedeki ekonomik sorunların çözülemeyeceğini biliyoruz ve görüşmelerimizde de bunu karşılıklı teyit etmiş olduk.
Bir başka gündemimiz de anayasa idi. Meclis Başkanı Kurtulmuş’un başlattığı bir süreç var ve bu süreçte Meclis’te temsil edilen partilerle beraber nasıl bir süreç getireceği ve anayasanın içeriği ile ilgili bir görüşme trafiği var. Kurulduğumuz ilk günden bu yana güçlendirilmiş bir parlamenter sistemle ülkenin yönetilmesi gerektiğini, anayasal kurgunun da buna göre yapılması gerektiğini savunduk ve bugüne kadar da bu iddiamızı ve duruşumuzu aynen koruyoruz. Bugünkü görüşmemizde tekrar karşılıklı teyit ettik ki İYİ Parti’nin de parlamenter sistemle ilgili çok net bir tutumu var. Dolayısıyla bütün bu anayasa çalışmalarında parlamenter sistemi vurgulayan, gerçek anlamda güçler ayrımına dayanan, denge denetim sisteminin sağlam bir şekilde dercedildiği bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu hep beraber savunmaya devam edeceğiz.
Bir çalışma ve görüş alışverişi davetine önyargısız şekilde ve Meclis Başkanı’nın da iyi niyetine güvenerek katılmış durumdayız. Anayasa kuşkusuz önemlidir. Bir ülkenin en üst iç hukuk normudur; uygulanması da çok önemli bir konudur. Yazılı esasların fiilen uygulanmasıdır. Şu anki iktidarın uygulamayla ilgili ciddi sorunları var. Mevcut Anayasa hükümlerine, AYM kararlarına uymama, saygı duymama eğilimi var. Dolayısıyla şu soru işareti olduğu gibi ortada duruyor: İktidar anayasayı bağlayıcı bir hukuk normu olarak görüyor mu görmüyor mu? Eğer görüyorsa bunu fiiliyatta ortaya koyması gerekir. Yok, görmüyorsa da anayasa üzerinde konuşmanın pek bir fayda getirmeyeceğini söylememiz gerekir.
Hepsinden önemlisi bu anayasa, diğer bütün olumsuz gündemi bastırmak için ülkemizdeki en yakıcı sorunlar konuşulmasın, gündemin alt sıralarına itilsin diye bir vesile olarak kullanılmaz. Umarız ki asıl niyet ülkenin gerçek gündemini Anayasa ile örtmek gibi, ‘Gerçek yakıcı sorunları konuşmayalım ve Anayasa konusuyla ülkeyi meşgul edelim’ gibi bir niyet inşallah yoktur diye ümit ediyoruz. Böyle bir niyet varsa çalışmaların içinde olmanın da çok bir anlamı olmaz.”