Selçuk Bayraktar: Türkiye Yüzyılı’na eserleriniz damga vuracak
1,65 milyondan fazla yarışmacının katıldığı Teknofest beşinci günün sonunda bitti. Ortaokul, lise ve üniversitelilerin buluşlarıyla renklenen festivalin özetini sizler için çıkardık. İşte 10Haber'in beğendiği dokuz teknoloji...
Adana’da düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (Teknofest) çarşamba günü başlayıp dün sona erdi. Bu sene festivale gösterilen ilgi önceki yıllara göre çok daha yoğundu. 790 takımın ve 1 milyon 650 bin yarışmacının katıldığı festivalde yeni teknolojiler tanıtıldı, akrobasi gösterileri yapıldı. Bilimsel atölyeler ve sergiler de festivalin ilgi çeken yanlarındandı.
Beş günde neler yaşandı, hangi teknolojiler tanıtıldı? Bunları takip edemediyseniz üzülmeyin, burada festivalin en dikkat çekici anlarını sizler için derledik. Listemize bir göz atalım mı?
TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) geliştirdiği milli uçak motorlarını Teknofest’te sergiledi. En çok dikkat çeken ilk yerli turbofan uçak motoru TEI-TF6000, ilk yerli helikopter motoru T700-TEI-701D, Türkiye’nin ilk milli turbodizel havacılık motoru TEI-PD170, Türkiye’nin ilk milli helikopter motoru TEI-TS1400, Türkiye’nin en güçlü milli havacılık motoru TEI-TF10000 oldu. Okurken yoruldunuz değil mi?
Daha önce TF6000’in plastik modeli de yine Teknofest’te sergilenmişti. Bu yıl da bizzat kendisi. TEI Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit motorun özelliklerini şöyle anlatıyor:
“TF6000 turbofan askeri bir uçak motoru. Altı bin libre sınıfındaki motorumuz Türkiye’nin de artık uçak motoru üretebildiğinin delili. Daha önce ‘bu motorları yapıp çalıştırdığımızda havacılık motorları teknolojileri açısından havacılıkta Süper Lig’e çıkmış olacağız’ demiştim. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ligine, kendi motorlarını geliştirmiş ülkeler sınıfına, Süper Lig’e çıktık. Motoru şubat ayında çalıştırdık. 15 bin devire kadar da çıkardık ve orada uzun süre de tuttuk. Şu ana kadar 60’a yakın başarılı sonuçlanan testler yaptık.”
Teknofest kapsamında düzenlenen roket yarışmasına katılanlardan biri 2018 yılında kurulan 1.5 Adana Rocketry Takımı’ydı. Roketleri de adları kadar yaratıcı bir tasarıma sahip gördüğünüz üzere. Zaten bu sayede “en iyi tasarım” ödülüne layık görülmüşler.
Takım kaptanı Bekir Emre Mekik “Atmaca roketimiz, çift motorlu ve 4,5 metre. İnsanların ilgisi çok güzel. Roketimizi özel bir şekilde tasarladık. Üzerinde grafitisi var. Grafitiye anka kuşu ve kartal yaptık. Mekanik tasarımımızda karbondioksit tüpüyle beraber pnömatik sistemimiz var. İçinde yay bulunuyor. Bu tasarımımız roketimizin kademe ayırmasını gerçekleştiriyor. Kendi özgün tasarımımız, yerli parçaları kullandı” diye anlatıyor.
Roketlerinin tasarım ödülünü almasından da mutlular. Mekik “Kademeli bir roketi ateşleyip başarılı bir şekilde kurtaran iki takımdan biriyiz. Bu bizim için çok güzel. Bu yıl çok çalıştık. Bir yıllık gibi görünüyor ama roketin arkasında 6 senelik bir çalışma var” vurgusu yapıyor. Biz de ekibi tebrik ediyoruz, yolunuz açık olsun 1.5 Adana!
Teknofest’in insansız deniz araçları yarışmasının kazananı Creatiny İnsansız Su Üstü Aracı Takımı’nın geliştirdiği Bükrek isimli insansız deniz aracı oldu. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Murat Sekban danışmanlığında geliştirilen araç engelden sakınma, limana yanaşma ve dönme görevlerini tamamlayan tek araç oldu.
Takımlarının 13 kişiden oluştuğunu söyleyen kaptan Hacer Ceylan daha önce de başka yarışmalarında başarılarının olduğunu anlatıyor. Mesela Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’nın düzenlediği insansız deniz araçları yarışmasında da Lina isimli kayıcı gövdeli gemi prototipiyle şampiyonluk elde etmişler.
İnsansız hava aracıymış, deniz aracıymış tamam da bize biraz da kutuplardan haber verin efendim! İstanbul Kabataş Erkek Lisesi bünyesinde oluşturulan Kutup Yıldızı Takımı bilim insanlarının kutup bölgelerinde veri analizini otonom olarak yapabilmesi için “insansız kutup hava aracı” geliştirdi. Sıfırın altında 60 dereceye kadar çalışabilen araç Kutup Araştırma Projeleri Yarışması’nın yer bilimleri kategorisinde birincilik elde etti.
Bilim insanlarına yardımcı olmak için veri toplama ve veri analizini otonom hale getirmeyi amaçladıklarını belirten takım kaptanı Ege Altun “İKHA’mızın (insansız kutup hava aracı) altında bir sensör bulunuyor. Bu devreden alınan metan gazı yoğunluğu, sıcaklık ve nem gibi veriler doğrudan hafıza kartına kaydediliyor. Bilgisayara aktarıldığında veriler otomatik olarak uygulamamıza çekilmekte. Uygulama da bunları yapay zeka desteğiyle 2 ve 3 boyutlu grafiklerini oluşturmakta. Bu grafikler bilim insanlarımızın taleplerine yönelik oluşturulmaktadır” diye konuştu.
Programın arka planında yapay zeka formülünün de olduğuna dikkat çeken Altun bu modül sayesinde kutup bölgelerinde bulunan canlılar ve kayaçların doğrudan analiz edilebileceğini söyledi.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren AKY Teknoloji’nin ürettiği elektrikli golf aracı da dikkat çekenler arasındaydı. Otonom sürüş özelliğine sahip araç yapay zeka desteği sayesinde uzaktan kumandayla da kontrol edilebiliyor. Araç çoktan seri üretime geçmiş. AKY Teknoloji Elektrik ve Otomasyon Direktörü Murat Öngören makine ve ekipman transferinde yaşadıkları zorlukları aşmak için tasarladıkları ürünün yapay zeka destekli araca dönüştüğünü söyledi.
AR-GE çalışmalarına da değinen Öngören “İlk başta tamamen yerli ve milli ekipmanlar kullanıp yazılımını kendimiz geliştirdiğimiz yarı otonom bir araç haline getirdik. Daha sonra bu aracı tam otonoma dönüştürmek için iki ve üç boyutlu lidar sensörler ekledik. Alan tarayıcılar, şerit takibi ve kameralar ilave ettik. Aracın yolda kalma durumuna karşı kontrol merkezi yaptık ve uzaktan müdahaleyle kontrol edilebilir hale getirdik” diyor. Senin de yolun açık olsun golf aracı!
Hangi sporlara becerileriniz olduğunu öğrenmek için tek tek kurs gezmeye son. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi bünyesindeki Sport Papbil Takımı’nın geliştirdiği yazılım sorununuza çözüm olmaya geldi. Kişilerin doğuştan gelen sportif becerilerini ortaya çıkarmak için altı yılda geliştirilen bu yazılım sosyal inovasyon kategorisinde birinci oldu. Peki bu teknoloji nasıl çalışıyor? Takım kaptanı Şafak Çıngı şöyle anlatıyor:
“Bireyi tanıma tekniklerine yeni bir yaklaşım getirmiş olduk. Mevcut testlerden en büyük farkı uygulayıcı ve uygulanan faktörünün hatalarını minimize ediyor. Burada en önemli nokta, erken yaşta yetenek ve sportif becerilerin tespiti o bireylerin ilerleyen yıllarında daha mutlu bir yaşam doğuracak. Örneğin çocuğunuzun herhangi bir alana yatkınlığı, gizli yetenekleri ya da fark etmediğiniz yetenekleri var ama sıkıntı yaşıyorsunuz. Çevresel faktörlerin de etkisinde kalarak yönlendirme sorunlar oluşabiliyor. Burada doğuştan gelen, genetik yollar aktarılan becerileri keşfettiğimizde eğitmen hocalarımız, aile ve çocukla ilgilenen kişi yönlendirmede daha kolay davranacaktır.”
Afyonkarahisar’da ortaokul öğrencilerinin sürücüleri uyumaya karşı ses ve titreşimle uyarmak amacıyla geliştirdiği “akıllı bileklik” akıllı ulaşım yarışmasında birincilik ödülüne layık görüldü.
Bolvadin ilçesindeki Hacı Ali-Meryem Birdane Ortaokulu öğretmen ve öğrencilerinin amacı sürücülerin direksiyon başında uyuması nedeniyle meydana gelen trafik kazalarını önlemekti. Bunun için sürücünün göz hareketlerini takip eden bir kamera, nabız ölçümü yapan bir bileklik ve yapay zeka destekli yazılım kullanan öğrenciler uyku halinin tespiti halinde titreşim ve araç hoparlörlerinden sesli uyarı veren bir sistem geliştirdi.
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Fahri Altay “Sistemimiz sürücü iki saniye boyunca gözünü kapatırsa yani uyursa hem sistem üzerinden hem de bileklik üzerinden titreşimle dokunsal bir uyarı veriyor” diyor. 13 yaşındaki Akif Recep Pehlivan ve Gazi Eren Yıldız’ı başarıları için tebrik ediyoruz.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde okuyan Eshagh Shahnavazi ve Abdullah Reşid’in kurucu ortakları olduğu Joysper’in geliştirdiği sosyal robotun şirinliğine bir bakar mısınız? Joybot adını verdikleri bu robot 3-12 yaş arasındaki otizmli çocuklar için geliştirilmiş. Bu sayede engelsiz yaşam teknolojileri alanında ödüle layık görüldü.
Takım kaptanı Shahnavazi “Bizim misyonlarımızdan biri de bu projeyi yüksek teknolojiyle herkes için erişilebilir kılmak. Hedefimiz robotik teknolojiler sayesinde her eve bir robot getirebilmek. Bunun için de ürünü olabildiğince uygun fiyata getirebilmemiz gerekiyor. Özellikle AR-GE alanında fiyatı düşürebilmemiz çok önemli. Bunun için çalışmalarımız var. Aynı zamanda burada geliştirdiğimiz, uzmanlar tarafından kullanılan yöntemleri robota entegre etmemiz gerekiyor ve bunun için zaten Türkiye’de önemli vakıflardan destek alıyoruz. Onlarla beraber, onların danışmanlığında projemizi geliştiriyoruz” dedi.
Ekip geçen yıl da eğitim sektöründe en iyi girişim ödülünü almış. Daha önce uluslararası arenadada başarı elde etmişler. Shahnavazi, Intel ve Microsoft sponsorluğunda gerçekleştirilen OpenCV Spatial AI Contest yarışmasında Joysper olarak “Gelecek vadeden 5 Proje”den biri seçildiklerini ve finalistler arasına girdiklerini söylüyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Alternatif Enerjili Sistemler Kulübü öğrencilerinin tasarladığı elektrikli araç, yerli ürün ve performans kategorilerinde birincilik elde etti. Yaklaşık bir yıl içinde hazırlanan, motor ve batarya sistemlerinde yerli ürünler kullanılan araç tam şarjla 100 kilometre gidebiliyor.