İstanbul’un depremde zemini sıvılaşma riski taşıyan bölgeleri açıklandı
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Arslantepe Höyüğü'ndeki kazılarda milattan önce 4 bin 200 ve 4 bin 400 yıllarına ait iki metre boyutunda fırın bulundu. Malatya'daki tarihi alanda arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Arslantepe Höyüğü’ndeki arkeolojik kazılar sürüyor. Malatya’daki kazılar 6400 yıllık fırın ortaya çıkarıldı. Kısa süre sonra da bulunan fırının 200 yıl daha yeni benzeri ortaya çıkarıldı. Arslantepe Höyüğü kazı başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli kazı çalışmalarının devam ettiği höyükte gazetecilere geçen yıl alanda Orta Çağ dönemine ait mezarları kazdıklarını hatırlattı.
Mezarda çeşitli objeler bulduklarını dile getiren Francesca Restelli “En çok buluntu oradan çıktı, bilezik, küpe ve boncuk gibi objeler bulduk. Orta Tunç dönemine ait mezarlığın altında enteresan bir tabaka vardı. Beş depo ile bu depoların içinde buğday bulduk” dedi. Alanın batı kısmında da geç Kalkolitik döneme ait tabakaları kazdıklarını anlatan Restelli “Milattan önce 3 bin 600’lü yıllara ait mühürler bulduk. Biri kırmızı taştan öbürü kemik. Bunlar da çok enteresan buluntular. Normalde biz burada mühür baskılar buluyorduk ama bu defaki mühürdü” dedi.
Kazı başkanı Francesca Restelli bu yılki kazıların 16 Temmuz’da başladığını, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gelen öğrencilerin iki hafta teorik eğitim aldığını anlattı. Orta Tunç Çağı alanındaki kazılar ile ilgili Restelli şöyle devam etti: “İlk haftalar biraz koruma çalışması yaptık, 3 Ağustos’tan bu yana da kazı yapıyoruz. Orta Çağ dönemine ait mezarlarla ilgili kazı devam ediyor. 10 gün içinde 20’den fazla mezar çalıştık. Orta Tunç Çağı’na ait depolarda çalışıyoruz, onun altında şimdi yeni odalar çıkıyor, sıvalı odalar. İçinden güzel buluntular çıkacağını umuyorum.”
Höyüğün batı kısmındaki kazılarda Arslantepe’nin en eski tabakalarına geldiklerini anlatan Francesca Restelli sözlerini şöyle sürdürdü: “Geç Kalkolitik dönem milattan önce 4 bin 200-4 bin 400 yıllarına ait tabaka; burada iki ve üç odalı evler ve içinde ocak bulduk. Çok güzel bir fırın, durumu çok iyi, çok büyük, iki metreden fazla. Fırın yemek pişirmek için. Farklı ailelerin bu fırını kullandığını düşünüyoruz. Tek bir ev için değil belki akrabalar beraber kullandı, gerçekten çok büyük fırın, bir aile için normal değil. Kazılar iki ay devam edecek.”
Francesca Restelli kazı alanındaki saray bölümünü korumak için yapılan çatıyı büyüteceklerini de belirtti: “Plan ve projesini kontrol ettik, yeni bir çatı koyacağız. Sarayın ziyaretçi yolunu yeniliyoruz. Orada bir kral mezarı var ve mezar şu an boş. Çünkü objeleri müzeye götürdük. Ziyaretçilere daha iyi anlatmak için proje yapmak istiyoruz. Belki içine kopyalar koyacağız, daha karar vermedik. Ziyaretçi karşılama merkeziyle ilgili çalışmalar var. Bu ay inşaat çalışmalarının biteceğini umuyorum. Sergilenecek objelerin hazırlanmasına yardım edeceğiz.”