Edremit Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu Ahmet Ümit
Bu yıl altıncısı düzenlenen Edremit Kitap Fuarı’nda Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne İlber Ortaylı lâyık görüldü. Düzenlenen törende konuşan Ortaylı "Kıyıların otellere, özel plajlara açılmasına engel olun" dedi.
Tarihçi İlber Ortaylı’ya 6. Edremit Kitap Fuarı’nda Yaşam Boyu Onur Ödülü takdim edildi. Düzenlenen törende ödülü alan Ortaylı sonrasında o bildiğimiz uslubuyla “görgüsüzlere”i eleştiriken gençlere de bol bol tavsiye vermeyi ihmal etmedi.
İlber Ortaylı, kıyıların halka kapatılmasından Ege’deki nüfus değişimlerine, gezginlik kültüründen Türkiye’deki eğitim sisteminin sorunlarına kadar birçok konuda görüşlerini paylaştığı konuşmasında kıyıların halkın ortak kullanımına kapatılamayacağını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin nüfusu malum. Bu nüfusun kıyıları kullanması, bu gidişle mümkün değil. Yakında kıyıların kullanımı büyük kavga çıkartır. O yüzden kıyılara otel kurulmamalı, özel plaj yapılmamalı”
Kendisinin de uzun süre bu yörede ikamet ettiğini belirten İlber Ortaylı Edremit’in zeytincilik adına çok önemli bir lokasyon olduğunu hatırlattı. Ortaylı bölge için zeytinin önemini vurgulayıp “Edremit zeytin bölgesi olduğu hepinizin malumu. Fakat 20 yıla aşkın bir süredir zeytinlik alanlarımız yok ediliyor. Çünkü insanımız aç gözlü. Bu açgözlülük sadece Türklere özgü bir şey de değil. Maden açıyorlar, ağaçları kesiyorlar. Kıyılara otel yapıyorlar. Kıyılara otel yapılması memnudur” dedi. “Memnu” yani yasak. Çünkü denizden gelen rüzgarı kesiyor. Dahası kıyılar kapatılıyor. Kıyılara adam el koyuyor. Kıyılara el koyamazsın, yok öyle bir şey. Buralar tamamen kamu mülkiyetindedir. Böyle sosyal devlet olmaz” dedi.
Türkiye nüfusunun hızla arttığını ve bu tabloda kıyılar için ileride büyük kavgalar çıkacağını vurgulayan İlber Ortaylı, “Bu kavga çıksın istemiyorsanız ki ben istemiyorum. Kıyıların otellere, özel plajlara açılmasına engel olun!” sözleriyle yetkililere seslendi.
Gelen bir soru üzerine Türkiye’de zenginliğin de sürekli el değiştirdiğini hatırlatan İlber Ortaylı, “Türkiye’de servet sahipleri hızlı değişir. 7-8 yaşlarında iken babam bana Türkiye’nin zenginlerini saymıştı. Bugün o listeden sadece Koç ailesi var. Yani aynı Güney Amerika gibi. Servetlerin el değiştirmesi yirmi yılı bulmuyor” dedi.
Gösteriş toplumuna da eleştiri getiren İlber Ortaylı “Görüyorum, özel uçaklarla, ‘business class’ta çoluk çocuk gidiyorlar 1-2 saatlik yolculuklara. Bizim bu zenginlerin Avrupa’da gittikleri ilk yer neresi biliyor musunuz? Fransa’da, İtalya’da yine işportacılar…Tüketim kültürleri de yok yani” ded.
Toplum olarak dünyayı anlamak, gezginlik başlıklarında da büyük sıkıntılar yaşadığımızı söyleyen İlber Ortaylı “Dünyayı gezin, keşfedin. Gezin derken para saçın demiyorum. Dünyayı görgüsüzce gezenler var. Gezmek demek servet harcamak demek değil, ikinci sınıfta gezilir. Bir profesör arkadaşım vardı. Bekliyorlar havalimanında, birinci sınıfta yer yok, ikinci sınıfta da yok, ta üçüncü sınıfla gelmiş. Sonra dedi ki ben hep üçüncü sınıfla gezerim çünkü dördüncü sınıf yok” dedi.