CHP’de Lütfü Savaş muamması: Reklamlarda yoktu, tanıtım toplantısında da yer almadı
Meclis'in üçüncü yasama döneminin açılışında CHP grubu yıllar sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan içeri girerken ayağa kalktı. CHP lideri Özel makama saygı duydukları için kalktıklarını söyledi, ama bir kez daha soruldu. O da 'toplumda karşılığı var' dedi.
Meclis açılışında CHP milletvekillerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurul’a girdiğinde ayağa kalkmaları yönünde mesaj gönderdi. Bu 2017’den beri ilk kez yaşandı, çünkü eski lider Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP grubu Erdoğan’ı ayakta karşılamıyordu. Bu durum haliyle çok konuşuldu, kimileri bunu ‘normalleşme’ adımı olarak görüp doğru buldu, kimi tepki gösterdi. Bu arada genel kurula katılmayan ya da katılsa da ayağa kalkmayan milletvekilleri oldu. Yani CHP de tutum olarak parçalı bir duruş sergiledi. Konuyla ilgili ayrıntılı haberimize bu linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Özel konuyla ilgili yaptığı açıklamada cumhurbaşkanlığı makamına saygı duydukları için ayağa kalktıklarını ama Erdoğan giderken ayağa kalkmadıklarını çünkü bir parti genel başkanı olarak konuştuğunu söyledi. Konu gündemden düşmeyince Özel bir açıklama daha yaptı. 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenler anısına oluşturulan anıtın açılışında katılan Özel çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlarken “ayağa kalkma” tutumlarına dair şunları söyledi:
“Meselenin özü şudur Türkiye’de cumhurbaşkanlığı makamı gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğu olarak görüldüğü için ve çekilen acılar sıkıntılar iktidar medyasında yeterince anlatılmadığı için ve inanılmaz hegemonik, üsttenci, kapsamayan bir dille iktidar medyası kendi seçmeninin duygusunu yoğun bir şekilde manipüle ettiği için CHP ayağa kalkmadığında gittiği bir köy kahvesinde AKP seçmeni de dışarı çıkıyor. Ben yıllardır bunu sahada tespit eden bir siyasetçiyim. Bu konuda partiyi yönettiğimiz arkadaşlarımızla da, bugün ayağa kalkmayan arkadaşlarla da geçmişte grup başkanvekilliği yaptığımız arkadaşlarımızla da bu zorlukları hep konuştuk. Biz ayağa kalktığımızda AK Parti Sayın Erdoğan’ın şahsına ayağa kalkmak değil cumhurbaşkanlığı makamına ve onu seçen seçmenlere saygımızdan ayağa kalktık bu kadar net. Bu konuda en ufak bir pişmanlığım yok. Partinin ilk anca yüzde 62’si doğru yaptın diyor dinleyince yüzde 72’si diyor. Diğer seçmenlerle temas edince daha çok. Bu şu anlama gelmez biz Erdoğan’la ayağa kalkmadık, biz anayasa yapmak üzere, koalisyon yapmak üzere, uzlaşmak üzere ayağa kalkmadık. Biz Erdoğan’la mücadele ediyoruz. Biz Erdoğan’la mücadelede ayaktayız zaten. Biz Meclis’in açılış günü Meclis’in açılışını yapmasına anayasal görevi gereği gelen kişinin seçmenlerine ve makamına hürmeten ayağa kalktık. Bunun toplumda inanılmaz bir karşılığı var.
Biz kimsenin yaptığını ettiğini unutmuyoruz. Ne Erdoğan ile anayasa yapmaya ne de uzlaşmaya niyetimiz var. En sert muhalefeti yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın Kaybediyorsak ben kaybediyorum. Bedeli ben ödeyeceğim, hesabı ben vereceğim. Ha bundan fırsat arkadaş saldıran birileri de olacaksa onlar da saldıracak arkadaş. Bu partinin birinci, ikinci, üçüncü genel başkanının ne riskler aldığını herkes biliyor. Kolay bir işe soyunmadık. Ben anket sonuçlarının doğru irdelendiği takdirde CHP’ye fevkalade alan açan bir noktada olduğunu görüyorum. Yine de bu mevzulardan dolayı gönlü kırılmış kim varsa hakkını helal etsin.”
Öte yandan anıtın açılışı da sorunsuz geçmedi. 2015 yılında IŞİD’in Ankara Garı’ndaki canlı bomba saldırısında hayatını kaybedenler için yapılan açılış törenine 10 Ekim aileleri katılmadı, ailelerin kararının ardından heykeltıraş da aynı şekilde davrandı. Çünkü aileler ortak programın iptal edildiğini, kendilerinin misafir gibi davet edildiğini söyledi. Yapılan açıklamada “Gelinen aşamada Ankara Büyükşehir Belediyesi ve CHP Ankara İl Örgütünün açılışa saatler kala derneğimizi ve bizimle birlikte dokuz yıldır mücadele eden emek ve demokrasi güçlerini yok sayarak günlerdir emek vererek hazırladığımız programımızı iptal ettiğini ve kendi programının uygulanarak bizim misafir olarak açılışa davet ettiklerini öğrenmiş bulunmaktayız. Yapılan bu dayatmayı kabul etmiyoruz ve 9 Ekim’de gerçekleşecek açılışa katılmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” dendi.
CHP lideri daha sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Kaybediyorsam ben kaybediyorum” şeklindeki sözlerine açıklık getirdi. Bugün, kullandığım bir ifadenin bağlamından kopartılarak servis edildiğini, yanlış anlaşıldığını üzülerek gördüm” diyen Özel paylaşımında şöyle yazdı:
“Biz yerel seçimler öncesinde kısır kavgalardan, kutuplaşmalardan arınan ve sadece milletin gündemini konuşan bir siyaset için yola çıktık. ‘Kimseyle şahsi kavga etmeyeceğiz, kavgayı sadece milletin hakkı için vereceğiz’ diyerek izlediğimiz siyasetle partimizi 47 yıl sonra birinci parti yaptık. Attığımız adımların partimize kaybettirmediğini aksine kazandırdığını seçim sonrası yapılan tüm araştırmalarda gördük. Bunu bugün ‘Biz ne kaybediyoruz bir şey kaybetmiyoruz’ diyerek anlattım.
Bugün bazı eleştirilerin sorulması üzerine ‘Kaybediyorsam ben kaybediyorum’ derken şahsıma yapılan bazı sert eleştirileri kastediyorum. Bir kere daha ifade etmek isterim ki; bu tartışmalar nedeniyle bir kayıp varsa maruz kaldığım eleştiriler nedeniyle bana aittir, partimizin iktidar yürüyüşüne herhangi bir kayıp yaşattırmadık, yaşattırmayacağız.
Aldığımız tüm eleştirileri saygıyla karşılıyor, çıkarmamız gereken dersleri çıkarıyoruz. Milletin sesini duyarak 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi yaptığımız partimizi daha ileriye taşıyacağız. 31 Mart gecesi olduğu gibi genel seçim akşamı da partinin ışıkları hiç sönmeyecek, TRT ekranlarında da CHP yine birinci parti olacak.”
Bugün, kullandığım bir ifadenin bağlamından kopartılarak servis edildiğini, yanlış anlaşıldığını üzülerek gördüm.
Biz yerel seçimler öncesinde kısır kavgalardan, kutuplaşmalardan arınan ve sadece milletin gündemini konuşan bir siyaset için yola çıktık.
“Kimseyle şahsi kavga…
— Özgür Özel (@eczozgurozel) October 9, 2024